Cemaatin ‘Devamsızlık yapıp sınıfta kalın. Dershaneler kapatıldığı için sınava hazırlanacak bir kurum yok" sözleri Türkiye gündemine oturdu. Eğitim uzmanı Cihat Şener, dershanelerin kapatılmasının ardından cemaatin ‘sınıfta kalın’ önerisini “marjinal” olarak niteledi. Kapatılan dershanelerin yerini gayri meşru eğitim kurumlarının geleceğini öne süren Şener, büyük tehlikeye de dikkat çekti: “Bana göre sınavlara hazırlanma meselesi artık merdiven altına indirilecek. Kayıt dışı bir takım gruplar kurularak dershane gibi çalıştırılacak” Eğitim Uzmanı Cihat Şener, Cemaatin ‘Devamsızlık yapıp sınıfta kalın. Dershaneler kapatıldığı için sınava hazırlanacak bir kurum yok” açıklamasını AjansHaber’e değerlendirdi:

“CEMAATİN ÖNERİSİ DÜZ MANTIK”

Cemaatin ‘sınıfta kalın’ önerisi düz mantıkla yapılmış bir öneridir. Bu açıklamanın faturası öğrenciler için çok ağır olabilir. Çok marjinal bir öneridir. Yapılması gereken öneri nedir? Büyük olasılıkla okullar kendi diri öğrencilerine cumartesi ve pazar günleri için kurslar açacaklar. MEB bunun tedbirini aldı. Bu yöntemle mezun öğrencilerin bu kurslara gitmeleri mümkün olabilir. Ancak burada bir sıkıntı var. Bu kursları verecek öğretmenlerin kim olduğu? Eğer hafta sonu kurslarında verilecek eğitimi okullarda bulunan öğretmenler verecek ise Üniversite sınav formatını çok iyi bilmediği için verdiği eğitim öğrencileri tatmin etmeyebilir. Dolayısıyla MEB’in eğitim kursları ile öğrencilerin dershane boşluğunu ortadan kaldırması iyi bir şey ancak öğrenciler için yeterli mi? Bu tartışılır. Cemaatin ‘sınıfta kal bir sene daha eğitim al’ şeklindeki çözüm önerisi akla uygun değil. Böyle bir önerinin yapılmış olması da çaresizlikten geliyor.

“DERSHANELER MERDİVEN ALTINA İNECEK”

Sınavlara hazırlanma meselesi bana göre, artık merdiven altına indirilecek. Kayıt dışı bir takım gruplar kurularak dershane gibi çalıştırılacak. Belki öğrenci kapsamında çok yoğun olmayacak ancak, böyle kurumların oluşup ülke genelinde yayılması olası. Birçok okul üniversite giriş sınavlarında uzman eski dershane öğretmenlerini bünyesine alıp lise son sınıfını sadece üniversiteye hazırlık olarak geliştirdi. Bu yöntemi geliştiren okullara baktığımızda ise genellikle maddi açıdan güçlü okulların dershanedeki donanımlı öğretmenleri çektiğini görüyoruz. Dershanelerin kapanması, ekonomisi iyi olanlara avantaj, maddi açıdan kısır olan kurumlara ise dezavantaj getirdi. Bu çok ciddi bir ayrımcılıktır. Yılda bin liraya dershaneye giden öğrenciler kendileri için iyi bir yaşamın hayalini kuruyordu. Şimdi ise bu hayalleri ellerinden alındı.

MEŞRU BiR ÇÖZÜM YOK

Birilerinin düştüğünü anlaşmazlığın faturası öğrencilere çıktı. Ne yazık ki bu sorunun çözülmesine dair meşru bir çözüm yok. Dershanelere yönelik kapatılma kararının ‘iyileştirme kararı’ olması gerekiyordu. Ya da dershanelerin kapatılmasından önce okul müfredatı üniversite sınavına uygun bir formatla değiştirilebilirdi. Dershane kurumlarına giden öğrenciler keyiften gitmiyordu. Bir gereklilik söz konusuydu. Öğrenciler boşluklarını dershanelerden gideriyordu. Bu çocukların dershaneye gitme ihtiyacını öğrencilerin eğitim seviyesine göre değerlendirip sunduğumuz müfredat ile geliştiremedik. Bunu yapabilseydik şuan dershanelerin kapatılması büyük bir sorun olmayacaktı. Eğitim uzmanı Cihat Şener, dershanelerin kapatılmasının ardından cemaatin ‘sınıfta kalın’ önerisini “marjinal” olarak niteledi. Kapatılan dershanelerin yerini gayri meşru eğitim kurumlarının geleceğini öne süren Şener, büyük tehlikeye de dikkat çekti: Kaynak:Ajanshaber