Ramazan ayı bir fırsat olabilir!

Ramazan ayı bir fırsat olabilir!
Türkiye’deki 15 milyon sigara tiryakisi için, Ramazanla birlikte günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalan sigara bağımlıları için ramazan ayı bu bağımlılıktan ömür boyu kurtulmak için önemli bir fırsat. Uygun yöntemlerle müdahale edildiğinde kalıcı bırakma oranları %50’nin üzerine çıkabiliyor. Sigarayı kendi iradesiyle bırakamayan tiryakilerin uzman desteği almasını öneren Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, iftar ve sahur saatlerinde üst üste sigara içmenin sakıncaları konusunda da uyarıda bulundu.                                                                                               Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç “Dünyada günümüzde 1,3 milyar kişi sigara kullanıyor. Ülkemizde ise 15 milyon kişinin sigara içtiği biliniyor. İyi bir gelişme ki son bir yılda ülkemizde 2,2 milyon kişi sigarayı destek alarak bırakmıştır. Ramazan ayı ise sigarayı bırakmak isteyenler için önemli bir fırsat olabilir” dedi. Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Ramazan ayı nedeniyle gün boyunca herhangi bir maddenin tüketilemediği bir sürece girildiğini ve bu süreçte bağımlıların sigaradan uzaklaşabileceklerini belirtti ve içicilerin bu dönemde bağımlılıklarını kontrol altına alabileceklerini, dolayısıyla bunun bir fırsat olabileceğini ifade etti. Kılınç’a göre tiryakiler tedavilerini ramazan ayı süresince planladıkları, sigara bırakma poliklinikleri ve hekimlerden yardım aldıkları takdirde bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle sigarayı bırakmaları kolaylaşabilir. Bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvurmanın önemi Prof. Dr. Kılınç, bu noktada bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvurmanın önemini şöyle vurguluyor: “Ülkemizde 2009 yılında kabul edilen 4207 sayılı tütün kontrol yasası ile birlikte sigara bağımlılığı daha iyi tanınmaya başlandı ve tedavi yöntemleri hakkında da detaylı bilgiye ve eğitime ulaşma şansı yakalandı. Ancak hala sigara bırakma desteği hekimler tarafından yaygın olarak verilmiyor. Hâlbuki sigarayı kendi başına bırakmak kolay değildir. Sigara içenlerin %70’i bırakmak istiyor ve sadece %30’un 2-3 yıl içinde bırakma girişiminde bulunuyor. Sigarayı bırakmak için istek çok önemli bir kriter olsa da, destek almadan sigara bırakma girişimlerinin çok büyük kısmı sigaraya tekrar başlamakla sonlanıyor. Kendi başına sigarayı bırakmaya çalışanlar arasında, bir yıl boyunca sigara içmeme oranı ancak %3-5 civarında ve bu girişimlerin %80’i ilk bir ay içinde tekrar sigaraya başlamakla sonuçlanıyor. Uzman desteğine başvuranların oranı ise %13 ila %15 arasında.” Sigarayı bırakmak isteyenler için doğru adresler Sağlık Bakanlığı web sitesinde ismi bulunan ya da Alo 171 de kaydı bulunan sigara bırakma polikliniklerinin, sigarayı bırakmak isteyenler için en doğru adres olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Kılınç, şu bilgileri verdi: “Alo 171 sigara bırakma hattı hizmeti ve Sağlık Bakanlığı’nın sigarayı bırakmak isteyenlere yönelik ücretsiz ilaç projesi devam ediyor. Sigaradan kurtulmak isteyenler, Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen sigara bırakma polikliniklerine başvururlarsa bu tedavilere ücretsiz olarak kavuşabilirler. Prof. Dr. Kılınç, sigara bırakma sürecinde bağımlılara nasıl yardım edebileceklerini şöyle vurguladı: “Sigara bağımlılığının fiziksel kısmının nedeni nikotindir ve nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, gerginlik, depresyona eğilim, iştah artışı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu semptomlar zamanla azalarak kaybolsa da sigara bırakma sürecinin ilk haftalarında en yoğun seviyededir. Sigara bırakma girişimlerinde başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri yoksunluk semptomlarıdır. Bırakanların davranışsal ve bilişsel destek ve farmakolojik tedavi ile desteklenmesi bırakma başarısını artırır. Fiziksel bağımlılık ne kadar yüksekse farmakoterapi ihtiyacı o kadar fazladır. Hekimlerin hastalarının bağımlılık düzeylerini değerlendirmeleri ve sigara bırakmak isteyen hastalarına davranışsal ve bilişsel destek ve uygun medikal tedavi seçeneklerini sunmaları önemlidir.” Prof. Dr. Kılınç ramazanda sigarayı bırakıp tekrar başlamak istemeyenler için de şunları öneriyor: “Sigara bağımlılarının beyinlerinde bunu geçici bir süreç olarak kodlamamaları gerekiyor. Bunun sadece ramazanda değil, yaşam boyu kurtulmaları gereken bir davranış olduğunu idrak etmeleri lazım. Böyle düşünürlerse, sadece ramazan ayında değil bütün ömür boyu sigarayı bırakacağım derlerse ve yola bu şekilde çıkarlarsa ramazan ayı sigarayı bırakmak için gerçekten bir vesile olabilir.” Gün boyu sigarasız kalıp sahurda veya iftarda üst üste sigara yakan tiryakilere de Prof. Dr. Kılınç’ın bazı uyarıları var: “Sigaranın her dozu ve her şekli zararlıdır ama sahurda ve iftarda üst üste içilmesi yüksek konsantrasyonda nikotin ve diğer zehirli maddelerin kana karışmasına yol açar. Bu da altta yatan ya da tanısı konmamış hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Hatta ani kalp krizleri ve beyin kanamaları gelişebilir.” Prof. Dr. Oğuz Kılınç sigarayı bırakanlardaki iyileşme sürecini ise aşama aşama şöyle özetledi: Sigarayı bırakanlar ilk 20 dakikadan itibaren faydasını görmeye başlıyor.
  • Nabız ve kan basıncı hemen normale dönüyor.
  • günde kanda zehirli maddeler saptanamıyor ve 1. ayda kalp damarları normal boyutuna ulaşıyor.
  • yılın sonunda kalp krizi geçirme riski 2 kat azalıyor.
  • yılın sonunda kanser riski yarı yarıya azalıyor.
  • yılın sonundaysa eğer kalıcı bir hasar oluşmamışsa sigarayı bırakanların hiç sigara içmemişlerle eşit düzeye geldiğini biliyoruz.
Bu nedenle bağımlılara sigarayı kendi çabalarıyla bırakabileceklerini düşünmüyorlarsa bir hekime ya da bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Konuyla ilgili güncel ve doğru bilgiye www.toraks.org.tr adresinden ulaşılabilir.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.