Halil Şahin

Halil Şahin

ERGENEKON’LA UNUTTURUYORLAR

Günlerce gündemin en tepesini işgal eden Ergenekon ve Tuncay Güney sayesinde bize nelerin unutturulduğunun farkında mısınız? Dilerseniz, hasıraltı edilen gündem maddelerinde son olarak hangi noktalarda olduğumuzu önem farkı gözetmeden alt alta sıralayalım. O süreçte işverenler, 6 ay içinde 40 bin çalışanının daha işsiz kalmasından endişe ettiğini açıkladılar. Merkez Bankası yüksek oranda faiz indirimine gitti. Hükümet o günlerde IMF ile masaya oturmadı. 25 milyar dolarlık bir anlaşmanın pazarlığının yapıldığı söyleniyordu. Yerel Seçim yaklaşınca iktidar, bir süredir uyutmuş olduğu AB ile ilişkileri uyandırmaya karar verdi. Recebime koşut yeni müzakereci Egemen Bağış Brüksel’de Komisyona, Parlamentoya ve kanaat önderlerine politikalarını anlattılar. Oysa müzakerelerin hangi başlıkta tıkanmış olduğunu hatırlayan bile yok. Bu gelişme, Kıbrıs’ın da yeniden tartışma konusu olacağını göstermiyor muydu? Anımsayacaksınız: PKK saldırısından saldırısına hatırladığımız Kuzey Irak konusu da Talabani’nin içişlerimize karışan açıklamalarından sonra uykuya dalmıştı değil mi? Deniz Feneri soygunu konusunda, uzun süre Almanya’dan beklenen dosya gelmedi. Güya bu yüzden Deniz Feneri soygununun Türkiye bağlantısı üzerine gidilemedi. Adalet Bakanlığı’nın dosya talebi Almanya’ya muhtemelen deve kervanıyla gittiği için, dönüşünün de aynı kervanla tıngır mıngır olması bekleniyor olabilir miydi? Bir ara Melih Gökçek’in 300 dolardan sayaç sattığı Ankaralılara aradaki farkı ödeyeceğini vaat ettiği noktaya gelmiştik. Bu arada bedava kalitesiz kömür dağıtımı yüzünden birçok büyük şehirde hava kirliliği bilimsel verilere göre tehlike sınırını da aşıyordu. Başbakan bu konuda haber yapan Akşam Gazetesi’ni ‘azarlamış’ ve sahibine, gazeteyi kapatmasını söylemişti. Bir doğalgaz soygunu öyküsünün unutturulması olarak bunu bir kenara not etmiştiniz seğil mi? Yine anımsayacaksınız son olarak da Sabah’ın “Doğalgaz faturası asgari ücrete dayandı” haberine kızdı. Ama Çalık’a “gazeteni kapat” demedi. Şaban Dişli olayı, iktidardaki partinin egemen olduğu Belediyelerin “imar planı değişikliğiyle adam zengin etme” oyununun ilk halkasıydı. Soruşturmanın ne noktada olduğunu bilen var mı? Dengir Mir Mehmet Fırat’ın naylon faturasıyla ilişkili görülen bir kamyon şoförü, uyuşturucu kaçakçılığından tutuklandı. Bu olayın da böylece unutturulacağından emin olabiliriz. Milletin tapulu arazilerinde kadastro geçişi bahanesiyle, hazineye ve ormana yazılarak ellerinden alınan ekili dikili tarlalar insanlarımızı bizar ederken, AKP’nin Meclis kanadı Tapu Yasası’nı sessiz sedasız değiştirdi ve ormanların talan edilmesini öngören, ama daha önce Cumhurbaşkanı Sezer engeline takılan 2-B düzenlemesini bir son dakika önergesiyle bu yasa değişikliğine ekleyiverdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın damadı Mustafa Çubuk, nikâh şahidi Bülent Sungur ve nikâhı kıyan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bir ballı arsa takasında bir araya geldi. Değeri en az 6 milyon lira olan Çankaya’daki arsa bu fiyatın çok altında damat ve arkadaşına verilirken bıyık altından gülenler de vardı. Birçok hukukçu, son birkaç seçimde kullanılan seçmen kütükleriyle yapılan seçimlerin şaibeli olduğunu söylerken, kimseler oralı olmadı. Seçmen kütükleri olayı bir ‘skandal’ boyutuna ulaştığı halde, bir yılda ‘oluşan’ 6 milyon seçmen sorununu TÜİK ve iktidar savunamadı. Öte yandan üç yüksek yargı kurumu arasında krize yol açan “kapatılan beldeler” sorunu da önemini koruyordu. Nitekim daha önce kapatılan belde belediyeleri, Danıştay’a başvurarak seçime katılma şanslarını denemediler mi? Bu listede saymayı unuttuğumuz ve gündemden kasıtlı olarak düşürülen birçok maddeyi siz de ekleyebilirsiniz. Ancak ortada bir gerçek var: Yeni Osmanlıcı Erdoğan, kriz yaratan Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde adayını bir türlü açıklamamış,”ellerine çelik çomak verdim, oynasın dursunlar” demişti. Böylece gündemden ve gündem değiştirmekten ne anladığını ortaya koymuştu. İşte, memleketinin durum bu!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi