İşadamı Şükrü Demirayak,her şeyin başı aşktır

İşadamı Şükrü Demirayak,her şeyin başı aşktır

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı’nda 18 Mart 2015 tarihinde düzenlenen “Müzik ve Teknoloji, Aşk ve Tutku” konulu konferansta Afyonkarahisarlı İşadamı Şükrü Demirayak, öğrencilere çocukluk yıllarından başlayarak büyüyen müzik aşkını anlattı. Konferansın açılış konuşmasını yapan AKÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen, kültürün insanın kişiliğini beslediğini, davranışlarını değiştirdiğini belirterek, “Birey ve toplum, kültür ve kültürler etkileşmektedir. Müzikte bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik işlevler olduğunu kaydeden Türkmen “Sanat, bireyi kültürler ve toplumu geliştirir. Müzik kültürel olarak da değişme sağladığı gibi ekonomik olarak da eğer nitelikli üretirseniz tüketime de katkıda bulunuyor” dedi. Türkmen, Demirayak’ın iki müzik albümü olduğunu belirterek, “Bir tanesi kendi eserlerinin yer aldığı ‘Mesaj’ adlı albüm bir diğeri ise ‘To Be Or Not To Be’, ki içinde 11 eser ve ayrıca 14 eserin remix kaydı bulunuyor” diye konuştu. Daha sonra söz alan İşadamı Şükrü Demirayak ise çıkarmış olduğu iki müzik albümünde de sosyal mesaj vermeyi amaçladığını belirterek, “Biliyorsunuz dünyanın tek kirleten varlığı insan. Dünyamızı umutsuzca tüketiyor ve harcıyoruz. O yüzden bir mesaj vermek için bu albümü yaptım. Hologramlı albüm kapağının ‘to be’ kısmında bir açıdan dünyayı görürken ‘not to be’ kısmında ise dünyanın yok olduğunu görüyoruz. Başka gidecek bir yerimiz olmadığı için de dünyaya iyi bakmamız gerekiyor. CD’nin içinde başka bir kitapçık daha var. Bu kitapçıkla ilgili olarak da birkaç yıl çalıştık. Yeni bir cihaz aldığınızda içinden kullanma kılavuzu çıkar. Bu albümden de dünyanın kullanma kılavuzu çıkıyor. Dünyayı geleceğe nasıl devretmeliyiz hususunda basit, herkesin anlayacağı bir dilde Türkçe ve İngilizce olarak hazırlamış bir kitapçık bu. Albümün adı o nedenle “To Be Or Not To Be”.

Türk Koleji’nde müzik tutkum başladı

Demirayak, ilkokul eğitiminin ardından plaklarla tanıştığı İzmir’e ortaokul eğitimi için yatılı olarak gönderildiğini anlattığı konferansta şunları söyledi: “Afyonkarahisar’da doğdum. İlkokuldan sonra 1975 yılında İzmir’deki Türk Koleji’ne yatılı olarak gittim. Okulda Amerikalı öğrenciler de vardı. Amerikalı çocuklar okula getirdikleri bazı kartonları değiştirirlerdi. Ben bunu görerek ne olduğunu sorduğumda bana plak olduğunu söylediler. Benim bildiğim plak 45’lik olurdu. Bunların ellerindeki long play olan büyük 33’lüktü. Kolejde haftada bir gün moral gecesi olurdu. O gecelerde müzik çalınır ve öğrencilerden bazıları dans ederdi, bazıları ise kabiliyetlerini sergilerlerdi. O gecelerden birinde sahnede büyük bir hoparlöre ufak bir kasetçalar bağlamışlardı. Gümbür gümbür gelen o ses sonucu bana virüs girmişti. Babam yurt dışından geldikten sonra beni arayıp bana bir müzik dolabı aldığını söylemişti. Müzik dolabı derken bana müzik seti aldığını söylemişti ama ben bunun ne olduğunu hayal bile edememiştim. Ben onu ahşaptan bir dolap sanmıştım. O zamanlar için o müzik seti bir uçan daire gibiydi ama şimdilerde çok ilkel duruyor. Hem İzmir, hem de o dolap benim gözümü açtı. O andan sonra harçlıklarımı biriktirip plak almaya başladım. 1970’li yıllardaki İzmir’deki plakçılara giderdim. Aldığım plaklardan kasete Afyon’da kayıt yapıp İzmir’e götürüp, arkadaşlarıma dinletirdim. O yıllarda para biriktirip eski bir mikser aldım ve iki pikapla geçişler yapmaya başladım. Boş zamanlarda dj’lik yapmaya başladım. Askere gitmeden önce yurt dışından 10-15 parça profesyonel cihaz getirttirdim. Askerde Antalya Karpuzkaldıran Tatil Köyü’nde yine dj’lik yaptım. Askerden bana izin verdiler Afyon’daki cihazlarımı Antalya’ya taşıdım. Orada müzik yayını yaptık.” Bir işi sevmenin çok önemli olduğunu anlatan Demirayak, “Her şeyin başı aşktır. Bir şeyi seviyorsanız ve bunu meslek edinmek istiyorsanız farklı şeyler yapmaya başlıyorsunuz. Sevmediğiniz bir işi yapmak hayatınızı, vücudunuzu ve beyninizi bozuyor. Seviyorsanız da çok fazla çalışın. Az uyuyun” diye konuştu. Demirayak müzik serüveni ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “1980’lerde soft rock akımı vardı. Yine o dönemde klavyeye merak sardım. 1970’lerde elektronik müzik doğdu. Onu daha da sevdim. O dönem de şimdi de olduğu gibi güzel olan her müziği dinliyordum. Ben tüm boş zamanlarımda çok sevdiğim müzikle ilgili kendime bir şey katmaya çalıştım. Çalma, kayıt, müzik teknolojisi ya da dünyadaki iyi grupları keşfetme konusunda hep gayret ettim. İstanbul’da plak getiren ve kaset çoğaltan bir firma, yurt dışından gelen çok değerli plakları seçip içinden sadece piyasada o dönemde ticari yönü olanları ayırır; klasikleşecek olan plakları atardı. Ben de gider o klasik plakları seçerdim. Onları alır ve Afyonkarahisar’a getirirdim. Onları Afyon’da dinlerken CD kapaklarında yer alan müzik grubunda kimlerin neyi çaldığına dair bilgileri ezberlerdim.”

İstanbul’da albüm yapamayınca kendi stüdyomu kurdum

Müzik hayatında albüm yapmak için İstanbul’a gittiğini ancak yapamadığını anlatan Demirayak sözlerini şöyle noktaladı: “Sonrasında kendi amatör stüdyomu kurdum. Orada birkaç klavye fazlalaştı. İlk efekt aletimi aldım. Onlarla daha yeni olan midi teknolojisiyle onları birbirine bağlayarak amatör beste çalışmaları yapmaya başladım. O da yetmedi. İstanbul’a giderek albüm yapmayı çok arzu ediyordum. Fakat stüdyoya girmem gerekiyordu. Orada herkes ticari amaçlı olduğu için bizim baktığımız gözle bakmıyordu. Dostlarımız da olduğu halde İstanbul’dan çok üzülerek ve birazda sinirlenerek geri geldim. Öyle olmaz böyle olur diyerek bir kısmı Amerika’dan bir kısmı Avrupa’dan bir kısmı Türkiye distribütörlüğünden gelen 1970’li yılların sonu ile daha çok 1980’li yılların başında var olan Lokomotif isimli gruptan tavsiyelerle stüdyo cihazları alarak kendi stüdyomu kurdum. İsterseniz oluyor. Bir müzik eğitimim yok. Keşke ben de konservatuvar öğrencileri gibi eğitim alabilseydim. Keşke nota bilseydim. Ancak çok aşkla sarılırsanız muhteşem şeyler yapabilirsiniz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.