Bugün günlerden Cuma. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Konser günü. Yer: Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi. Evime yürüme uzaklığında 20 dakika. Her hafta değilse de sıklıkla gidiyoruz eşimle ve arkadaşlarla. Haftanın yorgunluğu, günün stresi, ortamın gerginliği bir süreliğine de olsa yerini dinginliğe, hazza ve mutluluğa bırakıyor. Müzik evrensel tınılarıyla mest ediyor insanı. Başka biri oluyorsunuz sanki. Üstelik çok ucuz. Herkes ulaşabilsin diye. Bazen Konak Belediyesi, ücretsiz davetiye de dağıtıyor. Çünkü biliyorlar ki müziğin değdiği yüreklere kötülük ulaşamaz. Yine heyecanla giriyoruz 1200 kişilik büyük salona. Bunun dışında iki salon daha var. Ayrıca dört toplantı salonu, sekiz adet simültane çeviri odası bulunuyor. Salonun akustiği mükemmel. İzmir Büyük Şehir Belediyesi kazandırdı bu görkemli binayı kentimize. Şefika Kutluer’i daha önce de izlemiştim ama bu benim heyecanımı daha da artırıyor. Müzisyenler alkışlarla yerlerini alıyor. Baş kemancı Deniz Akıncı ilk notayı veriyor, enstrümanlar akort ediliyor, Şef Tolga Taviş Şefika Kutluer’le birlikte alkışlar arasında sahneye geliyor. Tolga Taviş genç yaşına rağmen önemli başarılara imza atmış, yurt içinde ve dışında turnelerde şeflik yapmaktadır. 2006 yılından beri ülkemizdeki senfoni orkestraları, operalar, akademik ve belediye orkestralarından düzenli olarak konser ve  şeflik daveti almaktadır.2015 yılından itibaren İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde orkestra şefliği yapmaktadır. Şef sihirli çubuğuyla başlama işaretini verince yaylı çalgılar eşliğinde Şefika Kutluer’in sihirli nefesi Meksikalı Besteci Jose Elizando’nun “Romance Latino” eserinden ezgileri üflüyor yüreğimize. Besteci , Şefika Kutluer için “El Mineto  de Şefika”yı bestelemiştir. Besteci bu lirik eseri sanatçının kendisine gösterdiği dostluk ve müziği konusunda verdiği cesaretten aldığı ilhamla yazdığını belirtmektedir. Bu parçada çeşitli temaları flüt ve yaylıların sohbeti ile duymamızı sağlıyor. Elizando, Şefika Kutluer’in sanatçılığını yücelten mükemmel yorumunun güven ve zarafet arasındaki mükemmel dengeyi vurguladığını söylüyor. Kutluere’e yazılan İkinci eseri dinlerken ona ne kadar imrendiğimi bilemezsiniz. Onun için beste yapılıyor ve o da bu eseri seslendiriyor. Flütü çalmıyor, sanki içinden gelen duygular o aletin içinden geçip size ulaşıyor. Serin bir gök altında, tepelerden, vadilerden, ırmaklardan, gelen tatlı bir nefesi yüzünüzde duyar gibi… Soluksuz izliyoruz. Alkışlarla tekrar tekrar geliyor sahneye. Alçak gönüllü bir gülümseyişle selamlıyor izleyicileri. Arada konserde verilen broşürü okuyoruz. Kısaca özetlersek: Şefika Kutluer üstün başarıyla mezun olduğu Ankara Devlet Konservatuarı’ndan sonra kariyer çalışmalarını Viyana ve Roma’da sürdürdü. Mezun olduğu okulda flüt öğretmenliği yaptı. 1998’ de Devlet Sanatçısı unvanı verildi. Yurt içinde ve dışında pek çok ödülü var. 5 kıtada sayısız ülkede konserler verdi. Müzik festivallerine katıldı. Uzmanlık sınıfı ve atölye çalışmaları yaptı. Şefika Kutluer doğduğu kent Ankara’da,2010 yılından beri her yıl “Doğu Batı ile buluşuyor” temalı “Uluslararası Şefika Kutluer Festivali”ni düzenlemektedir. Böylece genç flüt sanatçılarına kendilerini ifade etme, tanıtma olanağı sağlayarak önemli bir görev yerine getirmektedir. Ülkemizi dünyada başarıyla temsil eden sanatçı ayrıca birçok sosyal projede görev almaktadır. Konserin ikinci bölümünde G.Bizzet’in ünlü Carmen Suit’inden Bölümler seslendiriyor orkestra sanatçıları. Gece bittiğinde eve dönüş çok keyifli. Uzun süre bu hoşluk hali kalıyor bizde ve bir  sonraki konserin heyecanına ekleniyor. Araya parazit duygular girmesin istiyoruz. Sanatın sağaltıcı gücüne inanarak. Yaşasın Sanat. Saime Bircan Sak