Tıbbi ve aromatik bitkilerdeki payımız Türkiye’nin ayıbıdır

Tıbbi ve aromatik bitkilerdeki payımız Türkiye’nin ayıbıdır
Afyonkarahisar’da düzenlenen 2’inci Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı’na katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, geçmişte yılda 500 milyon ton toprağın denizlere akarken, bu rakamın 168 milyon tona indirildiğini söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın tıbbi ve aromatik bitkiler alanında çalışma yapmasıyla ilgili bazı bakanlık personellerinin kurumsal tutuculuk olduğunu anlatan Bakan Eroğlu, 107 milyar dolarlık bir ticari potansiyeli olan tıbbi ve aromatik bitkiler alanında Türkiye’nin aldığı düşük payın Türkiye’nin ayıbı olduğunu belirtti.

HER YIL 333 MİLYON FİDAN ÜRETİYORUZ

Orman ve Su İşleri Bakanlığı,Orman Genel Müdürlüğü ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Korel Termal Otel’de düzenlediği 2’inci Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı’nda konuşan Bakan Veysel Eroğlu, ağaçlandırılma faaliyetleri kapsamında bugüne kadar 3.5 milyar fidanın toprakla buluşturduğunu ifade eden Eroğlu, "Ama bazıları hesap yaparken maalesef kilometrekareyi metrekareye çevirirken hata yapmışlar. ‘Türkiye'ye bu kadar fidan sığmaz’ şeklinde bazı demeçler veriyorlar. 3.5 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Ama biz Allah'a şükür fidan üretiminde büyük bir mesafe kat ettik. Şu anda her yıl 333 milyon fidan üretiyoruz" dedi.

AFYON’A 100 BİN LEYLAK FİDANI DİKTİK

Yol kenarları, açık alanlar, mezarlıklar, hastane ve okulların bahçelerini ağaçlandırdıklarını söyleyen Bakan Veysel, her şehre has fidanların o şehre dikildiğini kaydetti. Dikilen ağaçların o şehirlerin mührü olacağını aktaran Eroğlu, “Mesala Afyonkarahisar'da özellikle 100 bin tane leylak fidanını, İstanbul'da ise 100 bin erguvan veya ıhlamuru toprakla buluşturuyoruz. Diktiğimiz ağaçlar o şehrin sembol bir ağacı olsun istiyoruz" şeklinde konuştu.

