Tencere dibin kara, seninki benden kara

Tencere dibin kara, seninki benden kara

Yazımın başlığını neden böyle attım ?Aslında çok güzel ve manidar bir söz kişi karşısındakini eleştirecekse, önce kendisine bakmalı derler ya hani o hesap. Bir de 1970 yıllarda rahmetli Neşet Ertaş üstadın bestelediği bir türkü vardır “kendim ettim, kendim buldum” diye isterseniz birazcık hatırlatalım. Karadır bu bahtım kara Sözüm kar etmiyor yare Yüreğimi yaktı nara eyvah, eyvah, eyvah ey Kendim ettim, kendim buldum Kendim ettim, kendim buldum Gül gibi sarardım soldum Eyvah, eyvah, ey diye söylenir gider. Bu türkünün sözleri de çok manidar değil mi? Buradan şu anlaşılıyor, kişinin kendi kendine yaptığını kimse kimseye yapmaz hesabı. Son iki gündür şöyle bir bakıyorumda basın camiasında, İnternet medyasına ya da internet haberciliğine karşı hiç anlam verilemeyen, aşırı bir kin, aşırı bir düşmanlık besleyen bazı yazılar çarpıyor gözüme.   Basın denince akla, gazetesi, radyosu, televizyonu, dergisi ve son zamanlarda etkin bir şekilde insanlara haber ulaştıran internet haberciliği ile bir bütün geliyor akıllara değil mi? Evet doğru ortak payda halkın haber alma özgürlüğüne katkı sunmak. Ama bazıları için öyle görünmüyor herhalde ki İnternet medyasını hala kabullenemeyen adeta at gözlüğü ile etrafına bakan kişiler. Sanki ellerinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi zır zır zırlıyorlar.   Ya Allah aşkına millet aya çıktı, biz hala neleri tartışıyoruz. Lafa gelince birlikten beraberlikten bahsedenler, söz konusu bu internet haberciliği camiasının ardından meğer ne dolaplar çeviriyorlarmış neler. Şimdi beyler o devir geçti artık artık, devir teknoloji devri siz kabullensenizde, kabullenmesenizde basın camiasının içerisinde İnternet medyası, internet haberciliği var ve daha da güçlenerek var olacak. Şimdi sizler hep kendi tarafınızdan baktığınız için tabii bu tarafı çok bilemezsiniz.   Neden ? Biriniz kalkar sosyal medyayı eleştirir, haber siteleriyle aynı kefeye koyar, diğeriniz kalkar yok merdiven altı sitelermiş, yok şöyleymiş, yok böyleymiş diye verir veriştirir. Ne oldu hayrola ? Neden rahatsız oldunuz ? Sizden ekmek isteyen yok, aş isteyen yok, iş isteyen de yok bir bardak suda neden fırtına koparıyorsunuz ? Onu anlamış değiliz.   İsterseniz bizlerde bu taraftan sizlere bakalım. Bakalım sizin neleriniz var ? Dökelim ortaya. Lafa gelince birlik beraberlik sözü edip bu mecradakileri dışlayan siz değil misiniz ? Etik kurallara aykırı olduğu halde, gazetelerinizde eşinizi ,dostunuzu, akrabanızı SSK’lı gösteripte bu adamların emeğini hiçe sayan siz değil misiniz ? Vakti zamanında her biriniz dörder, beşer gazete çıkarıp aynı haberleri o gazetelere de kopyalayıp üç tane gazete basıp kamu kurumlarına gönderip resmi ilan alan siz değil misiniz ? Normalde gazetede çalışan bir fikir işçisi, yada muhabirin parası her ay peşin yatar bırakın peşin yatırmayı adamlar parasını bile yarım yamalak alıyor, bunu o çalışanlara reva görenler siz değil misiniz ?   Bir gazetede çalışan yazı işleri müdürü pozisyonundaki kişinin maaşı şu an 3 bin lira hanginiz bu parayı veriyor şimdi ? Gazete bayilerine yolladığınız gazeteleri tekrar parayla satın alıp satılmış gibi gösteren siz değil misiniz ? Resmi ilan almanın kurallarını, adam gibi tam anlamıyla yerine getiren kaç kişi var içinizde söyler misiniz ?   