Halil Şahin

Halil Şahin

DÖNME Mİ?

‘Dönme’ tanımı, geçen yıllarda Fethullah Gülen cemaatinin sitesindeki sormaca, tıklama manyağı yaparak Hoca efendilerini “Yaşayan En Büyük Entellektüel” seçtirdikleri İngiliz Prospect Dergisi’nin yazarlarından geliyor. Anımsayacaksınız: 2008 yılında İngiliz Prospect ile ABD’li Foreign Policy Dergileri ortaklaşa Yaşayan En Büyük 100 Entelektüel anketi düzenlemişler ve bu sormacada Fethullah Gülen birinci olmuştu. Avrupa merkezli İslami Çoğulculuk Merkezi’nin de (Center for Islamic Pluralism) yöneticisi olan Stephen Schwartz, Gülen ve saz arkadaşlarını, şu sözlerle eleştiriyor: “Fethullah Gülen’in İslam’a getirdiği hiç bir yenilik yoktur. Gülen; dinler arası diyalogdan bahsetmekte ve bu da onun takipçileri tarafından yeni bir girişimmiş gibi sunulmaktadır. Oysa bu durum, yüzyıllardır gündemdedir ve sürekli konuşulmaktadır. Gülen’in Ilımlı İslam’ı temsil ettiği söylenmektedir ve bu takipçileri tarafından sürekli gündemde tutulmaktadır. Bu “ılımlı İslam” tanımı da; İmam al-Tahawi tarafından ortaya atılmış olup, 4. Yüzyıldan bu yana, İslami gelenek içinde sürekli tartışılmaktadır. Gülen ve taraftarları, İslam’da sürekli tartışılan ‘inanç’ ve ‘bilim’ arasındaki çatışmanın çözümünde hiçbir katkıda bulunamamışlardır. Fethullah Gülen hareketi, ‘Scientology’ gibi bir ‘sapma’ olmaktan öteye gidemez.” O dergide yazan Ehsan Masood, işi daha da ileriye götürüyor ve Fethullah Gülen Cemaati’ni ‘dönmeler’ olarak nitelendiriyor. Demek ki; İslam’da da dönmelik oluyor ve genellikle de Araplarda! Sünni inancından Şii inancına geçenler ‘dönme’ olarak anılıyor. Ehsan Masood bakın neler söylüyor: “Bu kadar kişi Gülen’in 60 civarında kitabı, konuşmalarının olduğu video ve ses bantları aracılığıyla arkasından gidiyor. Neden? Konumlandırılmış büyüleyici özellik, etkili düzenleme ve albenili iletiler nedeniyle olay tam anlamıyla bir halkla ilişkiler utkusu. Many of his Converts yazarının aynen kullandığı ifadeyle, Gülen’in dönmelerinin büyük çoğunluğu orta direk insanlardan oluşuyor. Gülen’in buradaki başarısı da; bu kesimi, Kemalistlerin tersine olarak, Osmanlı kökleri ile birleştirme gayretinde yatıyor.” Ayrıca, her iki yazar da Gülen cemaatinin yayın organlarının dönmelerin sayısının artırılması için çalıştıklarını söylüyor. O günlerdeki Amerika Kulu Parti ile Gülen Cemaati arasındaki organize ilişkilerin ne denli sıkı fıkı olduğu da her iki yazarın dikkatinden kaçmamış, gayet net anlatıyorlar. İşte böyle; bizim göremediklerimizi, görüp de söyleyemediklerimizi, elin oğlanları şakır şukur döktürüyorlar. Bize de sizlere aktarmak düşüyor: sizler geçekleri göresiniz, bilesiniz diye.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi