“Memur-Sen’i tebrik ediyorum ama…”

“Memur-Sen’i tebrik ediyorum ama…”
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Atatürk İlkokulu’nun istifa eden müdürü Eşref Balcı’ya, bağlı bulunduğu sendika olan Memur-Sen’in sahip çıkmasının önemli olduğunu söyledi. Memur-Sen’i bu tavrından dolayı tebrik eden Demirkırkan, “Açıklama 1 hafta sonra gelebilmiştir. Herhalde abilerinden ancak icazet alabildiler” dedi
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, CHP İl Başkanlığı’nda düzenlediği haftalık basın toplantısında, geçen hafta gündeme getirdiği Eşref Balcı olayıyla ilgili gelişmeleri kamuoyuyla paylaştı. İl Genel Meclisi’nin Adalet ve Kalkınma Partili Üyesi Yener Sevim’in çocuğunun sınıfı için Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın’ı da devreye sokarak Atatürk İlkokulu Müdürü Eşref Balcı’ya baskı yaptığını hatırlatan Demirkırkan, bu konunun gündeme gelmesinden 1 hafta sonra Memur-Sen’in açıklama yapmasının dikkate değer olduğunu belirtti. Demirkırkan, “Bir ilin sorunlarını çözmekle sorumlu kişilerin siyasi kimliğini referans  göstererek ilde sorun çözmek yerine sorun oluşturmaya çalışması Afyonkarahisar halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu sözler Memur-Sen yöneticilerine ait. Bu sözlere biz de katılıyoruz” dedi. ABİLERİNDEN ANCAK İCAZET ALABİLDİLER Demirkırkan, Memur-Sen’in Adalet ve Kalkınma Partisi’nden ancak icazet alabildiğini belirterek “Memur Sen sendikasının yöneticilerini, olayın üzerinden 1 hafta geçtikten sonra üyelerini korumaya, sahip çıkmaya başlamaları nedeniyle tebrik ediyorum. Üyelerinin haklarını korumakla yükümlü bir sendikanın AKP İl Başkanının açıklamasını bekleyip, ardından açıklama yaparak üyesine sahip çıkıyor görüntüsü yaratma çabasını anlamakta güçlük çekiyorum. Herhalde abilerinden ancak icazet alabildiler” diye konuştu. İKTİDAR, 15 TEMMUZ’DAN DERS ALMADI Okulların siyasi parti koridorlarına döndürüldüğünü hatırlatan Demirkırkan, basın toplantısındaki açıklamasına şöyle devam etti: “Siyasi iktidarın 15 Temmuz’dan ders almadığı gün gibi ortada. Bu ülkeyi darbeye sürükleyen, FETÖ’nün devlet içinde palazlanmasını sağlayan, liyakati dikkate almayan bir sürecin bizler açısından nelere mal olduğu ortadayken,  sözleşmeli öğretmen alımlarında yaşananlar bu iktidarın geçmişimizi kararttığı gibi geleceğimiz de karartacağının açık sinyalleridir. Eşit şartlarda yapılan bir KPPS sınavı ile devlete alacağınız insanları kayırma yapma imkânı olmadan seçmek ve yerleştirmek varken, öğretmen mülakatlarında sorulan bu sorular neyin nesidir. KPSS puanının devre dışı bırakılması emek hırsızlığıdır. KPSS’den yüksek puan alıp sözleşmeli öğretmen sözlü mülakat sonucu sonrasında tercih hakkı bile alamayan öğretmen adaylarının hangi sorulara yanıt veremediği ve elenme kriterleri açıklanmalıdır. Üye olduğunuz sivil toplum örgütü var mı? -Hangi gazete ve köşe yazılarını takip ediyorsunuz? -Hangi dershaneye gittin? -15 Temmuz sürecini değerlendirin? -Fırat Kalkanı operasyonunu nasıl değerlendiriyorsun? -Tarık Akan hakkında ne düşünüyorsun ‘Başkomutanımız kimdir?’ Sorusuna tabii ki Atatürk diyene tam puan mı veriyorsunuz. Ya da ‘Reis kimdir?’ sorusuna Temel Reis diyene nasıl puan veriyorsunuz. Liyakati dert etmeyen, yandaş öğretmenini işe alan, yıllardır atama bekleyen öğretmenlerinin emeklerini saçma sapan mülakat sorularıyla silip atan bir sistemle Okulları Parti Koridoruna dönüştürüyorsunuz. İnsanların özel hayatları dini ritüelleri soruluyor.  Milli Eğitim, Gençlik, Spor ve Kültür komisyonuna getirilen sözleşmeli öğretmenlik modeli Komisyonda kabul edilmeden, TBMM gündemine alınamadan ve görüşülmeden OHAL sürecinde KHK ile yasalaşmıştır. Camiye, okula, kışlaya siyaset sokmayın. Tüm öğretmenlerimiz ve velilerimiz adına, ülkemizin geleceği adına sözleşmeli öğretmenlik ile mülakatın kaldırılmasını, sadece kadrolu öğretmen atamasının yapılmasını istiyoruz.” İHRAÇ, BİR HINCA DÖNÜŞTÜ Kurumlarından ihraç edilenlere karşı bir hınç beslendiğini aktaran Demirkırkan, “İşten çıkarmalarla ilgili ciddi mağduriyetler yaşanıyor. İş artık kindarlık boyutuna ulaştı. Sizin gücünüz ancak garibana yetiyor. Size bir örnek Bir kurumda çalışan mühendis KHK ile işten atılıyor. Ailesinin geçimini sağlamak için taşeron şirketin uhdesinde AKÜ inşaatında çalışmaya başlıyor. 1 hafta sonra işten atılıyor. Ardından aynı şahıs TOKİ inşaatında iş buluyor, başlıyor. 1 hafta sonra güvenlik soruşturması sonrası işten çıkartılıyor. Eğer bu adam teröristse niye sokakta dolaşıyor. Yok değilse bu yaşanılanlar reva mı. Elinizi vicdanınıza koyun. Bu adam ne yapsın. Bu adam ailesinin karnının doyurmak için ya hırsızlık yapacak ya da gerçekten terörist olacak. İnsaf” ifadelerini kullandı. OHAL İÇİN NEREDEN NEREYE Cumhuriyet Halk Partisi olarak Olağanüstü Hal mağdurları ile Afyonkarahisar’da toplantı yapacaklarını duyuran CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, “9 Ekim 2016 Pazar Günü Ticaret Borsası Salonu’nda Afyonkarahisar İl Danışma Kurulu toplantımızı Genel Başkan Yarımcılarımız, Parti Meclisi üyelerimiz ve Milletvekillerimizin katılımıyla yapacağız. Ardından Genel Başkan yardımcımız ile birlikte ilimizde çeşitli ziyaretler yapacağız. OHAL mağdurları ile birlikte bir toplantımız olacak. Geçtiğimiz günlerde OHAL’in 3 ay daha uzatılacağı açıklandı. Gerekirse 12 aya uzatılabileceği ifade edildi. 2015 Genel Seçimleri’nde ‘OHAL kalktı, Baskılar Bitti. Köyümde özgürce yaşıyorum. Onlar Konuşur AKP Yapar’ diye billboard çalışmanız vardı. Bırakın Doğuyu, köyleri ülkemin her köşesi OHAL bölgesi oldu. Meclis devre dışı bırakıldı” dedi. “CHP GELİYOR, BİZİ KİMSE SUSTURAMAZ” Halkın Cumhuriyet Halk Partisi’ne büyük bir eğilim gösterdiğini söyleyen Demirkırkan, “Geçtiğimiz hafta ilimizde Çay İlçesi Danışma Kurulumuzu CHP Milletvekilleri Muharrem İnce Yaşar Tüzün, Tanju Özcan ve Burcu Köksal’ın katılımıyla, yanımızda büyük bir halk kitlesi ile birlikte coşku içinde yaptık. Sinanpaşa’da bu toplantı için belediyenin önceden  bize tahsis ettiği sonra vermekten vazgeçtiği düğün salonu yerine sokaklara taştık. Çay ve Sinanpaşa ilçelerimizde bizlerle birlikte olan, salonları, sokakları doldurup taşan tüm vatandaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. CHP geliyor. Bizi kimse susturamaz” şeklinde konuştu. ATATÜRK, İLERİ GÖRÜŞLÜ BİR DEVLET ADAMIYDI Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ileri görüşlü bir devlet adamı olduğunu hatırlatan Demirkırkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye'nin modernleşmesinde benzersiz katkısı bulunan Türk Medeni Kanunu 4 Ekim 1926'da yürürlüğe konmuştur. Türk Medeni Kanunu ile gerçek anlamda kadın-erkek eşitliği sağlandı, kadınlarımıza siyasete girme hakkı verildi. Genç Türkiye Cumhuriyeti devrimlerine devam etti. 1921 yılında daha savaş bitmeden yetim kalan çocuklar için Çocuk Esirgeme Kurumunu kuran, 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni toplayan ileri görüşlü, gerçek lider Atatürk şimdi içlerine gireceğiz diye dokuz takla attığımız Avrupalılardan önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını, tek eşliliği modern hukuku getirdi. Bugün Lozan’a , Cumhuriyet’in kurucu kadrosuna her gün laf atmayı marifet sayanların ülkenin geleceğine yönelik planlarını görüyoruz. İktidarları döneminde Milli Eğitim Bakanı sanırım 7 kez değişti. Haliyle her bakan kendi eğitim sistemini de getirdi. Yeni bir sistem yine gündeme geldi.” MUHARREM AYI KUTLU OLSUN Vatandaşların Muharrem aylarını kutlayan Demirkırkan, “Muharrem ayı, Ehl-i Beyt sevgisiyle dolu her Müslüman için acının, gözyaşının ve matemin ayıdır. Hz. Hüseyin’in Kerbela çöllerinde yakınlarıyla beraber şehit edilmesi İslam tarihinin unutmadığı en derin acılardan birisidir. Bu ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, tüm iyi niyet ve dileklerin Hak katında kabul olmasını dilerim” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.