Şu memlekette gece vakti ev aranıp, 83 yaşındaki insanlar gayri yasal biçimde gözaltına alındı. İnsanlar, hukuki kanıtları olmayan “kuvvetli şüphe” ile aylarca iddianame bekleme bahanesi ile hapishanelerde yatırılır oldu. Böylesine örgütlü suç hareketleri, “CMK AB’ye yetişti” diye öğündükleri, 4 Aralık 2004 günü Sezer’in, AB istedi diye onay verdiği düzenlemeler ile başladı (Vatan Gazetesi, 17 Aralık 2004). “1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek” diyerek haber yapılan o yasa için; “TCK’da yer alan örgüt etkinlikleri kapsamında işlenen uyuşturucu imal ve ticareti suçu; haksız ekonomik çıkar elde etmek ereğiyle kurulmuş örgütün faaliyeti kapsamında zor ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar ve devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarla ilgili davalar, Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Örgütlü suçlarda tutuklamanın kısa sürede gerçekleşmemesi gerekçe gösterilerek bu suçlarda tutuklama süresi, diğer suçlarda öngörülen sürenin 2 katı olarak uygulanacak” diye millete yutturulduğu yazıldı, çizildi. Özetle, Hükümete bu gücü veren; olması gereken Anayasadan değil, Adalet Bakanının teklifinden alan “CMK’nın 250. Maddesi ile görev” yapan özel yetkili mahkemeler DGM’lerin yerine kurulmuş oldu. Sonrasında da çocuklar gibi; o mahkemelerde görev yapan savcı ve hâkimleri, iktidarın ya da Gülen cemaatinin adamı diye eleştiriyorlar! Gözaltından sorguya, oradan da tutuklamaya, iddianame sonrası devam eden mahkeme süreçleri de dâhil hukuksuzluk var, adil yargılanma yapılmıyor diyerek ağlanıyor. Fakat her nedense, tüm bu ortamı hazırlayan o mahkemelerin, T.C. Anayasasına ve AİHS’e aykırı olup olmadığı hiç görünmüyor ve konuşulmuyor… Hepimiz de biliyoruz ki; o her gün basın yayın organlarında görmeye alıştığınız malum kişiler, CHP ve MHP gibi Amerikanvari düzen partileri, insanlık onuru ile oynayan o mahkemelerin Anayasaya ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduklarını asla söylemeyecekler ve “Kral çıplak” demeyeceklerdir! Bu ülkede, son yıllarda işlenen, tüm bu insanlık suçlarının suçlusu kim? Elbette suçlu; salt Amerikan Kulu Parti’liler ve cemaat değil, onların ne yaptığını görmesi gerekenler değil midir? Bu nedenledir ki; bu millet, bir gün bu mezalimin hesabını onlardan mutlaka soracaktır. Siz de inanıyor musunuz?