Eken kazandı

Eken kazandı
Koronavirüsle birlikte ülkelerin gıda güvenliği bir kez daha ön plana çıktı. Özellikle kuru gıdaya ve bakliyata yönelim arttı. Artan ilgi çiftçinin kazancını da doğrudan etkiledi. Bu yıl birçok ürünün alım fiyatından artış yaşandığını ifade eden sektör temsilcileri, “Pandemi sürecindeki taleple birlikte çiftçinin de kazancı arttı. Girdi maliyetleri de kontrol edilebilirse çiftçinin yüzü daha da gülecektir” dedi.

Dünyada etkisi devam eden koronavirüs salgını nedeniyle, özellikle hububat ve bakliyat ürünlerine olan talep arttı. Talep artışı bu ürünlerde fiyat artışı yaşanmasına neden oldu. Özellikle buğday, mısır ve ayçiçeğinde üretici fiyatlarında bir yükseliş yaşandı. Söz konusu ürünler için açıklanan alım fiyatları yukarı yönlü hareket etmesi çiftçiyi memnun etti.

KORUMAYA ALDILAR

Yaşanan fiyat yükselişlerinin çiftçi cephesinde nasıl karşılandığını sorduğumuz Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Mısır ve şeker pancarı hasadı devem ediyor. Ayçiçek hasadı ise bitti. Çitçinin büyük çoğunluğu yeni ürün ekmek için tarlasını hazırlıyor. Ancak ürünler bir hayli değerlendi. Mısırda devletin açıkladığı 1325 ton başına TL’lik fiyatın üzerine çıkıldı. 1450 TL’ye ulaşıldı. Ayçiçeği fiyatı ise ton başına 3 bin 100 TL olarak belirlenmişti, 4 bin TL’lik fiyatlar görülmeye başlandı. Buğday fiyatları ise 1650 TL’den 1900 TL’ye kadar yükseldi. Bunun en büyük nedenlerinden biri ise pandemi. Pandemi sürecinin ne kadar devam edeceği belli olmadığı için bu ürünleri üreten ülkeler, önce kendi gıda güvenliklerini korumaya aldı. Bu da fiyatların yukarı yönlü hareket etmesine neden oldu. Yaşan yükseliş Türkiye’deki çiftçiyi de olumlu etkiledi. Bu ürünleri eken çiftçiler beklediklerin daha yüksek kazanç elde etti” diye konuştu.

‘DENGELEME GEREKİYOR’

Soğan, patates ve domates gibi ürün eken çiftçilerin kazançlarının ise düştüğünü kaydeden Soylu, “Bazı ürünlerde ihracat zorlaştığı için iç piyasada kalan ürün arttı. Bu da ürünün çok, fiyatların düşük olmasını sağladı. Bu konuda devletin bir dengeleme yapmasında yarar olur. Bu sene bu ürünlerden az para kazanan çiftçinin gelecek yıllarda üretimini farklı yerlere kaydırmaması sağlanmalı. Bir de bu yıl ülkeye gelen turist sayısı pandemi nedeniyle az olunca, söz konusu ürünlerin fiyatları daha da geriledi. Çünkü iç piyasada da satış kanalları azaldı” ifadelerini kullandı.  

GİRDİ MALİYETİNDE YÜKSELİŞ YAŞANDI

Geçmişte Türkiye’deki fiyatların ithalat yoluyla kontrol altına alındığını hatırlatan Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Şimdi ithal ürünlerin fiyatları daha yüksek kalmaya başladı. Bunda döviz kurlarındaki yükselişin de etkisi var. Döviz kurlarındaki yükselişin diğer bir etkisi ise çiftçinin girdi maliyetlerine oldu. Özellikle gübre fiyatlarında kısa sürede ton başına 500-600 TL’lik artışlar yaşandı. Girdi maliyetleri artarken, ürün fiyatlarının da yükselince en azından bu ürünleri eken çiftçi daha az etkilenmiş oluyor” dedi.

FİYATLAR SEVİNDİRİCİ

Pandemi sürecinde kuru gıdaya, bakliyata ve makarnaya yönelim olduğuna dikkat çeken Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Bu ürünler her zamankinden daha önemli hale geldi. Pandemiyle birikte birçok ülke lojistikte sıkıntı yaşarken, üretim endişeleri de oldu. Bu yüzden ürünlerinde de fiyat artışı yaşandı. Rusya gibi ülkelerden de ihracat kısıtlaması haberleri geldi. Ülkemizde ise alınan tedbirler neticesinde birçok ülkede yaşanan boş raf görüntüleri oluşmadı. Ayrıca kuru bakliyat üretiminde yüzde 5, buğday üretiminde ise yüzde 8’lik artış söz konusu. Birçok ürünün üretimi artarken, fiyatların yükselmesi de sevindirici. Çünkü burada ülkemizde yetişen ürünlere talep olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DEKİ ÜRÜNLER CİDDİ TALEP ALDI’

Pandeminin yoğun olarak hissedildiği dönemlerde Türkiye’nin güney komşularından çok ciddi talep alındığını belirten Reis, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer üretimi arttırmaya devam edersek 5 yıl içinde hem tarım ürünleri ihracatında hem de lojistikte çok ciddi bir merkez olarak öne çıkarız. Türkiye’de bu potansiyel var. Ürünlerin üretimini ve devletin açıkladığı alım fiyatlarına da bakarsak farklılık net olarak görülecektir. Örneğin kırmızı mercimekte alım fiyatları ton başına 5 bin 500-6 bin TL’ye yükseldi. Kuru fasulyede üretim yüzde 15 arttı. Nohut üretiminde de ciddi artış yaşandı. Sadece pandemi sürecinde 200 bin tonluk nohut ihracatı gerçekleşti. Çeltikte de geçen yıla yakın bir üretim söz konusu. Baldo çeltiği alım fiyatı 4 bin 500 TL olarak açıklansa da fiyat 5 bin 500 TL’yi aştı. Üretici geçmişte ürünümü satamıyorum diyordu. Şimdi ise fiyatlarda yükseliş oluyor.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.