Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 Yılı Değerlendirme Toplantısı ve Mesleki Eğitim Semineri İlimizde Başladı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 Yılı Değerlendirme Toplantısı ve Mesleki Eğitim Semineri İlimizde Başladı

Kongre merkezi haline gelen ilimizde 21-24 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 Yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek İçi Eğitim Semineri Vali Mustafa Tutulmaz’ın katıldığı açılış toplantısı ile başladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Türkiye Adalet Akademisi’nin ortaklaşa hazırladığı değerlendirme toplantısı ve seminerinin açılış törenine Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Vali Mustafa Tutulmaz, Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk, Yargıtay Cumhuriyet Savcıları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Türkiye Adalet Akademisi’nin üst düzey yöneticileri katıldı. Toplantı gündeminde bulunan konuların belirtilmesinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. İlk konuşmayı yapan Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner, yaşanan hızlı gelişmeler ve bilimsel alandaki yeni gelişmelerin bu tür eğitim toplantılarının önemini arttırdığını belirterek: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen bu programda yer almaktan memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden seçilen İsmail Rüştü Cirit’i tebrik ediyor, bundan sonraki süreçte de büyük hizmetlere imza atacağına inanıyor, kendisine başarılar diliyorum. Günümüzde yaşanan hızlı gelişmelerle birlikte ihtiyaçlara göre yeni yasaların yürürlüğe girmesi ve bilimsel anlamda yeni gelişmelerin ortaya çıkması hâkim ve savcıların meslek içi eğitimlerle gelişmeleri daha iyi takip etmeleri ve bilgilerini sürekli güncellemeleri gerekmektedir. Adalet bağımsızlık ve tarafsızlık temeline dayalı birçok kurumları teşkil etmektedir. Bu kurumların adalete güveninin daha da arttırılması konusunda fikir ve eylem birliği içerisinde olması büyük önem taşımaktadır. Aynı hedefe yoğunluk kurulması noktasında koordinasyon ve işbirliği olmasının önemini özellikle vurgulamak istiyorum. Bakanlığımız geleceğe dönük yeni projeleri için çalışmalarını hızla sürdürmektedir. Hepinizin malumu üzerine ceza hukuku uygulamaları yargıya güveni etkileyen faktörlerin başında geliyor. Bu noktadan hareketle son yıllarda cezada alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin sisteme dâhil edilmesi yönünde birçok proje hayata geçirilmekte ve yargının iş yükünü azaltacak alternatif yöntemleri daha da çeşitlendirerek uyuşmazlıkların dava konusu olmadan çözülmesi konusunda olumlu adımlar atılmaktadır. Daha hızlı ve daha düzenli ceza yargılaması için düzenlenen bu toplantının başarılı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. 

Türk Yargısı Cumhuriyet Tarihinin En Zor Dönemini Yaşıyor

Yargıda yaşanan sıkıntılara değinerek sözlerine başlayan Hâkim ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yargı içinde çok müstesna bir yere sahip. Bu ölçüde de her zaman Yargıtay üyesi arkadaşlarım bu mesleğin hep duayen hukukçuları oldu. Adalet hizmetine büyük katkı sağladılar. Hala da aynı çizgi devam ediyor. Biz mesleğe başladığımızda bu tür imkânlar yoktu. Şimdi bu tür toplantıların önemi daha da arttı. Çünkü genç meslektaşlarımızın bir bölümü içinde yaşadığımız zorluklar sebebiyle kemaliyle yetiştirilemeden kürsüde değerlendirilirler. Bunu bir mazeret olarak söylemiyorum. Şartlar öyle gerektirdi.  Türk Yargısı Cumhuriyet tarihinin en zor döneminden geçiyor. Hain terör örgütünün yargı teşkilatı içinde yaptığı tahribat nedeniyle, o kötü gecenin sonunda yaklaşık 4 bin meslektaşımızı meslekten ihraç etmek zorunda kaldık. Hemen akabinde istinaf mahkemeleri oluşturup bin 500 kişilik kadroyu orada görevlendirdik. Sayısal olarak iyi durumdayız. Yaklaşık 20 bine yakın hâkim ve savcı kadromuz var. Mevcut hâkim ve savcıya düşen iş miktarına göre yapılan norm kadro çalışmasına göre ilk derece hâkimlikte 2 bine yakın, savcılıkta da bin eksiğimiz söz konusu. Yargıtay Savcılığında 167 savcımız var ama bu rakamın 200 olması gerekiyor. Mayıs ve Kasım ayında yapılacak kura çekimleri ile noksan sayımız azalacaktır. 2019 sonunda norm kadronun gerektirdiği hâkim ve savcı sayısına ulaşacağız” dedi. 

Halkın Güvenine Layık Bir Yargıyı Meydana Getireceğiz

Açılış proğramı kapsamında son konuşmayı yapan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit: “Bu güzel termal şehirde bu toplantıyı yapıyor olmak toplantımıza ayrı bir güzellik verdi. Yaşanan o malum gece sonrası 4 bine yakın Yargıtay üyesinin terör örgütü üyesi olmakla yargılanıyor olması yargıya güveni bir kez daha akıllara getirdi. Bir güven mesleği olan hâkimlik ve savcılık mesleğinin mensuplarının yaklaşık 3’te 1’inin terör örgütü üyesi olarak yargılanıyor olması başlı başına yargıya güveni düşürecek bir husustu. Özelikle 2007 ve 2013 yılları arasında el koyma, arama, tedbir, tutuklama, dinleme ile 5 bine yakın insanın kanunsuz olarak dinlenmiş olması ve kendi darbe zeminlerini gerçekleştirme faaliyeti olarak bakıldığında başlı başına bir ilah olarak yargı gücünü kullanan bu güruh ülkede yargıya güveni düşüren bir unsur idi. Şuanda Cumhuriyet tarihinin en yüksek hâkim ve savcı sayısına ulaşmış durumdayız. Bu genç meslektaşlarımızı yetiştireceğiz ve Türk halkının güvenine layık olan bir yargıyı meydana getireceğiz. Zor bir dönem geçirsekte son yapılan araştırmalar yargıya güvenin arttığını gösteriyor” şeklinde konuştu.  

 Yargının İş Yükü Çok Fazla

1924’te faaliyetlerine son verilen Bölge Adliye Mahkemelerinin yeniden açılmasının önemine değinen Cirit: “Tüm dünya Yargıtaylarının iş yükünün toplamından daha büyük bir iş yüküyle karşı karşıyayız. Biz Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesini çok istedik. 1924’te faaliyetlerine son verilen mahkemelerin 2016’da faaliyete girmesi bir zorunluluktu. Çünkü Yargıtay’a gelen iş yüküne bakıldığında hukuk dairelerine 2015’te 625 bin, Cumhuriyet Başsavcılığına 425 bin olmak üzere toplamda 1 milyon 50 bin dosyanın Yargıtay’a geldiği bir durum söz konusuydu. Ancak geçen yıl 350 bin, bu yılda 270 bin dosya geldi. Bu şekilde giderse bu rakamın 200 bine düşmesini beklemekteyiz. Avrupa ülkelerine bakıldığında bizde bu sayı oldukça fazla. Çünkü Türkiye’de tüm ihtilaflar yargı içinde çözülüyor. Biz yeni yeni mahkemeler kursak, sayımızı 40 binlere de çıkarsak çözüm değil. Önemli olan yargıya varış yükünü azaltmak. Bununla ilgili çözüm yolları aramalıyız. Ülkemizde 4 milyon 200 bin soruşturma dosyası var. Yani bir yılda 7 milyon insanla ilgili soruşturma yapılıyor. Cumhuriyet Savcılıkları yapabildikleri kadar inceleme yapıp bir sonuç elde etmeye çalışıyorlar. Sonuca bakıldığında ise açılan davaların yüzde 40’ı ceza ile sonuçlanıyor. Yüzde 17’si hükmün açıklanmasının geri bırakılması, yüzde 43 ise beraat vb. gibi bir sonuçla tamamlanıyor. Bu durum Almanya’da ise yüzde 95’tir. Özetle şu ortaya çıkıyor. Demek ki bizim soruşturmalarımızda bir sorun var. Burada çözüm noktalarından birisi de uzlaşmadır. Geçen yıl 228 bin dava dosyası uzlaştırma ile sonuçlandı. 4 milyon 200 bin soruşturma olan Türkiye’de 228 bin uzlaşma çok ta yeterli değil. Daha da arttırmalıyız” diye konuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in konuşmasının ardından yapılan toplu fotoğraf çekimi ile 3 gün sürecek olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 Yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek İçi Eğitim Semineri açılış programı tamamlanmış oldu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.