Karting kazası davasındaki karar

Karting kazası davasındaki karar

Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde kaşkolunun karting aracına dolanması sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Tuğba'nın babası Süleyman Erdoğan, pist işletmecisi iki kardeşin yargılandığı davada verilen karara ilişkin, "Beklediğimiz netice gelmedi. Avukatımla görüştüm, bu karara itiraz edeceğiz. Karara niye itiraz edeceğiz? Ruhsat veren belediye yetkililerinden hiç kimseye ceza kesilmemesi. Bunlara ceza verilmesini istediğimiz halde verilmedi" dedi. Baba Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 634 gün sonra çıkan kararı, avukatı aracılığıyla öğrendiğini söyledi. Kararı duyduğunda şok olduğunu belirten Erdoğan, "Baştan beri kanunlara, yasalara çok güvendiğimi söylemiştim. Yasalarla bunun cezasının verileceğini söylemiştim fakat beklediğimiz netice gelmedi. Avukatımla görüştüm, bu karara itiraz edeceğiz. Karara niye itiraz edeceğiz? Ruhsat veren belediye yetkililerinden hiç kimseye ceza kesilmemesi. Bunlara ceza verilmesini istediğimiz halde verilmedi. Bu adamlara düşman mıyım? Değilim. Niye verilmesini istiyorum? Bundan sonra da Tuğbaların ölmemesi için. Bundan sonra bu tür kazaların meydana gelmemesi için. İnsanlar verdiği ruhsatın, attığı imzanın arkasında olmalı" diye konuştu. Erdoğan, mahkemeye ilk katıldığı zaman sanıklardan birinin söylediklerine çok üzüldüğünü ve o kişinin "biz burada hiç kask vermedik" dediğini hatırlattı. Karting pistinde hiçbir uyarı levhası bulunmadığını iddia eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunlar bilirkişi raporunda da var. Bilirkişi raporunda olmasına rağmen mahkemenin kararı bu doğrultuda vermesi beni çok üzdü. Hiç uyarı yok. Uyarı olmamasına rağmen niye belediye, işletme sahipleri ceza almıyor? Bunu çok düşündüm. Beni şok eden yer burasıydı. Kesinlikle bunların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Belediye yetkililerinin ceza almasını istiyorum fakat işletme sahibinin de kesinlikle hapishanede yatmasını istiyorum. Avukata talebim de bu şekildeydi. Bu olaydan sonra kesilen para cezası, tazminat falan değil. Bu, devletin kestiği para cezası. Devlete gidecek olan para cezası. Ben bu işin tazminat boyutunda da değilim fakat bu insanların iyi bir cezayla cezalandırılmasını istiyorum." - "Allah bunların cezasını verir, yapacağım fazla bir şey yok" Devletini ve bayrağını her zaman sevdiğini ifade eden Erdoğan, bundan sonra kanunlara güvenemeyecek hale geldiğini aktardı. Erdoğan, kazadan sonra her zaman hukuka güvendiğini ve hukukun en ağır şekilde cezasını vereceğini söylediğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat 3 bilirkişi raporu olmasına rağmen mahkemenin verdiği karar çok üzücü. Bu bilirkişi raporlarını isterlerse avukatımda var. Avukatımızdan alır, görürsünüz. Tuğba'nın burada 'suçu yok' görülüyor fakat hakimin verdiği kararda neredeyse 'tamamen suçlu Tuğba Erdoğan'dır diyecek. Kızımı suçlu yapacak. Bizim en büyük tepkimiz buna. Karar açıklandığından beri beni tanıyıp tanımayan bir sürü kişi oldu. Bana o insanların söylediği; 'kesinlikle bu karara saygı duyulmaması gerektiği' yönünde. Herkes itirazını belirtiyor. Bu iş bu kadar olamaz. 'Bunun sebebi nedir' diye soruyorlar. Ben sebeplerini bilemem, mahkemenin verdiği karardır. Benim yapabileceğim, bu milletin huzurunda Allah'a havale ediyorum. Allah bunların cezasını verir, yapacağım fazla bir şey yok." Karting kullananlardan belediyelerin verdikleri ruhsatlara güvenmemelerini isteyen Erdoğan, "Çünkü devlet verdiği iznin, raporun arkasında durmuyor. Herkes kendisi kontrol etsin. Yoksa ölürsen, yaralanırsan sen suçlu oluyorsun. 'Niye bu aleti bozdun' diye benden de şunu tazmin edecekler. O da gelirse yadırgamayacağım. Kızının ölümünden dolayı 'burada maddi kaybımız var, bunu da öde' diyebilirler. Bu yasalar bunu gösterdi bana. Çok üzgünüm ama bunu da böyle söylemek zorundayım" şeklinde konuştu. Erdoğan, mahkeme kararına bundan sonraki süreçte itiraz edeceklerini ve avukatının hazırlıklarına başladığını sözlerine ekledi. Sakarya'da geçen yıl 8 Şubat'ta alışveriş merkezinin bahçesinde karting aracına binen 24 yaşındaki üniversite öğrencisi Tuğba Erdoğan, arkadaşlarıyla yarışırken, kaşkolunun aksa dolanması sonucu hayatını kaybetmişti. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle meydana gelen kazaya ilişkin, pistin işletmecileri Yunus M. ile Ömer M. hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan dava açılmıştı. Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi, pist işletmecisi Yunus M'yi "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan 3 yıl hapse çarptırmış, cezayı 2 yıl 6 aya düşürmüş, sonra da 18 bin 200 lira adli para cezasına çevirmişti. Diğer sanık Ömer M. ise aynı suçtan 2 yıl 6 ay hapse çarptırılmış, Adapazarı Belediyesi görevlilerinin beraatine karar verilmişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.