Onlar yılbaşının gelmesini hiç istemiyor

Onlar yılbaşının gelmesini hiç istemiyor

İzmir'de iki yıl önce 31 Aralık gecesi evinin terasında havai fişek gösterisini izlerken "maganda kurşunu''yla hayatını kaybeden 11 yaşındaki Arif Dallı'nın ailesi, 1 Ocak'ta ölen oğullarının ismini verdikleri çocuklarının doğum günü olmasına karşın yılbaşının gelmesini hiç istemiyor. Dallı ailesinin Bornova ilçesi Yunus Emre Mahallesi'ndeki evlerinde olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hüzün hala devam ediyor. Anne Yıldız Dallı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 31 Aralık 2013 gecesi Mevlana Mahallesi'ndeki annesine çocuklarıyla birlikte gittiğini, oğlunun evin terasında yeni yıla girerken yapılan havai fişek gösterisini izlerken birden yere yığıldığını anlattı. Oğlunun kanlar içerisinde kaldığını ve hemen hastaneye gittiklerini dile getiren Dallı, 11 yaşındaki Arif'in kurşun isabet etmesi sonucunda 10 gün sonra hayatını kaybettiğini ifade etti. -"Oğlum toprağın altında üşüyor mu?" Oğlunun iki yıldır acısını hep içlerinde yaşadıklarını, 1 Ocak 2014'de ise Yusuf Arif ismini verdikleri oğullarının dünyaya geldiğini belirten Dallı, şöyle konuştu: "Oğlum iki senedir çürüdü toprağın altında. Hala da kimin öldürdüğü bulunamadı. Ben 2 senedir kara toprağa bakıyorum, olayı yapan bulunsun da o da kara duvarlara baksın. Mezara gidiyorum 'Acaba Arif ne yapıyor' diyorum. Toprağın altında üşüyor mu? Eşime bazen 'Niye altına battaniye koymadınız' diyorum. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın eşlerine sesleniyorum. Onlar da anne halimden onlar anlarlar. Dışarı çıkamıyorum. Bir cenaze arabasına, camiye bakamıyorum. Ayakta durmakta zorlanıyorum. 5 tane çocuğuma da bakıyorum. Düğünlerde atılan havai fişek seslerini bile duyunca kulaklarını kapatıyorum. 2 senedir gözyaşlarım dinmedi. Ben hala Arif'imin öldüğü gecedeyim. Yılbaşını ağzıma almak istemiyorum. 1 Ocak Yusuf Arif'in doğum günü ama oğlumun da ölüm günü. Akrabalarım Yusuf Arif'in doğum gününü kutlamak istiyorlar ama ben istemiyorum. Ben daha o gecedeyim. Oğlumun acısını yaşıyoruz. Eşim işsiz, Yusuf Arif böbreğinden hasta. Bebeğimize bir beşik, çocuk arabası bile alamadık. Vereceklerde eşime bir iş versinler. Yetkililerden oğlumun katilini bulmalarını istiyoruz." -"İmkanım olsa bütün silahları toplarım" Baba Şerafettin Dallı ise oğlunun kimin silahından çıkan kurşunla öldüğünün 2 yıldır halen bulunamadığını, bunun büyük üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Oğlunun hayatını kaybettiği gece evin terasında 16-17 akrabalarının bulunduğunu dile getiren Dallı, şunları kaydetti: "Silahın yakından ateş edildiği söyleniyor. Bu kim olabilir? Ya çatının üstündekilerdir ya komşulardır. Orada hemen savcı, hakimlerin oturduğu lojman var. Orası bir türlü aranmadı. Aranmaya gerek yokmuş. Onların silahında inceleme yapılmadı. Mermi 9 milimetre çapındaymış ve özel yapım silahtan çıkmaymış. İki yıl geçmesine rağmen hala oğlumun katili bulunamadı. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza yetkililere yalvarıyorum, bir an önce oğlumun katilini bulsunlar. Katil bulunamadığı için herkesi suçlu görüyorum. Bunu yapan inşallah insafa gelir de teslim olur. Evlat acısı hiçbirşeye benzemiyor. Allah kimseye yaşatmasın. İzmir Valisine ulaşmak istiyorum ulaşamıyorum. Yetkililer lütfen sesimizi duysun ve bu işi halletsinler. Zengin biri olsaydım oğlumun katilleri belki bulunmuştu." -"Oğlumun fotoğrafına bakıp utanıyorum" İnşaat işlerinde çalışan, oğlu Arif'in ölümünün ardından işinden de olan Dallı, günde iki kez oğlunun mezarına gittiğini söyledi. 4 kız çocuğunun yanında evin tek oğlu olan Arif'in ölüm tarihinde Allah'ın başka bir erkek çocuk nasip ettiğini, kendilerinin de bebeğe Yusuf Arif ismini koyduklarını anlatan Dallı, "Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Yusuf Arif doğduktan sonra 6-7 ay konuşmadım, kucağıma almadım, sevemedim. Kucağıma aldığımda Arif'in fotoğrafına bakıyorum ve utanıyorum. Her evladın yeri farklı" diye konuştu. Şerafettin Dallı, işsizlikten dolayı sıkıntı yaşadıklarını, herhangi bir yardım istemediklerini ancak bir işte çalışmak istediğini sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.