Görünen o ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendini bir ham hayale kaptırmış gidiyor. Kadınlar Günü'nde Akşener ve Buldan’ı aynı cümle içinde kullanması bu ham hayalin sözel bir tezahürüdür. CHP zaten çantada keklik, HDP ile İP de bir araya gelip CHP’yi desteklerse, İmamoğlu cumhurbaşkanı olacak. Ne güzel akıllar bunlar böyle. Buldan’ı kutlamasında şaşacak bir şey yok, ne de olsa oraya kimin oyuyla geldiğini gayet iyi biliyor. Bilmese de Meclis'te defalarca hatırlatılıyor kendilerine. Ama ben olsam o cümlenin bir yerine Kaftancıoğlu’nu da sıkıştırırdım. Unutmasın ki İstanbul’un ayrılıkçıları ile radikal solunu CHP’ye eklemleyen de Kaftancıoğlu’dur. Tabii sosyal medyada ilk akla gelen espri de yapıldı. Acaba Babalar Günü'nde de Demirtaş’ı kutlayacak mı? Tamam “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” dendi ama hangi koşullar için dendi? Hatırlatalım, bir kere her şeyden önce uzunca bir süre istikrarlı bir şekilde “iyi hizmet veren bir belediye başkanı” olman gerekiyor. Sadece senin değil, senin partinden belediyelerin de başarılı olmaları, Halkalı çöplüğü rezaletine yeniden dönmemeleri gerekiyor. Ama İmamoğlu’nun gönlü yücelerde, belediye başkanlığından başka her işe hazır. Mesela Uygur Türklerine aracılık etmek istiyor. Türkiye’yi, Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne şikâyet ediyor. Bıraksalar uluslararası antlaşmalara imza atacak. İkincisi sadece senin iyi olman da yetmiyor. Arkanda 80 yıl ezilmiş ama lekelenmemiş bir hareket bulunması ve halkı heyecanlandırması da gerekiyor. Senin arkandaki hareketin daha halka hayırlı bir lafı yok, yüz yıldır bir halkı “temize çekemedi”. Kimse onların istediği kadar laik, ilerici, ceketli, kravatlı, tıraşlı olamadı bir türlü. Partiler kendini halka beğendirmeye çalışır biz kendimizi CHP’ye beğendirmeye çalışıyoruz bir türlü başaramıyoruz. Senin arkandaki parti dün kurulmadı, bagajı bütün partilerin toplam bagajından daha ağır. Üstelik bu kadar sürede herhangi bir seçimi kazanmış da değil. Ömrünün büyük bir bölümünde yüzde 20-25 bandında zar zor durabilmiş bir parti. Hangi heyecanı yaratmayı umuyorsun? Üçüncüsü, “biz milleti barıştıracağız” diyorsun. Peki bu konudaki en büyük atılım olan çözüm sürecinde neredeydin? Kimlerin yanındaydın? Milleti barıştıracaksan neden savaşı şehirlerin içine kadar çeken bir katil sürüsünün kuklalarıyla iş birliği içindesin? Eminim Sayın İmamoğlu’nun hayalleri bu kadar değildir ve ben erişemem. Ama beklentiler ne kadar yüksek olursa, başarısızlıkta hayal kırıklığı da o kadar yüksek olur. Benim önerim; efendice başarılı bir belediye başkanı olmayı denesin. Bileği ile hizmeti ile halkın teveccühünü kazansın. Çünkü o bel bağladığı ittifak çoktan çatırdamaya başladı bile. Ayrıca bugüne kadar İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan Cumhurbaşkanlığa bir kişi geldi, o da 20 yıl üstün hizmeti sayesinde. Yani her İstanbul belediye başkanı devlet başkanı olmuyor, arkadan Biden ittirse bile… Kaynak: Ensonhaber