Şişirme abone sayıları gösterip, Devleti kandıranlar siz değil misiniz ? Bunun hesabını yarın öbür tarafta nasıl vereceksiniz ? Gazetenizde çalışmadığı halde, kadroda gösterip sonrada onun maaşını yatırıp, bankamatikten tekrar geri çekenler siz değil misiniz ? Siz değil misiniz yazı işleri müdürünüzün, ceza evine sizin gazeteniz yüzünden girip, arkasında durmadığınız ? Siz değil misiniz Devletin makamını kullanarak, ilçe ilçe ağlayıp sızlayıp destek isteyen ? Siz değil misiniz her yemeli içmeli toplantılarda, çalışanınızı görmezden gelip, İnternet habercisini yok sayarak, ortalığa atılıp kendini ön plana çıkaran ?   Siz değil misiniz patronlardan oluşan dernek kurup, ununu eleyip eleğini asmış insanları da içinize alarak, istediği gibi at koşturan ? İçinizde oturup haber yazmayı dahi bilmeyen, gazetecilikle alakası olmayanlar yok mu ? illa isim isim yazayım mı ? Tatmin olmazsanız, isim ve makamına kadar da yazarım bunu sizde biliyorsunuz.   Siz değil misiniz kişi ve kurumların, STK’larının haberi olmadan eften ,püften günlerde ilan basıp haraç alır gibi fatura kesenler ? Hangi biriniz Basın İlan Kurumunun koyduğu kurala tam anlamıyla uyuyor ? Siz değil misiniz sırf cebimizden para çıkmasın diyerek, İŞKUR üzerinden belli zamanlarda eleman alıp, devletin sırtına bu işçilerin külfiyetini yükleyen ? Siz değil misiniz vakti zamanında kasabı, manavı, yumurtacıyı gazete kadrosunda gösteren?   Siz değil misiniz gazetesinde kendi adı bile geçmeyen, eşinin kardeşinin üzerine vergi mükellefiyeti açıp, fakat ön planda kendini gazeteci olarak gösteren Hangi biriniz sahaya inip fotoğraf çekti, haber yazdı ? Siz değil misiniz gazetesinin alt şirketini kurup ortalıkta o medya bu medya adı altında fatura kesenler ?   Siz değil misiniz internet medyasını dışlayıp, ajansları da dahil ettiğiniz bir watsap grubu kurup, oraya emniyet personelini de dahil edip, asayiş haberlerinin internet medyasına gönderilmesini istemeyen ? Siz değil misiniz tüm bunların üzerine zarar ediyoruz deyip, personel sayısını 6 ya düşürtüp, gazete sayfa sayısını azalttıran ? Siz değil misiniz bedava adam çalıştırıp sırtından milyonları götüren?   Siz değil misiniz, onca meslek içerisindeki kişilerin işsiz kalmasına neden olup, karşınıza internet medyasının çoğalmasını tetikleyen? Ya hangi birini sayayım Allah aşkına, ha hangi birini. Samimi söylüyorum başınızda iyi ki Basın İlan Kurumu denen bir kurum var yoksa var ya Allah muhafaza. Allah aşkına doymadınız mı daha ? Demek ki hala doymamışsınız ki, gözünüzü internet medyasının kazandığı, üç kuruş paraya dikmişsiniz. Bizler en azından bunları yaparak ortalıkta fırıldaklık yapmıyoruz.   Sizler hem devletten alalım diyorsunuz, yetmiyor birde milletten alalım, alalım ama hep hep biz alalım diyorsunuz ama kusura bakmayın bu böyle yürümez. İnsanların da ekmeği ile oynamayın. Boşuna savaş açmayın, bu durumdan zarar görecek olanlar varsa, o da sizlersiniz kendi beceriksizliğinizin faturasını da, başkalarına kesmeye kalkmayın. Evet bu köşe yazımda, genel anlamıyla çoğul ifade kullandım yarası olan varsa, üzerine alınabilir. haydi selametle.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.