-I-

Uzun uzun yatırdılar

bir dize kavak benzeri

yeterince soydular kabuk kabuk

kulaklarından çivilediler

ve birbirine sardılar

***

orda öyle kaldılar.

-II-

Yeryüzüne çıktığında duydu ilk acıyı

böylece yoğruldu

***

tat vermesini öğrendi acıya.

-III-

gözünde tomurcuklandı yaşlar

kavak gibi uzadı gitti

ve kök buldu toprakta

***

çiğnendikçe boy attı

boy attıkça çiğnendi.

-IV-

Toprak ömür demekti

toprak ömür verdi gözyaşlarına

kavak gibi uzun

toprak sımsıcaktı duygudan yana

sardı, ısıttı.

-V-

Mutsuzluğunu buldu mutluluğunda

bir anlam kazandı bin anlam yitirirken

bir ömür buldu bin ömür verircesine deli

***

anladı ki boşunadır boy atması, kıracaklar.

-VI-

Toprak sıcaktı, sarıldı 

bir gülüşte bin mutluluk buldu

tat vermesini öğrendi acıya yeniden

bir anlamlı

Bir görkemli tat.

-VII-

uzun uzun yatırdılar

kulaklarından çivilediler

ve birbirine sardılar

***

sardılar bir dizi kavak benzeri

yaşamaya ant içtiler bu toprakta

bir anlamla

bir görkemle

yaşamaya ve kırılmamaya

***

orda öylesine kaldılar.

MEHMET ÜNAL TAŞPINAR

12/6/1975