Türkiye’de bir ilk AKÜ’de

Doç. Dr. Taner Kavas, “Merkez olarak sektörün ihtiyaç duyduğu tarımsal amaçlı killerin dışında alternatif hammaddeyi bulacağız. Bu ve benzeri hammaddeleri tuğlacılık sektöründe kullanıma kazandıracağız. Tuğla pişirilirken harcanan enerjiyi azaltma çalışmaları sürdüreceğiz. O nedenle makine ve enerji üzerine çalışan arkadaşları merkez bünyesine dâhil ettik. Yalıtım sağlayabilecek kil esaslı kaplama malzemeleri bazında çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Tuğlacılık sektörünü yeni ve farklı özelliklere sahip ürünler üreten, araştırma geliştirme faaliyetleri yapan bir konuma ulaştırmak istiyoruz. Bununla ilgili projeler yapacağız. Hedefimiz sadece Afyonkarahisar’daki sektör temsilcileri ile çalışmak değil, AKÜ Tuğla ve Kiremit Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin bölgemiz başta olmak üzere ülke geneline hizmet vermesini hedefliyoruz. Ayrıca merkez yönetimine tam bir üniversite sanayi ilişkisi kurmak amacı ile sektör temsilcilerini de aldık. Bu yapılanmanın bu sektörde başka bir örneği yok” dedi. “AKÜ-Tuğla Sektörü işbirliğinde mineral esaslı, yanmaz, yeni nesil ısı yalıtım malzemesi geliştirilecek” Merkez Müdürü Doç. Dr. Kavas, binalarda kullanılan ısı yalıtım malzemelerinin seçimine ilişkin son dönemde çalışmalar yürüttüklerine de değinerek, ülkemizde çıkan bina yangınlarının birçoğunda binalarda kullanılan yalıtım malzemelerinin seçimindeki özensizliğin, yanlış yalıtımın büyük rol oynadığını belirtti. Konutlardan, kamu binalarına ve alışveriş merkezleri ve okullar ve camiler gibi toplu yaşam alanlarına kadar tüm ısıtılan ve soğutulan mekanlara uygulanan yalıtım işleminin önem arz ettiğini vurgulayan Kavas, Türkiye’de petrol bazlı olması nedeniyle sağlıksız yalıtım malzemeleri kullanıldığını söyledi. Özellikle EPS (genleştirilmiş polistren sert köpük) ve XPS (ekstrude polistren köpük) gibi petrol kökenli yalıtım ürünlerinin kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Taner Kavas, bu ürünlerin yanma dirençlerinin düşük olduğunu ve bu nedenle kolayca tutuşabildiklerini, ayrıca söndürülmelerinin güç olduğunu ve bu malzemelerin yanması sırasında açığa çıkan gazların da son derece zehirli olduğunu ifade etti. Bina yalıtımlarında kullanılan “EPS ve XPS” ürünlerinin petrol kökenli olmaları nedeniyle ithal edilen ürünler olmasının yanında özellikle çıkabilecek yangınların büyümesine katkı yapacağına da dikkat çeken Kavas, bu ürünlerin yerine kil veya mineral esaslı malzemelerin kullanması gerektiğine işaret etti. Kavas şöyle devam etti: “Yapmamız gereken şey yerli hammadde ve bilgi birikimi ile mineral esaslı, yanmaz, yeni nesil ısı yalıtım malzemesi geliştirmek ve üretmektir. Kil veya mineral esaslı yalıtım özelliği olan duvar ve kaplama malzemesi geliştirilebilir. Bu ürünlerin Ar-Ge kapsamında geliştirilmesi için Üniversitemiz bünyesinde yeni bir merkez kurulmuştur. Tuğla sektörü de bu tür yeni nesil yalıtım malzemelerini kurulan yeni merkezimizde geliştirmek için üniversitemizle işbirliğine gitmektedir. ”