Eskişehir'den görünen Afyon

Eskişehir'den görünen Afyon
Eskişehirli Yazar Rıza Üsküdar son yaşanan kaza ile ilgili Afyonkarahisar'ı kaleme aldı.

Ayvalar sarardı; ama gönül ‘birlik sevdasından’ vazgeçmeyecek… Haziran 2014 tarihinde dünya kamuoyuna ismi duyurulan IŞİD ile ayva çiçek açmıştı, görünen o ki güz aylarıyla birlikte insanlığın geleceğini zora sokacak 'sarı yumrulara' dönüşmüş durumda. Ayvalar sararmaya başladı sizin anlayacağınız. Ayva, insanlığın kültürel kotlarında beşeri sorumlulukları, sıkıntıları simgeler. Nitekim Roma dönemi evlenme törenlerinde gelin oğlan evine getirildiği zaman, damat geline düğüne katılanların eşliğinde bir 'ayva' sunarmış. Böylece gelin, yeni kurduğu yuvanın sorumluluklarını, sıkıntılarını üslenirmiş. Tabiî ki bu insanlığın kültürel kotları üzerinden yaptığım bir yorumdur sadece. Çok af buyurun argoda "ayvayı yedik" ifadesi de az çok bunu çağrıştırdığı gibi, aynı zamanda bir Emirdağ türküsüne yansımış; "Emirdağlarına kara gidelim Ayvadan usandık nara gidelim" dizeleri de insanlığın bu kültürel kotlarını doğrulamaktadır. Ayvadan, yani beşeri sorumluluklardan, onun yarattığı sıkıntıdan usanmak ve son bir umut bu zorlukları aşmak için de 'nar'a koşmak, hakikate yönelmek insanlığın her daim çıktığı zorunlu bir yolculuğu olmuştur. Nar, aynı zamanda ateştir, hakikate ulaşmadan önce kaçınılmaz yaşanılması gereken ateşli bir imtihan. Ayvanın sarı rengi de, böylesi bir ateşli imtihanda 'sabrı' öğütler gibidir. Geçtiğimiz hafta sonu Afyonkarahisar'dan otobüsle Antalya-Side'ye günübirlik bir gezi düzenleyen berberlerin yaşadığı kazaya benzer, beklenmedik çok acılar yaşanır böylesi bir süreçte. Dahası "Side"nin anlamı 'nar' demektir, Anadolu kültüründe Ana tanrıçayı ve bereketi sembolize eder. İlkçağ Anadolu uygarlıklarından kalma Ana tanrıçanın bir elinde 'nar' olduğu halde yapılmış betimlemeleri günümüze kadar gelmiştir. Bu elem verici kazayla böylesi bir yazıyı birleştirmiş olmama şaşırmasın okuyucularım, akan 'zaman' uyarıyor bu tür acı gelişmelerle. İki yıl önce Afyonkarahisar'da patlayan el bombaları, yirminin üzerinde askerimizin şehit olmasına yol açmıştı. Hafta sonu yaşanan elem verici kaza da buna benzer bir gelişme olmuştur. Ayvadan usanmak, son yıllarda insanlığın yaşadıklarını dikkate aldığımızda, küresel bir gerçeğe dönüşmüştür. İnsanlık çoktan kaybettiği hakikatini bulmak için de, kaçınılmaz bu ateşli imtihanı yaşamak zorunda kalacaktır. Öyle ya, ayvaların sararması da doğrulamıyor mu bunu? Afyonkarahisar Kalesi, yaşadığımız sürecin temel aktörlerinden biridir; ama ateşli imtihanı aşıp hakikate ulaştığımızda anlayacağız bunu; Anadolu coğrafyasının nasıl bir ateşli imtihandan geçtiğini. Böylesi bir zorlukta gönül bu sevdadan vaz mı geçecek, hayır; Anadolu coğrafyası vazgeçmediğine göre, gönül de vazgeçmeyecek. Nar'a ulaşmak için, diğer bir ifadeyle hakikatle buluşmak için, böylesi bir ateşli imtihanla yanıp tutuşacaktır. İki yıl önceki patlamada şehit olan askerlerimize ve hafta sonu yaşanan kazada hayatını kaybeden berberlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine ve dostlarına da başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Rıza Üsküdar 16 Eylül 2014/Eskişehir yazarlar.com'dan alıntıdır...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.