“Şiir ölürse millet de ölür”

“Şiir ölürse millet de ölür”
 Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü öğrencilerinin
Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri “Gölgesi Yaşadığı Topraklara Uzun Düşen İnsanlar” isimli projenin bu haftaki konuğu konuğu şair, yazar ve senarist Süleyman Çobanoğlu oldu. Çobanoğlu, milli birliğin oluşması ve sürdürülmesinde şiirlerin önemine dikkat çekerek “Şiir ölürse, millet de ölür” dedi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü öğrencilerinin Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri “Gölgesi Yaşadığı Topraklara Uzun Düşen İnsanlar” isimli projenin konuğu Afyonkarahisar doğumlu şair Süleyman Çobanoğlu oldu. Çobanoğlu, öğrencilerin yönelttiği “Şairin bu topraklardaki görevi nedir? Böyle bir görev tanımı yapılmasını doğru bulur musunuz? Ve bu görevin ifa edildiğinden bahsedilebilir mi” sorusuna şöyle yanıt verdi: “1980'den itibaren Türk Şiiri’nin Türk Milleti’yle irtibatı büyük ölçüde kesildi. Bugün okunan şairler var; iyi kötü takip edilen şiirler var; ama 1980 öncesinde 1970 öncesinde bilebildiğimiz Türk Şiiri etkisini vermiyor. O dönemden daha iyi bir şiir yazmıyoruz şu an o döneme denk bir şiir de yazamıyoruz. Maalesef çok zayıf verimler ortaya çıkıyor. Bu da halkın kredisini büyük ölçüde tüketen bir şey. Eğer bir liseli çocuk sevdiği kıza sevdiği oğlana aşkını senin şiirinle ifade edemiyorsa bir şey yapmış olmuyorsun, insana dokunmuş olmuyorsun. Bizim inandığımız mesele şudur: Şiir ölürse millet ölür. Çünkü biz milli birliğini bir şairle taçlandırmışız. İsmet Özel, rahatlıkla şunu iddia edebiliyor: Anayasaya gerek yok İstiklal Marşı anayasa olsun diyor. Hakikatten böyle bir alt yapı vardır. Gerçekten anayasadaki bütün lafı atıp bir kenara koysanız bile her şey yolunda devam edebiliriz. Şiir bu kadar güçlü bir şey.”

NOBEL ÖDÜLLÜ AMA TÜRKÇEYİ BİLMİYOR

Türkiye’de edebiyat anlamındaki yetersizliğin şiirden ibaret olmadığının altını çizen Çobanoğlu, “Türkiye'de en iyi satan romancı Türkçe bilmeyen bir adam. Garip kitapların çok sattığı bir ülke oldu Türkiye. Kabartmalı pembe bir kapak yapıp ona Osmanlıca bir iki tamlama koyup bir de tasavvuf aşkı kondurup üstüne hani turistik tasavvuf milyonlarca satabiliyorsunuz ama bu bir şey demek değil bir yere varmış olmuyoruz bununla. Orhan Pamuk Türkçe bilmeyen bir adam. Nobel Ödüllü büyük ultra yazarımız yani ama işte onu söylemeye çalışıyorum sadece şiirde değil yani romanda da resimde de heykel zaten Türkiye'de, çok sorunlu bir alan sinemada da müzikte de iflasa yakın bir noktadayız” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.