İHH: Suriye'ye danışıklı dövüş gibi bir atış yapıldı

İHH: Suriye'ye danışıklı dövüş gibi bir atış yapıldı

İNSAN Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye saldırısına ilişkin, "Çok az vuruş yapıldı ve o tesislerin yok edilmediğini, bir danışıklı dövüş gibi bir atış yapıldığını düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde yine kimyasal silahın kullanılma tehlikesi ve riski olduğunu biliyoruz. Şu ana kadar kimyasal silah 28 kere kullanıldı. Buna yönelikte dünya sessiz" dedi. İHH Afyonkarahisar İl Temsilciliği tarafından düzenlenen 'Mazlum Coğrafyalar ve Ümmetin Yetimleri' programı Afyonkarahisar'da bir otelde gerçekleşti. Programa konuşmacı olarak katılan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, vakfın çalışmaları başta olmak üzere birçok konuyu katılımcılara aktardı. Programı, Ak Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti yöneticileriyle İHH gönüllüleri takip etti. 'HAYIR DEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL' Program sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İHH Genel Başkanı Yıldırım, ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'de Esad rejiminin elinde bulunan kimyasal silah tesislerini vurmasını doğru bulduklarını söyledi. Yıldırım, "Kimyasal silah kullanılmasını asla kabul etmiyoruz. Orada bu silahların sonuçlarına uğramış çocuklarımızın halini hep beraber gördük. Yine Doğu Guta'dan çıkan mültecilerin sınırda karşılanmasını İHH olarak bizler yapıyoruz. Çadır kentler kuruyoruz. Orada kimyasal silahtan dolayı etkilenen birçok insanla karşılaştık. Bu zalime karşı başka bir zalimin böyle bir müdahalesine hayır dememiz mümkün değil" dedi. 'DANIŞIKLI DÖVÜŞ' ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'ye saldırısının danışıklı dövüş olduğunu öne süren Bülent Yıldırım, şunları kaydetti: "Burada gördüğünüz gibi Doğu Guta'yı boşaltmak için ve Golan Tepeleri'ndeki petrol savaşına hazır olmak için ne yazık ki Rusya buna sessiz kaldı. İran buna sessiz kaldı. Esad bunu gerçekleştirdi ve sonuçta da bütün dünyanın gözü önünde bütün savaş gemileri Doğu Akdeniz'e geldi. Doğu Akdeniz'e geliş, kimyasal silah depolarını vurmakla beraber, aslında ABD'nin bölgeye yerleşme politikasıdır. Bu, Suriye toprakları üzerinde petrol ve doğal gaz savaşının bir parçasıdır. Çünkü doğal gazın çıkarılmasında hepsi pay sahibi olmak istiyor. Ayrıca Golan Tepeleri'nde Suudi Arabistan ile eşit rezervler bulundu. Doğal olarak bu bir savaş sebebidir. Bunun yanında tabi atılan bu füze içimizi serinletmedi. Çok az vuruş yapıldı ve o tesislerin yok edilmediğini düşünüyoruz. Tesislere bir zarar verilmediğini düşünüyoruz. Bir danışıklı dövüş gibi bir atış yapıldığını düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde yine kimyasal silahın kullanılma tehlikesi ve riski olduğunu biliyoruz. Şu ana kadar kimyasal silah 28 kere kullanıldı. Buna yönelikte dünya sessiz." 'HAK YERİNİ BULDU' 28 Şubat davasına ilişkin kararı da değerlendiren Bülent Yıldırım, "Hak yerini buldu. Allah'a şükürler olsun 28 Şubat'tan 23 yılla yargılandım. Hapislerde kaldım. Yine arkadaşlarımız hapse girdi, çıktı. 28 Şubat'ta kurulan tezgahlardan dolayı hala içeride olan arkadaşlarımız var. 20- 25 yıldır içeride olan arkadaşlarımız var. Ve bunlarla ilgili hiçbir şey yapılamıyor. Bunun müsebbibi olanlara birçok kez müebbet hapis cezası verildi. Adalet duygusunun yıpranmaması için bunun olması gerekiyordu. O nedenle 'Yaşı şu kadar gecikti', 'Şu an o içeri alınmasın' gibi bir düşünceyi de kabul etmiyorum. Çünkü içeride bunların kurdukları oyunlardan ve tezgahlardan dolayı 80 yaşındaki insan var. Bunun müsebbibi Çevik Bir ve diğerleriydi. Şimdi hak yerini bulmuştur" şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.