ORMAN SERVETİMİZ ARTTI

Türkiye'deki bitki türlerinin Avrupa kıtasındakinden daha fazla olduğunu açıklayan Bakan Veysel Eroğlu, Türkiye’de 4 bini endemik yaklaşık 12 bin bitki türü olduğunu anlattı. Türkiye’nin orman varlığının arttığını belirten Eroğlu şu ifadeleri kullandı, “Ormanlarımızı gerçekten koruyoruz. Dünyada orman varlığı azalıyor. Bizde orman varlığı hem alan olarak hem de odun serveti olarak artıyor. Orman varlığı son 13 yılda 1.5 milyon hektar yani 15 milyon dekar arttı. Bu rakamlar kayıtlarla sabit. Tapusu var artık. Daha önce ormanın tapusu yoktu şimdi ormanın tapusu var. Odun serveti biz devraldığımızda 1,2 milyar metreküp iken şimdi 1,6 milyar metreküpe yükseldi.” DENİZE AKAN TOPRAĞI 168 MİLYON TONA İNDİRDİK Erozyonla yoğun bir mücadele verildiğini ifade eden Veysel Eroğlu, geçmişte yılda 500 milyon ton toprağın denize aktığını söyledi. Erozyonla mücadele ve ağaçlandırma çalışmalarıyla yok olan toprak miktarının 167-168 milyon tona indirdiğini açıklayan Eroğlu, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, çölleşmeyle mücadele, fidan üretimi çalışmalarıyla bu miktarın çok daha azalacağını belirtti. BU TÜRKİYE’NİN AYIBI Tıbbi ve aromatik bitkiler alanında Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın faaliyet göstermesine bazı bakanlıkların tutucu bir tutumla yaklaşmasını eleştiren Eroğlu, “tıbbi aromatik bitkiler konusunu biz bakanlık olarak üzerimize alalım dedik. Bazı bakanlıklar, ‘sizin ne işiniz var’ diye düşünüyor. Maalesef Türkiye’de böyle kurumsal tutuculuk var. Bu hoş bir şey değil. Her birimiz bu masanın bir ucundan tutalım. Böyle kurumsal tutuculuk olamaz. Yapsaydınız o zaman. 100 Yıldır bu topraklarda böyle bir şey bekliyor. Burada 107 milyar dolarlık bir ticari potansiyel var. Bizim yaptığımız ihracat ise, çok az bir miktar. Bu Türkiye için çok ayıptır. Biyolojik çeşitliliği bizden az olan bazı ülkeler, çeşitliliği 10’da birimiz kadar olan ülkeler; bizden 50 kat, 100 kat ihracat yapıyor. Hatta bize ihracat yapıyor. Biz bunu değerlendiremeyeceğiz. Bu Türkiye’nin ayıbıdır. Bu bizim ayıbımızdır. Biz şimdi el ele verdik. Üniversitelerimiz, Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bütün kurum ve kuruluşlar el ele vererek bu meselenin üzerine eğileceğiz. Türkiye’yi İnşallah 2023 yılında 5 milyar Dolarlık bir ihracat yapacak potansiyele ulaştırmak benim hedefim. Bu mümkün. Hayal değil.” diye konuştu. BAKAN EROĞLU, MARKALAŞALIM Tıp ve kozmetik alanında markalaşmanın önemine değinen Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı, “Biz tonlarca defne ihraç ediyoruz. Ama belki 3-5 ton defne karşılığı, onun 100 CC’lik konsantresini satın alıyoruz. Katma değer ihraç ediyoruz ama katma değer açısından çok cüzi bir bedel alıyoruz. Bu çok az. Bu bakımdan markalaşalım, üretelim ve bir takım tesisleri kuralım. Araştırmalarda ne, neye faydalı bunu mutlaka sertifikalı hale getirelim.” SARE DAVUTOĞLU, HAYALİ ŞİFA PAZARLAMANIN MALZEMESİ OLMAKTAN KURTARMALIYIZ Toplantıya katılması beklenen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu ise, Başbakan Davutoğlu ile birlikte Van’a gittiği için toplantıya videoyla katıldı. Videolu mesajında Anadolu’nun kıtaların sahip olabileceği zenginlikte bir flora çeşitliliğine sahip olduğunu hatırlatan Sare Davutoğlu, bitki çeşitlerinin sadece katma değerleri az olan ilaç hammaddesi olarak değil direk ilaç olarak da tüm dünyaya ihraç edilebileceğini vurguladı. “Şifa geleneğinin kökleri binlerce yıllık bir birikime dayanıyor.” diyen Davutoğlu, bu kapsamda pitoterapi ve etnobotanik gibi bilimsel alanların sadece eczacılık alanlarında değil tıp fakültelerinde de ders olarak okutulmasını umut ettiğini söyledi. Bitkilerle tedavinin bir suiistimal alanı haline gelmesine izin verilmemesi gerektiğine değinen Davutoğlu, “hayali şifa pazarlamalarının malzemesi olmaktan kurtarmalıyız. Geleneksel birikimimizi modern metotlarla harmanlayarak bu alanı tıbbin bir kolu tamamlayıcı bir parçası haline getirmek durumundayız.” ifadelerini kullandı. BU ALANDA LİDER KONUMA GELEBİLİRİZ Türkiye’deki mevcut potansiyelle, Avrupa ve ABD'deki benzerlerinden daha başarılı çalışmaların yapılacağını aktaran Sare Davutoğlu video mesajında şu görüşlere yer verdi, “Hekimlerin önerileri, ilgili bakanlık projeleri, akademisyenlerimizin özverili araştırmaları bir araya gelirse, bu alanda lider konuma gelebiliriz. Bu nedenlerle Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı'nı, bu yolda atılmış ilham verici bir adım olarak heyecanla karşıladım. Tıbbi ve aromatik bitkiler alanında atacağımız adımların ülkemize önemli ekonomik ve ticari imkanlar getireceği bir gerçektir. İklimi ve florasıyla yüz ölçümünün kat be kat üstünde bitkisel zenginliğe sahip ülkemizin, tıbbi ve aromatik bitki ihracatı henüz ne yazık ki istenilen düzeyde değil." AFYONKARAHİSAR TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER MERKEZİ ZENGİNLİĞİ LAYIKIYLA DEĞERLENDİRECEK Afyonkarahisar'da kurulan 45 bin metrekarelik Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nin yakın zamanda bu alandaki zenginliği layıkıyla değerlendireceğini ümit ettiğini anlatan Sare Davutoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı, "Hem meslek hem de kişisel hayatım boyunca tıp dünyasının sosyal, kültürel ve kaynak olarak zenginleşmesine inandım ve bu uğurda mücadele ettim. Son yıllarda bu alanda hem dünyada hem de ülkemizde, sağlık sektöründe yaşanan gelişmeleri çok önemsiyorum. Bu alanda yapılacak her türlü katkıdan da büyük bir heyecan duyuyorum. İnşallah tüm sunumları tek tek izleyerek istifade edeceğim" Konuşmasının ardından oturum başkanlarına plaket takdim eden Bakan Eroğlu, oturumlarda başarılı ve yararlı sonuçlara ulaşılmasını temenni ettiğini kaydetti. Eroğlu ve beraberindekiler sempozyum oturumları öncesi Korel Termal Otel önünde toplu hatıra fotoğrafı çektirdi. Toplantıya Bakan Veysel Eroğlu’nun yanı sıra Afyonkarahisar AK Parti Milletvekili Ali Özkaya, Çorum Ak Parti Milletvekili İlksen Ceritoğlu Kurt, Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ile pek çok üniversiteden öğretim üyesi ve sektör temsilcisi katıldı.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.