EFE SULTAN HAKKINDA İKİ ÇALIŞMA

EFE SULTAN HAKKINDA İKİ ÇALIŞMA

  Yerel araştırmalar artarak devam ediyor. Ortaçağdan bu yana mevcudiyeti bilinen Afyonkarahisar’ın kültürel değerlerinden “Efe Sultan” hakkında iki yeni çalışma kamuoyu ile paylaşıldı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke İşletme Fakültesi Dekanı, Adnan Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, İletişim Fakültesi Sinema Anabilim Dalı Başkanı, Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun BBN Haber’de yayınlanan “Türk Dünyası Zerresi: Efe Sultan” başlıklı makalede “Bizatihi Hamitoğulları, Tekeoğulları, Germiyanoğulları ve Osmanoğullarıyla doğrudan bağlantılı, Yıldırım Beyazıt Dönemine dayanan, idealiyle “güneşin doğduğu yerden battığı yere” içerisinde Türk kültürünün coşkunluğunu simgeleyen Şuhut Ovasını hafifçe tepeden seyreden Kanuni Sultan Süleyman devri kayıtlarında, Şer’iye Sicillerine gündelik dertleriyle giren, çağların üstünden atlayarak bugüne yatırıyla yaşayan camisinin II. Abdülhamit devrinde inşa edilen minaresinin heybetiyle, bugünlerde yüzüncü yılına ulaşacak Büyük Taarruzun geçiş kolunda birkaç gün seyyar hastanesine de yurt teşkil etmiş Türklüğün sessiz ancak mağrur diyarı Efe Sultan Köyü tam anlamıyla Türk Dünyası zerresi durumundadır. Temsil ettiği alemin genel özelliklerini yaşamaya ve yaşatmaya devam etmektedir. Ancak geçmişiyle daha fazla hatırlanabilmeyi hak etmektedir.” İfadelerine yer vermiştir. Araştırmacı Yazar Cumhur Kartal Yıldız da Uluslararası Politika Akademisi’nde yayınlanan “Şuhut’un Tarihi, Milli, Ulu ve Dini Mirası: Efe Köyü” başlıklı makalesinde şu hususlara temas etmiştir. “Efe Hamza Seydi Sultan’ın da, bu kutsal ve manevi sayılabilecek şahsiyetlerden biri olduğu açıkça ifade edilebilir. Efe Hamza Seydi Sultan gibi Türk-İslam kültürünün yegâne değerleri, Anadolu insanının ve Türklüğün hafızasında her daim yaşayacaktır. Ayrıca bu saygın ve manevi şahsiyetlerin, isimlerinin, türbelerinin, dini menkıbelerinin, hayatlarına dair bilgilerin ve hayatlarını sürdürdükleri yerlerin hafızalarda yaşatılması hususu da, Türk-İslam tarihi ve kültürü açısından oldukça önem taşımaktadır. … Tarihsel perspektifte Türklüğün İslamiyet diniyle müşerref olması, Türk-İslam kültürünün gelişiminde, deyim yerindeyse bir milat olarak değerlendirilebilir. Bu milada Türklüğün, Anadolu topraklarını yurt tutarak, bu coğrafyada istikbalini araması da, dâhil edilebilir. Türk-İslam Kültür geleneğinde, Efe Hamza Seydi Sultan ve Efe Hamza Seydi Sultan’a zamanında vakfedilen Şuhut-Efe köy’ün de, oldukça önem arz ettiği anlaşılmaktadır. Efe Hamza Seydi Sultan, Türk-İslam geleneği içerisinde hafızalarda her daim yaşatılması gereken milli, manevi, dini ve ulu bir şahsiyettir. Efe köy ise, hakkında araştırmalar, çalışmalar ve akademik yayınlar yapılarak, milli, dini ve kültürel açıdan yaşatılması gereken tarihi bir yerleşim yeridir. Bu yönde yapılan ve yapılacak olan tüm çalışmalar, kadim Türk kültürümüz ve İslamiyet dinimiz açısından oldukça kıymetlidir.”  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.