Saime Bircan Sak

Saime Bircan Sak

SUSUYORSUN

Susuyorsun Susmak ölüme eş. Yunuslar nece konuşur enginde? Yosunların dili ne? Deniz neden kanar böyle kırmızı? Küsülü sözcükleri döktüm diye mi kirlendi sular? Balıkların gözleri ondan mı ölü bakıyor? Toprak neden böyle sancılı? Ormanı dağlayan mayınlar mı? Gecenin sesini ben mi kaçırdım içine? Saçlarını sen mi yoldun dağların? Biz mi yardık göğün bağrını? Onlar mı deşti, çiğnedi hortlak dişleriyle yasasını doğanın? Kızılırmak hangi denize döktü yiğitlerin kanını? Hangi postal ezdi karıncaları? İlk buğdayı göçmen kuşlar getirmedi mi Karacadağ’dan? Ekmeği hangi eller yaptı? Hamuru nerenin suyuyla kardı analarımız? Fırat’ın suyuyla mı yıkadılar bebeleri? Ege’den mi gitti gemiler uzak savaşlara? Zeytin dalı ilk hangi barışın alnına kondu? Şarabı yapan üzüm kimin bağında bozuldu? Birdenbire mi düştü bu sızı içimize? Susuyorsun… Sen susunca çocuklar ölüyor. kuruyor denizler çatlıyor toprak.   Kavgalı sözcükler barışsa Binseler denizin şiir atına çıksalar Çarpanak koyunda karaya nergis koksalar Mimas tepelerinde Börklüce Mustafa’nın sesinden özgür türküler sulasa toprağı üleşsek ekmeği, aşı, işi, gözümüz doysa ilkin sonra hep bir ağızdan söylesek sevda türkülerini… Susuyorsun… Saime Bircan Sak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Saime Bircan Sak Arşivi