Türkiye’nin başına çoraplar örüldükçe, medeniyetler çatışmasından söz ediliyor. Ülkemiz insanı bu çatışmanın çekim noktası gösterilerek, birileri kahramanlık gösterileri yapıyor. İşte o noktada kendimizi çok şanssız duygusuna kaptırıyoruz. Bizleri o duygulara kaptırıyorlar. Çünkü bir yandan ülke içinde paylaşımı adaletli kılacak bir düzeni kuramamışken, öte yanda uluslar arası bir paylaşım alanının merkezinde kavga veriyor görüntüsü algılattırılıyor. Son günlerde unutulmuş görünen, bir zamanlar basına yansıyan Bismil köylülerinin, Aslanoğlu köylülerinin ağalığa karşı çıkan, vatanı ve Cumhuriyetimizi savunan eylemleri bu savaşım örneğinde ilk değil. Örneğin; Merhum Alparslan Türkeş’in gizlediği ileri sürülen, mal beyanlarında göstermediği, ancak ölümünden sonra ortaya çıkan; İngiliz ve Alman bankalarındaki 575 bin Alman Markı, 846 bin ABD Doları, 549 bin İngiliz Sterlin olan sırdaş servetin kaynağı ne olabilir? O’nun ölümünü müteakip ilk ay sürecinde, bu meçhul serveti üleşme mücadelesi veren Ayzıt, Ayyüce ve Umay Türkeş’lere koşut bu paraların gerçek vericileri olduğunu ileri sürenlerin, ibretlik kavgası bir başka örnek değil mi? Erbakan olayı’ da daha sonraki örnek sayılabilir sanırım. Esas kavga daha sonrasında çıkacak. Olanlar Ürün (!) lere oldu, “Pisipisine gidiyor Niyazi” diye düşünüyorum. Yaklaşık yarım yüzyıldır kızıl elmadan söz eden bizim yeşil hurmacılar, nedense dünya çapında(global) ve de küresel tehlikeleri ağızlarına bile almazlar. Karşılıklı Bağımlılık kavramı içinde yerini bulan, ABD önderliğindeki Dünya Kardeşliği (Stratejik ortaklık) sistemiyle çıkar alanı payları, onlar için de ağabeyleri tarafından her nasılsa üleştirilmektedir. Ümmetçilik ve teslimiyetçilik anlayışı içinde kaldığınız süreçte hayatta kalacak, size öngörülen Dünya yaşamını, size sunulan ianelerle doyasıya yaşayacaksınız, zaten de yaşatılmaktasınız. Buna rıza olmanın göstergesi, sizin kıymetli ve mukaddes oylarınızdır. Alman general 1.Dünya Savaşındaki Çanakkale Savaşlarını Yalova’da köşkten idare etmeğe kalkışmıştı. Birileri şimdilerde ABD’deki köşkünden, bir ötekisi Ankara’daki Sarayından Türkiye idare etmeye kalkışmış, çok mu? Adam BOP Eş Başkanı ya ahkam kesiyor: Doğuyu ve Güneydoğuyu cazibe merkezi, bu bölgenin bazı merkezlerini Paris, Londra, New York yapacakmışız. Hımm.., Bugüne dek Türk Ulusunun yemeyip içmeyip tüm kazancını birilerine yedirdikleri, demek ki yetmemiş! Mesajı aldınız mı? Prof.Erdal İnönü’nün dediği gibi; “Güzel sözler atasözleri gibidir. Quarles de: “İnandıkların duyduklarının yanında hiç kalsın.” diyor. Vah memleketlim vah! Ne hallerdesin, bak! Medeniyetler değil, öz çıkarlar çatışmasının tam ortasında değil misin?