İnsan seref ve haysiyetine yaraşır bir düzen istiyoruz

Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, TBMM’de görüşülmekte olan “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı” hakkında partisi adına söz alarak bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında, son iki gün içerisinde verdiğimiz 9 şehidimize rahmet dileyen Parsak, “Yüce Allah, o bombaları tuzaklayanlardan başlamak üzere buna sebep olan, sorumluluğu olan kim varsa, bu mübarek cuma gecesi yüzü suyu hürmetine "kahhar" ismiyle kahrı perişan eylesin” dedi. TERÖR, BASİT BİR SİYASİ MESELE DEĞİLDİR Terörün basit bir siyasi mesele olmadığını kaydeden Milletvekili Parsak, “Terörle mücadele millî bir meseledir ve bu noktada milletimizin birliğini, devletimizin bütünlüğünü, vatanımızın parçalanmazlığını ve bin yıllık kardeşlik hukukumuzu zedeleme niyetinde olan hiç kimse bu hedeflerine asla ve asla ulaşamayacaktır” sözlerini kullandı. SAVCIYA VEFA, HÜKÜMETE UYARI Konuşması sırasında, 31 Mart 2105 tarihinde DHKP-C’li teröristler tarafından makam odasında şehit edilen İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı, şehadetinin birinci yılında rahmetle andığını belirten Parsak, Savcı Kiraz’ı şehit eden terör örgütlerinin üniversitelerdeki uzantılarına değinerek şunları söyledi:“Öğrenci görünümlü teröristler, bugün Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde yine bir terör saldırısı düzenleyerek oradaki milliyetçi-ülkücü öğrencilerin sonunun da Fırat Yılmaz Çakıroğlu gibi olacağını söylemişler. Buradan açıkça ifade ediyorum, Fırat Yılmaz Çakıroğlu bizimdir, şehidimizdir ve hiç kimsenin üniversite eğitimini devam ettirmek niyetinde olan öğrencilerimizi bu yönde tehdit etmek gibi bir hakkı yoktur. Dolayısıyla, siyasi sorumluluğu elinde bulunduranların da özellikle üniversitelerde bu tarz olaylara meydan vermemek gibi bir sorumluluğunu bulunduğunu da yeniden hatırlatıyorum! Bu noktada yeni acılara tahammülümüz yoktur.” ANAYASAL HAK VE HÜRRİYETLER BİLE KULLANILAMIYOR Milletvekili Parsak konuşmasının kanun tasarısı ile ilgili kısmında ise, vatandaşlarımızın anayasal haklarını gerçek anlamda kullanamadığının altını çizerek, bunun sorumlusunun hükümetin samimiyetsiz ve antidemokratik uygulamaları olduğunu belirtti. AKP’nin hükümet politikalarını sert sözlerle eleştiren Mehmet Parsak “Bu kadar dinleme ve izlemenin olduğu bir dönemde haberleşme hürriyetinden, ‘polis devleti’ kurma heveslilerinin yönettiği bir ülkede konut dokunulmazlığından, toplanma ve gösteri yapma hürriyetinden bahsedilemeyeceğine inanıyorum. İnsanların Alevi-Sünni diye ötekileştirildiği, mezhep farklılıkları üzerinden kutuplaştırıldığı bir ortamda din ve vicdan hürriyetinin varlığından, liyakatin hiçe sayıldığı, iktidar yandaşlarının devlet kadrolarına dolduruldu gerçeği bir tarafta dururken kamu görevine girme hakkından herkesin yararlanabildiğinden bahsetmek mümkün değildir. Yandaş sendikaların yüz binlerce üye yaptığı, toplu görüşmelerin iki günde sonuçlandığı bir iş ortamında sendikalara üye olma özgürlüğünün sağlıklı bir şekilde kullandığı iddia edilemez” ifadelerini kullandı.   “EŞİTLİK” DEĞİL “ADALET” İSTİYORUZ Kanun tasarısındaki “eşitlik” yaklaşımının, çocuklara, yaşlılara, özürlülere, gazi ve şehitlerimiz ile yakınlarına  ve gazi yakınlarına yapılan pozitif ayrımcılık uygulamaları açısından Anayasa'yla gerekli uyumu yakalayamadığına dikkat çeken Parsak, “Bu noktada ‘eşitlik’ değil ‘adalet’ istiyoruz.Ülkemizde insan hakları konusundaki ihlaller rekora yürümekte ve bu şikayetler en çok adalet sistemi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Hal böyleyken, ülkemizde konuyla ilgili hâlihazırda görev yapan bir Türkiye İnsan Hakları Kurumu da varken yeni bir Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurmanın tek anlamı, yeni kadrolar, yeni koltuklar ve yeni bir kadrolaşma hareketidir” ifadelerini kullandı. İNSAN ŞEREF VE HAYSİYETİNE YARAŞIR BİR DÜZEN İSTİYORUZ Milliyetçi Hareket Partisi olarakinsan şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşamısavunduklarını belirten Mehmet Parsak, “Bu görüşlerimizi Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları sırasında da öneri olarak sunmuştuk. Sadecekağıt üzerinde değil zaten Anayasamızda var olan hakların toplum hayatında da uygulanmasını savunuyoruz” sözlerini kullandı.