Ne kadar zahmet çekilirse verim o kadar fazla olur

Ne kadar zahmet çekilirse verim o kadar fazla olur

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi’nde 6 Mart 2015 tarihinde AKÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürsel Acartürk tarafından “Etkili Sunum Teknikleri” konulu bir konferans verildi. Acartürk konferansta yaptığı konuşmada, sunumun bilginin paylaşımı olduğunu belirterek, “Sunumlar, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Benim yaptığım sunum sözlü bir sunumdur. Perdede görülen slaytlar, sözlü sunumuma katkı sağlaması amacıyla gösterilmekte. Ağzımdan çıkanlarsa sunumdur. Bilginin dinleyiciye en iyi şekilde aktarılması için etkili bir sunum yapabilmek önemlidir” dedi. Bir sunumda dinleyicilerin dikkatini koruyabilmenin çok önemli olduğunu ifade eden Acartürk, “Sunumlarda genelde ilk 10 dakikada dinleyicilerin dikkatleri dağılmamaktadır. Dikkatin dağılma süresi 8-10 dakikadan sonra başlar. Etkili sunum, dinleyicinin dikkatini canlı tutabilmekten geçer” diye konuştu. Ne kadar zahmet çekilirse, verim o denli fazla olur Sunumun dikkatli dinlenmesinde sunulan konunun dinleyicinin ilgisini çekmesinin önemli olduğunu anlatan Acartürk, “Bunun dışında sunucunun özellikleri de önemlidir. Burada en önemli husus ise sunumun özellikleridir. Sunumun konusu çoğunlukla başkası tarafından belirlenir. Dolayısıyla çok çarpıcı bir konu değilse, bunun nasıl çarpıcı hale getirilebileceği hususu önemlidir. 2-3 yıl önce Ankara’dan bir dernek, Afyonkarahisar’da toplantı yapacaklarını ve benim reflü konusunu anlatmamı istediler. Reflü konusunda 30 dakikalık yapacağım bir sunum için yabancı bir kaynaktan 10 saate yakın okuma yaptım. Sonuçta o konuyu öğrenmiş oldum. Dolayısıyla yapacağınız sunumda ne kadar çok zahmet çekerseniz, verim ve beğeni o kadar fazla olur” ifadelerini kullandı. Acartürk şöyle devam etti: “Sunum yapacak kimsenin dinleyicilerin zamanını boşa harcamaması gerekir. Kişi ömründe yapacağı her sunumda mutlaka dinleyicinin hakkını gözetmeli ve mutlaka empati yaparak sunuma güzel bir biçimde hazırlanmalıdır. Sunum yapacak kişide konuşma korkusu olabilir. Dinleyiciler arasında sunum yapan kişinin anlatacağı konuyu iyi bilen birinin de bulunması onu ürkütmemelidir. Gelebilecek ters sorular karşısında o kişiye ‘siz bu konuda ne düşünüyorsunuz’ diyerek topu atabilirsiniz. Bu sizi rahatlatacaktır. Sunumdan önce dinleyiciler hakkında ön bilgi alınabilir. Sunumu yapan kişiden beklentilerinin ne olduğu araştırılabilir. Sunumda en önemli husus provadır. Sunum öncesinde ne kadar prova yaparsanız o kadar başarılı bir sunum gerçekleştirebilirsiniz. Sunumun zamanını tespit etme ve zamanı daha verimli kullanma anlamında prova faydalı olacaktır.” En fazla 3 renkli, en fazla 6 satırlı slaytlar tercih edilmeli Acartürk, sözel sunum yapan kişinin slaytları daha fazla bilgi aktarabilmek için kullandığını belirterek, “Sunuma başlarken her slayta numara eklenmelidir. Sunum öncesinde kaç slayt olduğu ve sunumun ne kadar süreceğini belirterek dinleyicileri de motive edersiniz. Bu husus dikkati canlı tutmaya yardımcı bir husus olabilir. Sunuda konuyu belli bir giriş, gelişme ve sonuç şeklinde aktarmak gerekir. Kolay anlaşılabilmesi için bu gereklidir” diye konuştu. Acartürk şöyle dedi: “Slaytların her biri yaklaşık 30 saniye kadar ekranda kalmalıdır. Slaytlar sunumu yapan kişiye hatırlatıcı olmalıdır. Sunum yapmak demek slaytları okumak demek değildir. Slaytlar sadece hatırlatıcı olmalıdır ve sürekli dinleyici ile göz temasında olunmalıdır. Slaytlar maksimum 3 renk, en çok 6 satır olmalıdır. Her satırda bir bilgi yer almalıdır. Gözü yormayan bir yazı karakteri tercih edilmelidir. Yazılarda ise başlık minimum 28 ve metin 22 olmalıdır. Vurgular renklerle yapılmalıdır. Yazım hataları kontrol edilmelidir. Arka fon gözü yormayan tarzda olmalıdır. Genelde açık zeminde koyu yazı tercih edilir. Bunun dışında başlıkların tümünün büyük harfle yazılmadığı, kelimelerin kesilerek alta aktarılmasının doğru olmadığı söylenir.” Sunuma zamanında başlamanın ve yaklaşık sunum zamanı ile ilgili sunumun başlangıcında bilgi vermenin önemine de dikkat çeken Acartürk sözlerini şöyle noktaladı: “Sunuma zamanında başlanmalıdır. Sunum sırasında bitime kaç slayt kaldığı vurgulanmalı ve varsa önemli konular tekrar edilmelidir. Sunum girişinde kişinin kendini tanıtması gerekir. Konunun çerçevesini çizerek mümkün mertebe canlı ifadelerle ve coşkuyla dinleyicinin ilgisi kişinin üzerine çekilmelidir. Sunum sırasında çok hızlı ya da çok yavaş konuşma dinleyicileri uykuya meyleder. Zihnini başka yerlere atar. O nedenle mümkün olduğunca tane tane ve tonlu konuşma önemlidir. Tek düze olmamalıdır. Mimikler mümkün olduğunca canlı olmalıdır. Sunumda beden diline dikkat edilmelidir. Genelde koyu renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Göz teması dinleyicinin önemsendiğinin bir işaretidir ve bu halde dinleyici sunumdan kopmaz. Bu yüzden göz teması önemlidir. Sunumda amaç sunumu yapan kişi için bilgi aktarmaktır. Sunum yaparken kişi kendini geri planda tutmalı ve hep bilgi odaklı aktarım yapmalıdır. Sunumda çalışmadaki her bilgi aktarılmak zorunda değildir. Sunumdaki bilgi yükü çok fazla olursa beyin şişer ve artık yeter der. O nedenle çok aşırı bilgi yükü yüklememek lazım. Sunumun sonunda kısa, konuyu özetleyen slaytlara yer verilmelidir. Varsa bir kaynak belirtilmeli; sunum sonunda fonda bir resim eşliğinde varsa sorular alınmalıdır.” Konferansın sonunda AKÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Acartürk’e AKÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Songur tarafından çiçek takdim edildi. Konferans, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi. Konferansa AKÜ Tıp Fakültesi öğretim elemanları ile öğrenciler katıldı. 6mart1510 6mart1509

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.