CHP Parti Meclisi Üyesi Afyonkarahisar Sorumlusu Gülizar İçer Karaca ve CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal partinin il ve ilçe örgütlerini denetim gezisi yaptılar. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan İl Başkanı Kemal Demirkırkan, CHP 25. Dönem Denizli Milletvekili Afyonkarahisar'dan sorumlu Parti Meclisi Üyesi Gülizar İçer Karaca ve CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal'la birlikte örgüt denetimleri yapacaklarını söyledi. Toplantı da "Gürültüyle Bu Ayıbı Örtemezsiniz" afişi ile 45 çocuğun mağduru olduğu cinsel istismar başta olmak tüm istismar ve tecavüz olaylarına vurgu yapıldı. CHP İl Başkanı Demirkırkan, bundan böyle partide örgütlere ciddi bir denetim getirme fikri oluştuğunu söyledi. Hem il hem de ilçe örgütlerinin bundan böyle genel merkez denetimi altında olacağını belirten Demirkırkan; "8 Nisan Cuma günü itibariyle CHP Parti Meclisi Üyesi Afyonkarahisar Sorumlusu Gülizar İçer Karaca ve CHP Milletvekili Burcu Köksal'la birlikte hem sorunları yerinde dinleyip hem de örgütlerimizin genel merkeze iletmek üzere önerileri varsa bunları birlikte göreceğiz. Parti Meclisi Üyesi Gülizar İçer Karaca ve Milletvekilimiz Burcu Köksal denetim gezisine başlamadan önce gündeme yönelik düşüncelerini paylaşacaklar" dedi.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAYIN

İktidarı ve AK Parti İl Kadın Kolları Başkanını eleştiri bombardımanına tutan CHP Milletvekili Burcu Köksal, kadınlara yapılan haksızlıkları görmezden gelenlerin sırf CHP'yi karalama eylemlerine karşı tek yürek olduklarını söyledi. CHP Afyonkarahisar Milletvekili Köksal, ilçe örgüt ziyaretleri öncesi partide gerçekleştirilen basın toplantısında gündemde sıcaklığını koruyan konuları değerlendirdi.

GENEL BAŞKAN HODRİ MEYDAN DEDİ

Milletvekili Köksal, 5 Nisan Salı günü partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında ki konuşmasında ki tespitlerin çok yerinde olduğunu söyledi. Aile Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun tecavüz olayları ardından Ensar Vakfı'nın önüne yattığını dile getirdi. Ramazanoğlu'nun vakfı koruyup kollaması ile vakfın avukatı niteliğinde tavır sergilediğini savunan Köksal; "Sayın Genel Başkanımızın grup konuşmasında ki ifadeleri, AK troller tarafından kasıtlı olarak proveke edilerek, cinsiyetçi bir manaya çekilip olayın üstü kapatılmaya çalışılmaktadır. Genel Başkanımız o günkü grup toplantısında CHP'nin PKK ile yaftalanmaya çalışıldığını bunu yapanların alçak ve şerefsizler olduğunu belirtti. Bu ülkeye çözüm sürecini getirenlerin AKP'liler olduğunu, yine AKP'lilerin şehit cenazeleri yerine daha çok taziyeye gittiğini. Hatta Galip Ensarioğlu ve Yasin Aktay bilindiği üzere taziye ziyaretine gittiklerini itiraf eden AKP'lilerdi. Orada açıkça hodri meydan dedi. Bizim bir tane vekilimizin bu tür bir ziyareti varsa çıkıp söyleyin. Yine PKK ile el sıkışıp çözüm sürecini getiren, PKK'yı meşru olarak tanıyan AKP hükümetidir dedi. Salih El Müslim'i Ankara'da ağırlayanın Davutoğlu olduğunu, Habur'da kırmızı halılar döşenerek teröristleri karşılayananın AKP hükümeti olduğunu, 3 yıllık çözüm sürecinde 290 kez TSK'nın operasyon yapmak için izin isteyip, 282 kez bu izin isteğinin reddedildiğini, valilere ve kaymakamlara operasyon yapma yetkisinin verilmediğini canlı örnekleriyle somut olarak anlattı" dedi.

