Mehmet Ünal Taşpınar

Mehmet Ünal Taşpınar

DÖNGELE SERENAD

Bana da tuhaf geldi bu başlık ama hele bir okuyun bakalım, belki anılarınızda bir köşede vardır bu satırların yeri ve benzerleri. İşin doğrusu Ali Çolak Bey'in MUŞMULA başlıklı yazısını (Zaman/9 Ocak 2016) okuyunca anılarım depreşti. 'Döngel, muşmula, beşbıyık' dendiğini bilenler ellili yaşlarının üzerinde olmalılar. Alıç desem; hani ipe çizili aldığımız. Ya da ahlat? Ahlat, armutun yabanisi. Ben yabanisi demiyorum, semirmemişi, cılızı... Minisi... Bilen var mı elli yaşın altındakilerden? Ali Çolak'ın o yazısından aktaralım: "... Muşmulanın, tıpkı bazı kuş ve balık türleri, bazı alışkanlıklar ve kimi güzel sözcükler gibi unutulduğunu,hayatımızdan çıkıp gittiğini düşünüyorum. Gitseniz belki Nazilli pazarında, Tire pazarında, Karacasu'da, Ödemiş'te, Kiraz'da bulursunuz da, oralarda yaşayan çocuklar bile beğenip yemezler artık o kara kuru meyveciği. Muşmula galiba yokluk ve kıtlık günlerinin meyvesi, eğlencesiydi." Döngelin bana hatırlattıkları bu kadar değil: Dön ve gel! Kısaca yine döngel. Aslı dön gel ama hızlı söyleyişte döngel!   Yer, Afyon ve İstasyon caddesi.(Kağıt üzerinde Ordu Bulvarı'ydı, tekrar değişmediyse...) Orduevi'nin duvarlarını neredeyse yalayarak yürürken, gelecekten bahsederek kurduğumuz hayaller... Dişçi Ahmet'in evinin önünden gerisingeri döngel; laf bitmedi. Hayal bedava. Emek Sineması'nın önüne kadar tekrar lafla; dedim ya hayal bedava: Arkadaşlar arasında iki kişilik, üç kişilik kurmayı düşündüğümüz yardım sandıkları. Para kime lazımsa ona verilmek üzere bir sandık hayali. Paraya önem verilmeyen kadim dostluklar. Sanırım o yıllarda paranın önemi bilinmiyordu kadim dostluklarda.  Sanki para icad olunmamıştı. Hz. Ali'nin şu sözünü biliyor muyduk acaba? "Mal sarhoşluğu, içki sarhoşluğundan beterdir." Bu  hayaller kaç defa "döngel" dedirtirdi bilmiyorum o kış gecelerinde. Dön gel! Onların evin önünden, bizim evin önüne kadar döngel, döngel. Defalarca... CANSANSUFURNALMET. Holding ismi gibi. Ercan, Hasan, Yusuf, Uğur, Ünal, Ahmet'ten birkaç harf alarak yapılmış yapay bir marka. Dediğim gibi; holding sanki. Ağzı-dili olsa da anlatsa İstasyon Caddesi kimlerin döngel yaptığını. Döngel, muşmula, alıç, ahlat derken laf nerelere geldi. Zaman değişti; Orduevi bahçesinin ortasından cadde geçti, Emek Sineması yok. Hatta Orduevi Sineması, Atlas Sineması, Şafak Sineması da yok. Şimdilerde nerde seyrediyor gençler yeni filmleri? Evet, zaman değişti, herşey fabrikasyon. Şimdi çikolata fabrikalarının ürettiği, televizyon reklamlarının meşhur ettiği bisküviler, allı güllü şekerlemeler ve çikolatalı gofretler döngelin, alıçın, ahlatın yerini aldı. Patlamış mısır ve kestane hâlâ o günlerden direnebilen o zamanın eğlenceliklerinden. Mısır sinema salonlarında gençler sayesinde, kestane sokak satıcıları sayesinde direnmeğe devam ediyor.   Aslında benim için döngel ve dön gel konusu uzun uzadıya anlatılabilecek detaylarla dolu: Bir tanesi Afyon Lisesi'nde yaşadığım dön geller! Afyon Lisesi (benim zamanımda) orta ve lise beraber ve altı sene... Ama ben hep dön gelli okuduğumdan onbir senede bitirebildim. Coğrafyadan DÖN GEL, biyolojiden (Nermin Ataman hocam. Sağ ise ellerinden öperim) DÖN GEL, İngilizceden (Ayten hocanım) DÖN GEL, kimyadan (Rahmetli Fosfat Faruk Ceylan hocam nurda yatsın) DÖN GEL... Saymayayım; orta 1 ve Lise son hariç hep dön gel. Lise 2de çift dön gel oldu. (Tasdikname aldım.) Ya üniversite yılları? Yine, yine yine dön gellerle dolu. Ama sıkmayalım okuyucuyu; başka bir sefere kalsın.   Gördüğünüz gibi; ben döngele Nasıl SERENAD yakmam? "Dağ meyvesi olduğuna bakmayın," diyor ve devam ediyor Ali Çolak üstad: "pek naziktir. Gök iken yüzüne bakılmaz. Ağzınıza alsanız, kekreden yüzünüzü buruşturup fırlatırsınız. Fakat, iyice olgunlaşıp muma döndüğünde alıp yerseniz, o buruşuk, kahverengi derinin altında bir bal topu yattığını görürsünüz." Ağız tadıyla kalınız. MEHMET ÜNAL TAŞPINAR 15.OCAK.2016/İSTANBUL  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ünal Taşpınar Arşivi