Halil Şahin

Halil Şahin

VERMEZLER

Hemen her yıl vergi listeleri açıklanıyor, ama AKP’ye yakın olduğu izlenimi verilen işadamları nedense listelerde pek görünmüyor. Halkımızın en çok merak ettiği; Ahmet Çalık, Fettah Tamince, Akın İpek, Remzi Gür, Cihan Kamer, Ethem Sancak, Vahit Kiler, Ahmet Albayrak, Unakıtan Ailesi ile Topbaş Aileleri listelerde yok. AKP’nin ve kodamanlarının “Vergi kaçırıyor” diye üzerine gittikleri Aydın Doğan; vergi şampiyonu, yani Türkiye’nin en çok vergi veren adamı olarak görünüyorken, en azından, R.T. Erdoğan’ı otellerde ağırlayan milyar dolarlık işadamı Fettah Tamince ile milyar dolarlık Ahmet Çalık’ın ilk 100 içinde olması gerekmez miydi? Bir zamanlar; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laiklik özelliğinden dolayı, Müslüman Devlet olmadığı gerekçesiyle vergi vermeyenlerin, iktidarda kendileri olduğu halde elan vergi vermemekte ısrarlı davrandıkları gün gibi ortada. Çünkü bunlar, vergi vermemek için Vergi Kanunu’na dahi özel madde eklediler. Hükümet, 02.01.2004 ve 31.12 2004 tarihlerinde Vergi Usul Kanunu’na 40/10 maddesini ekledi. Bu maddeye göre, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi isterse vergisini devlete vermez. Ya nereye verir? Bünyesinde Gıda Bankacılığı bulunan derneklere verir. Örneğin; İçişleri Bakanlığınca bünyelerinde Gıda Bankacılığı kurma izni verilen, ama halk arasında tarikat bağlantılı olduğuna inanılan Deniz Feneri Derneği, Kimse Yok mu Derneği, Kepez Deniz Yıldızı Sosyal Yardımlaşma Derneği gibi! Bu derneklerin yaptıkları kıyak görülür, yutulur değil. Örneğin 100 milyon lira vergi borcu olan şirkete gidip diyorlarmış ki: “Arkadaş, bizim derneğe 50 milyon bağış yap, Biz de sana 100 Milyon Liralık kömür, erzak, temizlik maddesi gibi fatura verelim. Bu faturayı götür maliyeye ver, vergi borcunu kapatmış olursun. Yanına kalan 50 milyon senin karın olacak. Bana verdiğin 50 milyon lira ile de malzeme alıp valiliklere, kaymakamlıklara vereceğim. Onlar da gereksinim duyanlara dağıtacaklar. Bu da senin zekâtın olacak. Böylece hem bu kâfir devlete vergi vermeyeceksin, hem de sevap işleyip Cennete gideceksin!” Yapılan kıyağın kazanımları bu kadarla da kalmıyor. Bir vergi mükellefi, örneğin bir okul veya hastahane yaptırırsa, yaptığı harcamanın sadece 5 Milyon Lirasını vergiden düşebiliyor. Yani Mehmetçik Vakfı’na, eğitim kurumlarına, Çocuk Esirgeme Kurumu’na, Kızılay’a yaptığı yardımın en fazla 5 Milyon Lirasını vergiden düşebiliyor. Ama bünyelerinde Gıda Bankacılığı kurma izni verilen, ama halk arasında tarikat bağlantılı olduğuna inanılan derneklere yardım yaparsa, yaptığı yardımın tamamını vergiden düşüyor. Anlaşılıyor ki; bu ülkenin rejimini, ödenmeyen fakat cep edilen vergi paraları ile değiştirmeye çalışanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vergi vermemeye devam ediyorlar. Elbette, siyasi temsilcileri de yasal düzenlemelerle onları kurtarmaya devam edecektir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi