Kıyamet...

Kıyamet...
Giden gitsin bırak yüreğim… Yıkılsın içimizde kurulan bin bir katlı binalar, Hicaz’dan yükselen ateş yaksın ciğerlerimizi. Fırat nehrinden çekilsin hırçın sular… Savaşsın kalanla gidenin gönül orduları, kaplasın bencil beyinleri karanlık bir cehalet…

  “Ne şeb ki kuyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm Ne gün ki kametini görmesem kıyamet olur”   (Gece ki ayak bastığın yere yüz sürmesem o gece ölürüm. Ne gün ki boyunu görmesem kıyamet olur) Nef’i Giden gitsin bırak yüreğim… Yıkılsın içimizde kurulan bin bir katlı binalar, Hicaz’dan yükselen ateş yaksın ciğerlerimizi. Fırat nehrinden çekilsin hırçın sular… Savaşsın kalanla gidenin gönül orduları, kaplasın bencil beyinleri karanlık bir cehalet…   Giden gitsin bırak yüreğim… Göğüs ger kurşuni renkli hüzünlere. Akşamın alacasına bir selam et. Dillerini doldursun sabırdan bir sükûnet. Alabildiğince bir zelzele sarsın bedenini. Tir tir titresin ellerin ayakların. Yıkılsın kurduğumuz hayaller birer birer. Eşitlensin gece ile gündüzümüz. Bir günümüz diğeriyle ikiz olsun, bırak. Devam etsin katliamlar, doğransın yürekler şeytan suretli sevgililer elinde... Sarsın tüm evreni kin, nefret, intikam duygusu. Güzel olan tüm duygular yok olsun. Sevgi adına hiçbir şey kalmasın elimizde, bırak…   Giden gitsin bırak yüreğim…  İsa insin yeryüzüne, yedi kat göklerden. Çıksın ortaya küfre düşmüş yalancı bir Deccal… Dabbetü’l-arz kemirsin yüreksiz yürekleri. Öldürsün birer birer ölmeye yüz tutmuş canlı cesetleri. Sarsın etrafımızı aşığı nezle ağyarı sarhoş edecek bir duman bulutu. Dağılsın yeryüzüne ye’cüc ile me’cüc kavmi, saldırsın dört bir tarafa… Yıksın kentlerimizi harabeye çevirsin, bırak. Giden gitsin…   Giden gitsin bırak yüreğim. Şarkta ve Garbta çöksün sevgi yüklü adalar. Yemenden doğan bir ateş yaksın can evlerimizi. Batıdan doğsun güneş… Tutulsun ay gidenler uğruna, tutulduğumuz gibi aşka… Çıksın dünya yörüngesinden artık… Hallaç pamuğuna dönsün dağlar… Taş taş üstünde kalmasın… Altı üstüne gelsin tatlı dili ile yılanı deliğinden çıkaran dünyanın.   Giden gitsin bırak yüreğim… İyilere kötü, kötülere iyi densin. Fitne, fesatlık zuhur etsin yüreklere. Şerler hâkim olsun üç kuruşluk cihanın sahte gülüşüne. Dile gelsin aslanlar, yılanlar, çayanlar… Konuşsunlar bırak… İçindeki kinleri kussunlar insanoğluna… Verilmesin zekâtı sevgilerin. Dokunmalar aşk için rüşvet sayılsın. Âlimlere cahil iyilere ahmak denilsin. Giden gitsin bırak yüreğim, Eli kalem tutan şair olsun, bırak. Sen acılara dilediğin kadar kıyam et, Üflesin suru İsrafil… İnceldiği yerden kopsun kıyamet…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.