DİNCİ FAŞİZM

DİNCİ FAŞİZM

Allah’la Kandıranlar Partisi iktidarı demokrasi sınavından geçemedi. Zaten böyle bir sınavdan geçmek gibi bir derdi de yoktu.

Yıllardır yazıp çizdik onların demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olmadığını. Yıllarca anlattık; TV ekranlarında boy gösteren fitnullahçı müritlerin, dincilerin laik demokratik Cumhuriyet’in altını oyanlarla işbirliği yaptığını. İşçimizi, köylümüzü, kentlimizi inandıramadık olup bitenlere... Gecen yılların birinde Ankara Tandoğan’ da, İstanbul Çağlayan’da, İzmir Gündoğan’da milyonlarca insan Cumhuriyet mitinglerine katılırken, onlara “darbecilerle işbirliği yapıyorlar” diyenler; günlerdir ve aylardır yalaka kalemlerin, tarikat şeyhlerinin müritlerinin yazdıklarını okuyorlardı değil mi? Daha dün; panzerler, polisler yoldan geçen insanların üzerine su sıkıyor ve 15-20 kişilik toplulukları copla dağıtıyordu. İnsanlar canhıraş kaçışırken, öte yanda silah sesleri ve tıkanan yollar. Kimileri panzerlerin altında kaldı, kimileri boğularak öldü... Katili devlet olabilir mi? Hani sizin ‘derin’, birilerini ise “devlet içinde örgütlü silahlı güç” dediği grup; salt çetecilik ya da üç-beş emekli askerin veya gazetecinin kuracağı örgüt elbette değildir... Şimdi sormak gerek bazı liberal tosuncuklara, tarikat şeyhlerinin müritlerine ya da Soros çocuklarına, din pazarlamacılarına veya bazı sendikacılara: Ülkede yaşanan böylesi olaylara ne diyorsunuz? Tarikatçı medya ve emperyalizmin diğer işbirlikçi yalakaları, neredeyse otuz yıl önceki gibi diyecekler, duyar gibiyim: Komünistler Moskova’ya! Oysa Fethullahçılar Moskova’dan kovuldu, okulları devletleştirildi. Oysa önce onlar gitmişti Moskova’ya! 31 yıl sonra İstanbulda yaşananlar, kahrolası yasakçı düşüncenin en somut örneği değil mi? Türkiye bu kafayla AB’ye sokmaya çabalıyorlar ve taviz üzerine taviz veriyorlar. Öyle ya, Yağma Hasan’ın Böreği bu ayakkabı kutularına bile sığdırılamayan ganimet… Hâlâ halkı korkutan yazılarla, birinci sayfadan verdikleri haberlerle toplumun üzerine korku serpenler, bundan sonra yine CNN’nin, NTV’nin ‘Salı’ programlarında “demokrasi, özgürlük” nutku atacaklar mıydı? Gördünüz mü Alaca Karanlık Parazitlerinin gerçek yüzünü? Gördünüz mü size sahip çıktığını sandığınız, yanınızdan ayrılmayan milletvekillerinin hangi partilerde olduğunu? Elbette dinci faşizmin ayak sesleri bu yaşananlar. Bir polis devletinin yolu mu çizilmişti yoksa? Panzerler su sıkıyor, insanlar coplanıyor, göz yaşartıcı bombalar kullanıyordu. Bir çocuk vardı annesinin eteğine yapışmış; hüngür hüngür ağlayan. Cumhuriyet’in bahçesine sığınmış gençler vardı Şişli’de... 1 Mayıs 1977’yi anımsadım. O kanlı 1 Mayıs’ı... Dünya kentlerinde ise bayram vardı, bayram! Acaba siz, tehlikenin farkında mıydınız?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.