Halil Şahin

Halil Şahin

DEĞİŞİMCİLER DEĞİŞMİYOR

Her nasılsa bu ülkede tüm kavramlar tersyüz olmuş. Adam ‘Devrimciyim’ diyor, ondan başka ‘statükocu’ göremiyorsun. ‘Değişimciyim’ diyor, en başta “kafasına koyduğu ne varsa” onun peşinden koşturuyor. Siz siz olun, öylesine iddialı söz eden, ağzı kalabalı siyasetçiler peşinde koşmayın. Ne diyordu biri: “Hayatınız seçtiğiniz kadındır. Onların hiç biri sizi zevklendirmez.” Bir an zevkli bir kadına rastladığınızı sanırsınız. Hayat, aynen Babil’in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir, kat kattır. İşte rastladığınız onlar, sizi bir terastan bir terasa götürür. O gün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat; yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır. Çünkü hayatınız, seçtiğiniz kadındır. Görüyorsunuz işte: ortada bir “Recep Bey” var. Yıllardır iktidarda ve yüzde kırklar civarı rekor oylarla iktidar olmuş. Din sömürücüleri olan tarikatlardan destekli, öz çıkarcı sermayeden destekli, düşler âleminden yazan yandaş basından destekli, emperyalist ABD’den destekli. Kısacası, turuncu devrim iktidarları kurabilmenin tüm payandalarıyla destekliler. “Değiştim!” dediler. Ama aslında hiç değişmemişler: Eskiden demokrasi onlar için araçtı, şimdi de öyle! Eskiden “hem laik hem Müslüman olunmaz derlerdi, şimdi de bu düşüncedeler! Kardeşim; yıllardır şeriat devleti özlemi içindeydiniz, çağdaş cumhuriyetle ve Atatürk’le kavgalıydınız, şimdi de öylesiniz! Eskiden yüzünüzü hep doğuya dönmekten yanaydınız, görüyoruz şimdi de öylesiniz. Daha dün gomanist dediklerinizden medet umar oldunuz. Eskiden Arap severdiniz, şimdi de “Arapsız Türk olmaz” dercesine onlara âşıksınız. Eskiden beri ‘Türk’ sözü sizi ürkütürdü, bir türlü kullanmazdınız, Türk’ten korkardınız. Ne oldu da yine Türkün askerine dört elle sarılıyorsunuz! İtiraf edin; siz aslında hiç değişmediniz. Bir taraftan halkçı görünürken, gece kondu da iftar açarken, seçim önceleri varoş ziyaretleri yaparken, konuşmalarınızda ‘hamdolsun’ derken, kıldığınız namazları halkın gözüne sokarak halkçı göründünüz. Ama diğer taraftan, öfkelendiğinizde aslında hiç de halkçı olmadığınızı gözler önüne serdiniz. Halka: “Ananı da al git” dediniz, unutmadık. Şehitlere ‘Kelle’, Bölücü başına ‘Sayın’ dediniz, unutmadık! Hızınızı alamayıp, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” demiştiniz. Yetmedi, ölen maden işçilerinin acılı yakınlarının gözlerinin içine bakarak, ‘Kader’ dediniz… İanelerle ve devlet olanaklarıyla okuttuğunuz oğlunuza gemicik, karınıza hastane, yakınlarınıza villalar kazandırdınız. Yetmedi, kişisel servetinize servet kattınız! Şimdiye dek: ulusa ait ne varsa “Babalar gibi” sattınız. Üretimi bitirdiniz; çiftçiyi, esnafı tükettiniz… Oluşturduğunuz % 40 civarındaki güruha güvenerek sizin gibi düşünmeyen çoğunluğu ezdiniz! TRT’yi iktidarın ve Ilımlı İslamcıların borazanı yaptınız. Basını ele geçirip yandaş kartele dönüştürdünüz. Üniversiteleri ele geçirdiniz, sizi ayakta tutacağını düşlediğiniz ümmet toplumu yetiştirme işletmelerine dönüştürünüz. Daha neler neler… Cumhurbaşkanlığını ele geçirdiniz, devleti yok var saydınız, kendinizi devlet sandınız. Demokrat Kitle Örgütlerine darbe vurup, yandaşlarınıza sivil toplum darbe talimleri yaptırdınız. İşçileri perişan ettiniz. Size direnenleri; anayasa, yasa, yurttaş ve insan hakları ihlalleriyle yok etmeye kalkıştınız. Sözüm ona kendinize meşruiyet kazandırmak için Anayasa’yı değiştirmeye kalktınız. Kadere bakın ki, nasıl da değişiverdi her şey, hem de keyif çatmayı düşlediğiniz bir demde. Bir kaset, bir istifa ve bir ‘Kemal’ yetti sana. Burası Türkiye Recep Bey! Burada, Kemaller asla tükenmez. Velev ki, karanlığa giriyorsunuz, üzülmeyin ‘Hamdolsun’ Deniz Feneri’niz var! Unutmayınız: insanlar mezarlığa ailesiyle, malıyla ve amelleriyle uğurlanır, fakat aile ve mal geri döner, siz amellerinizle baş başa kalırsınız. O zaman; yaşamın paylaşmakla güzel olduğunu, herhalde anlarsınız. Mahatma Ghandi’nin; “Söylediklerinize dikkat edin; Düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.” şeklinde dizelenen sözlerini anımsarsınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi