Halil Şahin

Halil Şahin

İSRAİL’İN HATAY OYUNU

Büyük İsrail Projesi için Hatay hedefte. Suriye vatandaşları aracılığıyla Hatay’da toprak alımına hız veren İsrail; anlaşılıyor ki, özde Kürt Devleti’ni Akdeniz’e ulaştıracak! Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Özkaya; Hatay’da binlerce Suriyelinin toprak satın aldığını söyleyerek, bu toprakların İsrail- ABD ortaklı dev şirketlere satılabileceği tehlikesine dikkat çekiyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün resmi verilerine göre Hatay’da en fazla arazi satın alan yabancıların Suriye uyruklu olduğu öğrenildi. Rakamlara göre, bugüne dek 2 bin 481 Suriye vatandaşı, Hatay’da yaklaşık 253 bin 440 dekarlık taşınmaza sahip olmuş. Devlet Denetleme Kurulu’nun rakamlarına göre ise Hatay’da 2005 yılında Suriye vatandaşlarının mülkiyetine geçen arazi miktarı 117 bin dekardı. Irak’ın kuzeyinde kurulacak sözde Kürt Devleti’ne ait sözde haritalarda Hatay’ın konumunun özellikle gündeme getirilmediğini ve gizli tutulduğunu ileri süren Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya; “Özellikle ABD’de yayınlanan haritalarda parçalanma Mersin, Sivas ve Karadeniz hattında belirleniyor. Bu haritanın en can alıcı yönünü ise İskenderun-Hatay hattı oluşturuyor” diyordu. Irak’ın kuzeyinde oluşum süreci fiilen tamamlanan sözde devletin Hatay olmadan Akdeniz’e açılamayacağını söyleyen Özkaya, “Bu yapay devlet için asıl hedeflenen Büyük İsrail’e eklemlemektir. Ancak bu sayede Ortadoğu petrolleri Dünya pazarlarına taşınabilir. Hatay’ın önemi de buradan geliyor” dedi. ABD’nin istediği koridor kuruldu. Çünkü bölgede; Kilis ve Mardin ile Reyhanlı, Erbeyli, Nusaybin, Oğuzeli, Altınözü, Kırıkhan, Kızıltepe ilçelerindeki satış oranlarının da son iki yılda artış gösterdiği görülüyor. Şimdilerde  IŞİD’ den kaçış senaryolarıyla Türkiye’ye yığılan ÖSO yanlısı görünümlü çıkar gruplarının buralarda kalmaktan çok mutlu oluşları manzaranın kanıtı gibi. Yabancılar tarafından tercih edilen bu bölgenin coğrafi açıdan konumu çok düşündürücü. ABD’nin 1 Mart tezkeresiyle Türkiye toprakları içinde kurmayı başaramadığı “koridoru” toprak satışlarıyla oluşturduğunu görmek her Türk insanını arlandırıyor. 2008 yılında çıkarılan 5782 sayılı yeni yasayla Hatay’da bir süreliğine duran satışların, yeniden artış yükselişine girmesi çok kaygı verici değil mi? 2003 yılında çıkarılan 4916 sayılı “Yabancılara Taşınmaz Satışı Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte toprak satışlarının olağanüstü derecede arttığı Hatay’da, yasaların öngördüğü %0 10 sınırı da aşıldı. Bazı çevreler tarafından Hatay’da “nüfus değişimi” yapılmak istendiğini ve ileride Irak’ın kuzeyindeki sözde devletçiğe katılım ile ilgili “referandum” hayalleri kurulduğunu görmemek ve düşünememek çok büyük aymazlık. Belli ki amaç; önce Suriye’ye ama aslında Büyük Kürdistan’a Hatay’ı eklemektir. Zira Kürdistan haritası Suriye’yi de kapsamına almaktadır. Bütün bunlar Büyük İsrail Projesinin parçaları gibi! Resmi makamların, Hatay’da ki toprak satışları ile ilgili olarak “Alımlar Türk asıllı Suriye vatandaşlarına yapılmıştır” yönündeki açıklamaları pek inandırıcı gelmiyor. İleride bu topraklar; İsrail-ABD ortaklı dev şirketlere satılarak, ABD tarafından gerçekleştirilmesine çalışılan Irak, İran ve Türkiye’yi parçalama senaryosunda çok önemli bir rol alabilir. Öyle değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi