Halil Şahin

Halil Şahin

SEYİRCİ KALMAYIN

Bu gün de; zalim düzen, ekmeğimizi elimizden aldı, bizi emperyalist sömürgenlere köle yaptı ve böylece özgürlüğümüzü de elimizden aldı. Bu faşizme kurban olduk hepimiz! Görüyorsunuz işte: Özgürlük diyerek iktidar olanlar, hükümet ettikçe zalimleşiyorlar. Özellikle Türkiye’deki siyasal parti liderlerinin kişiliklerinde bunu saptayabiliyorsunuz. Bu Türkiye ki; hasretle yanıp tutuşarak erki ele geçirenler, uzun yıllar koltuklarda oturunca gaddarlaşıyorlar. O nedenle de Türkiye; birliğe değil, dağılmaya koşuyor. Aklımız, yüreğimiz, aşkımız; ‘Vatan’, ‘Namus’, “Ahde vefa” diyen dillerimiz sanki lâl oldu. Korku içinde büzülen demokrasiyi, yurtseverlik ve insan onurunu, en son dağlardan, taşlardan silinen Türkiye onurunu: “Ne mutlu Türküm Diyene!” demeyi hepten yok saydık. Kimileri, “Canlı ceset olmak iyidir, ne yapalım” dedi. Yaşamayı, faşist düzenin esiri olmamaya tercih edenler ise Silivri’de toplandı. Kimileri, “Şu yaygaracıya ne istiyorsa verin, susturun” diyebilir. Ama bilirler ki: “Faşizme neyinizi ve kimi verirseniz verin doymaz.” Şeytanla yatağa girip, çarpılıp çıkan bu canavarları kızdırmamak için ne verseniz, gene de kapınıza gelmesini engelleyemezsiniz. Onların kuracağı komplolara teslim olmak zorunda kalırsınız. Size ne vaat ederlerse etsinler, bilirsiniz ki; bu faşistler sözlerini asla tutmazlar. Faşizm; yalancıdır, katildir, komplocudur, kargaşacıdır. Onlar, dolayısıyla onlara oy verenler emperyalizmin uşağı olagelmişlerdir. Sizler de öz çıkarcılığınız nedeniyle bunların kıskaçlarından kurtulamıyorsunuz.

Bunlara karşı: “omuz omuza” mücadele dışında yol var mıdır?

Dilerseniz, şu yaşadığınız zalimlere ve zulmün kışkırtıcılarına her gün kanabilirsiniz! Siz ne yaparsanız yapınız; gerçek, karanlığın üzerine doğacak güneştir. Gece uzun sürüyor diye güneş doğmayacak sananlar, şafakta çok ama çok pişman olabilirler! Çünkü gerçek, er veya geç her şeyi aydınlatır. Bugün bizi yok etmek için kurulan karanlık tezgâhlar, gün geldiğinde, güneş doğduğunda ortadan kalkar. Ulus korkmaz, faşist canavarın karşısında geri çekilmez ise aydınlığa çıkış kolaylaşır. Siz de öylesine hallerde korkmayın; özgürlük ve demokrasi, hak ve hukuk için bağırın. Ekmek, özgürlük ve dayanışma için cesaretinizi ve mücadele ateşinizi canlandırın. Faşist canavardan Cumhuriyet’i, demokrasiyi, yurdu ve kendinizi ancak böyle kurtarabilirsiniz. Mutlu bir başka vatan, ancak sizlerin özverisiyle oluşacaktır. Ülkede demokrasinin, barışın, ulusun geriye götürülmesine; demokrasinin kuru bir formaliteye dönüştürülmesine seyirci kalmayın. Size de çok pahalıya mal olacak öylesine düzene alet olmayın. Ulusal değerlerinizi ve ülkenizi önemseyiniz. Bu canavara teslim olmazsanız, yem olmazsınız!

Cumhuriyet devriminin hukukçularına yakışan; hakkın, hukukun, halkın, ulusun yargıcı olmaktır. Ulusun varlığı, bütün soyut ve budala tartışmalardan; millet, milliyet, dil üzerindeki bütün bilimsel, kuramsal, reklâmsal yargılardan daha gerçektir.

Güncel işbirlikçi medya söylemi, yarı cahilin düşünme yetisini karartıyor. Örneğin Türk sözcüğünün içerdiği varlık, tespih gibi kullandıkları demokrasi sözcüğünün içerdiğinden bin kat daha eski ve doğrudur. Çünkü siz, Türk Milleti olarak bu devleti kurdunuz. Bunun için ölenler Bulgar, Rum, Ermeni değildi. Dünya’da yüzlerce ulusal devlet değişik koşullarda doğdu. Oluşma süreçleri farklıdır. Fakat son günlerde ilginç olan; her devlet için meşru sayılan ulus devlet olabilme hakkının Türklere yasaklanmasıdır. Şili’nin başkenti Santiago kentinde, Belediye; kentte yaşayan kişilerin örnek alması için, Apoguindo Caddesi’ndeki Novigod Parkı’na, Atatürk’ün, üzerinde bazı sözlerin de yer aldığı rölyefini yaptırmış. Rölyef ve rölyefin bulunduğu anıt duvarın üzerinde İspanyolca, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, vatanının fedakâr ve sadık hizmetkârı, benzeri olmayan kahraman, insanlık idealinin canlı emsali... Bütün hayatını Türk Milletine vakfetmiş, milletine kendi ruhunu, ateşini vermiştir. Hatırası milletinin ruhunu ateşli tutan sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır.” sözleri yazılı. Belediye Başkanı Danıel Dumoulın, bakınız ne demiş: “Türkiye; Atatürk’ü Allah’a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk’e...”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi