"Kaymak gibi yol yapılırken fren de hesaba katılmalı"

"Kaymak gibi yol yapılırken fren de hesaba katılmalı"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Güvenli Trafik Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Akbulut, trafik kazalarının yüzde 86'sının araçların istenilen mesafede duramamasından kaynaklandığını belirterek, yollar yapılırken frenin de hesaba katılması gerektiği uyarısında bulundu.

Akbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafik kazalarının en önemli nedenlerinden birinin araçların gereken mesafede duramaması olduğunu söyledi. Fren mesafesinin oluşmasındaki en önemli iki faktörden birinin "yol pürüzlülüğü" olduğunu vurgulayan Akbulut, "Kaplama yüzeyinde kullanılan malzemenin cinsi ve yüzey pürüzlülük kat sayısı, araçların istenilen yerde ve mesafede durma kabiliyetlerini etkileyen en önemli faktördür" dedi. Yolların biraz pürüzlü olması gerektiğini anlatan Akbulut, "Kaymak gibi yol terimi doğru bir terim değil. Kaymak gibi yolda kaymak gibi kayacağınızı da unutmamak gerekir" ifadesini kullandı. Akbulut, yolun yüzeyinde agregalardan meydana gelen pürüzlülük kat sayısının belirlenmesi, buna göre de bir kaplama tasarımının yapılması gerektiğine dikkati çekti. Kış mevsiminin sert geçtiği bölgelerde pürüzlülüğün daha fazla olduğunu aktaran Akbulut, şöyle devam etti: "Bu bölgelerde daha farklı bir agrega kullanılması lazım. Direnci yüksek, kaymaya, sürtünmeye karşı zaman içerisinde cilalanmaya karşı agreganızın da dayanıklı, direnişli olması lazım. Bunu yapmazsanız, pürüzlülüğünüz zaman içinde cilalanır ve kayarsınız. Özellikle yağmurlu ve buzlu havalarda çok ciddi kaymalar meydana gelir, fren mesafeniz çok ciddi olarak uzar." - "Frene basıldığında kısa sürede durulması gerekir" Hüseyin Akbulut, kazaların yüzde 86'sının kaymadan meydana geldiğini dile getirdi. Akbulut, şunları kaydetti: "Frene basıyorsunuz, freniniz tutuyor, tekerlek iyi ancak yüzey kayıyor, gidip bir yere vuruyorsunuz ya da yoldan çıkıyorsunuz. Normalde frene basıldığında kısa sürede durulması gerekir. Duramıyorsunuz ya yüzey pürüzlülüğünde ya aracın fren sisteminde ya da lastikte sorun vardır. Afyonkarahisar'da hava soğuktur, buzlu dönemleri olur, dolayısıyla yolların pürüzlü olması lazım. Antalya bölgesi çok sıcak olduğu için asfaltın sıcaktan etkilenmemesi lazım. Zift denilen malzeme kendisini bıraktığı zaman üzerinde kullanılan agregalar tutunamaz. Tutunamadığı zaman da 'kusma' dediğimiz zift meydana gelir. Bu da fren mesafesi açısından ve gece görüşü açısından olumsuz etki oluşturur. Yağmurlu havalarda göze güneş ya da ayın ışığı vurur. Trafik güvenliği açısından sıcak bölgelerde kullanılan asfaltların sıcağa çok daha dayanıklı olması lazım." Her bölgeye göre farklı kategorilerde asfalt üretilmesi değişik yüzey pürüzlülüğü oluşturulması gerektiğine değinen Akbulut, "kireç taşı" denilen mermer benzeri agregaların yüzeyde kullanılmasının doğru olmadığını belirtti. Asfaltın esnek bir malzeme olduğunu, sıfırın altında 40 derecede cam gibi kırılabildiğini bildiren Akbulut, "Şayet bunlar dikkate alınmadan yapılır, standartlar bütün Türkiye'de aynı olursa bu ciddi sıkıntılara yol açar" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.