SİYASETTE CİNSİYET OLMAZ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında Ensar Vakfı'ndan da söz ettiğini aktaran Milletvekili Köksal, 45 tane çocuğa yapılan cinsel istismarın birilerince ört bas edilmeye çalışıldığını ifade etti. "Önüne yatma" teriminin öncelikle dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından Reza Zarrab için kullanıldığının altını çizen Köksal; "Hatta o günlerde eski bakanın bu ifadesi gazete manşetlerinde yer almıştı. Biz bu cümleye 17-25 Aralık tapelerinde rastladık. Sayın Genel Başkanımız 'önüne yatma' terimini de iki yıl önce şu şekilde açıklamıştı. 'Önüne yatmak bir kimsenin siyaseten savunuculuk ve koruyuculuğunu yapmaktır.' demişti. Bugünde aynı ifade ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun Ensar Vakfını koruyup kolladığını, vakfın savunuculuğunu yaptığını ifade etmek için bu terimi kullanmıştır. Dün ne dediyse bugünde aynısını söylemiştir. Kaldı ki siyasette kadın, erkek cinsiyet olmaz. Siyasetçinin cinsiyet kimliği olmaz. Bakanın, milletvekilinin, İl Başkanı'nın, İlçe Başkanı gibi bu makamları yürüten insanların cinsiyet kimliği diye birşeyleri söz konusu olamaz. Yapılan eleştiri ne cinsiyetçi bir yaklaşımla yapılmıştır ne başka türlü bir manaya çekilerek yapılmıştır. Tamamen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın Ensar Vakfını koruyup kollamak adına avukatlık yaptığını belirtmek adına yapılan siyasal bir eleştiridir" diye konuştu.

KADIN KOLLARI BAŞKANI SAÇMALADI

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında AK Parti'nin PKK ile yan yana durup,  AK Parti'nin meşruiyetini tanıyıp onunla kapalı kapılar ardından pazarlık edip çözüm süreci bedelini ülkenin ödediğini anlattığını kaydeden Köksal; "Genel Başkanımızın konuşmasını proveke etmek için o gün Muammer Güler'in Reza Zerrap hakkında kullandığı bu terime sesini çıkarmayanlar, bugün her nedense bu cümle üzerinden Genel Başkanımızı eleştirip, cinsiyetçi bir yaklaşımla sanki bunu Genel Başkanımızın kadını aşağılamak için kullandığını belirtmek ister gibi bir manaya çekerek yurt işinde kendilerince tepki koymaya çalışmışlardır. AKP'nin Afyon  Kadın Kolları Başkanı da 'CHP'li kadınlar bile üzülüyor' diye dayanaksız, mesnetsiz, son derece saçma sapan bir açıklama yapmıştır" şeklinde konuştu.

BİZ TECAVÜZ EDİLEN ÇOCUKLARA ÜZÜLÜYORUZ

"CHP'li kadınlar üzülmektedir. Ama neye üzülmektedir? Bizim 45 çocuğumuzun Ensar Vakfı'nda başına gelenlere üzülmektedir" diyen Köksal şu ifadeleri kullandı: "CHP'li kadınlar üzülmektedir. Neye üzülmektedir? Üç yaşındaki bir çocuğun cinsel istismar sonucu hayatını kaybetmesine üzülmektedir. Altı yaşında ki bir çocuğun öz dedesi tarafından tecavüze uğrayıp hala daha bununla ilgili bir karar çıkmayışına üzülmektedir. Yurt içinde Ensar Vakfı pisliğinin ortaya çıkmasından sonra her yerden patlak veren cinsel istismar vakalarına, AKP iktidarında çocuklara yönelik artan cinsel istismar vakalarına üzülmektedir. Kadına şiddetin çoğalmasına üzülmektedir. Hatırlanırsa AKP İl Kadın Kolları Başkanı daha önce de kadına şiddeti kaldırdık demişti. Bizim CHP İl Kadın Kolları Başkanımız Hafize Özmen ona çok güzel bir cevap vermişti. Kadına şiddeti rafa kaldırdınız? demişti. Bugüne kadar ne AKP'nin Afyon'da ki İl Kadın Kolları Başkanının ne de ülke genelinde ki bir yöneticinin çocuğa istismara ya da kadına şiddete yönelik şiddete ciddi manada bir tepik koymadığını ne yazık ki üzülerek gözlemlemiş bulunmaktayım."

AKP SOMUT ADIM ATMIYOR

İçinde bulunduğu Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nda AK Partili komisyon üyesinin 'Biz kadını aile de mütemmim cüz olarak görüyoruz" tepki gösterilmediğini belirten Köksal şunları söyledi: "Mütemmim cüz eşya hukukunda tamamlayıcı demektir. Eşya hukuku kavramıdır. Kadına bakış açıları da budur. Kadın onlar için birey değil sadece aile de bir anne bir eştir. Önce kadına birey olarak bakmayı öğrenecekler. Kadına yapılan haksızlıklara ses çıkartacaklar. Kadına şiddete ses çıkaracaklar. Artan çocuk cinsel istismarlarına karşı seslerini çıkartacaklar. Ülke de bugün toplumsal kadın cinsiyet eşitsizliğinin sağlanmadığını gözlemliyoruz. AKP'nin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önlemede ya da toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada bir tane somut adım atmadığını görüyoruz. Seslerini bu ülkede toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için çıkaracaklar. Bu ülkede kadın temsilini artırmak için sesini çıkartacaklar. Trabzon'un Of ilçesinde kadın hatibi kürsüden indirmeye kalkanlara karşı seslerini çıkaracaklar. Onun için Genel Başkanımızın dün olduğu gibi bugünde arkasındayız. Bu haklı eleştirisi karşısında ne yazık ki daha önce kadınlara yapılan haksızlıkları görmezden gelenlerin sırf CHP'yi karalamak, kötülemek adına yapacakları ve yapmış oldukları bu eylemler karşısında hepimizin tek yürek olacağımızı belirtiyorum."

İKTİDAR CİNSEL İSTİSMAR ZİHNİYETİNİ KORUYOR

CHP Afyonkarahisar'dan Sorumlu Parti Meclisi Üyesi Gülizar İçer Karaca, 45 çocuğa cinsel istismar olayı ile gündemde yer alan ve iktidarın yandaşı olarak nitelendirdiği Ensar Vakfı'nın iktidar gücü ile korunduğunu söyledi. Karaca, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Av. Ferda Ertürk'ü de sert bir dille eleştirdi.

AFYON CHP İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

CHP 25. Dönem Denizli Milletvekili Afyonkarahisar'dan sorumlu Parti Meclisi Üyesi Gülizar İçer Karaca, parti örgütlerini denetlemeden kastın örgütleri disipline etmek ve denetime tabi tutmak olmadıklarını söyledi. Örgüt denetleme gezisi ile örgüt sorunlarını yerinde, zamanında çözmeyi hedeflediklerini aktaran Karaca; "CHP'nin Afyonkarahisar'da bir olan milletvekili sayısını ikiye, üçe çıkarabilmeyi amaçlıyoruz. Genel merkezin sorunlardan haberdar olup çözümü noktasında da nasıl bizlerle birlikte ortak bir noktada bir araya gelip halkın iktidarını 2019'da kurmak üzere nasıl mücadele etmeliyizi ortaya koymak. Bizlere verilen görev burada; Milletvekilimizle, İl Başkanımızla, İlçe Başkanlarımızla birlikte Afyonkarahisar'da, CHP'nin altı oklu bayrağını daha yükseklere çıkartabilmektir. Afyon CHP adına bizler için çok önemli bir merkez. Kurtuluş mücadelemizin Kocatepe'den başladığı ve her yıl Kocatepe'de o zafer yürüyüşünde Afyonlu hemşehrilerimiz ve yol arkadaşlarımızla birlikte olduğumuz bir kentimiz. Atatürk'ün o büyük zafere yürüyen ilk adımı attığı yerlerden birisidir. O anlamda ben Afyonkarahisar'dan Sorumlu Parti Meclisi Üyesi olmayı kendim için bir onur sayıyorum" dedi.

DİRENEN TEK PARTİ CHP

Gülizar İçer Karaca, Türkiye gündeminin içinde bulunulan terör belası, siyasetin giderek yönetilenler tarafından kirlileştirilmesi çalışıldığı bir ortamın yaşandığını ifade etti. Bu ortamda temiz kalmayı başarıp, aydınlık yarınlar için mücadele etmeyi ve direnmeyi başarabilen tek siyasi partinin CHP olduğunu savunan Karaca; "Ana muhalefet partisi olarak mümkün olduğunca her yerde ülke sorunlarına çözüm bulmakta, ülke sorunlarının çözümü için yol göstermekteyiz. Bugün ülkenin cumhuriyet değerlerinden, Atatürk ilke ve devrimlerinden giderek uzaklaştırılmaya çalışıldığı hatta Afyon'da ki kurtuluş mücadelemizin bile Mustafa Kemal Atatürk ismi ile birlikte tarih kitaplarından silinmeye, yok sayılmaya çalışıldığı, Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu ve kuruluş mücadalesinin öğrencilere okutulacak tarih kitaplarında yer verilmeyecek oluşuna kadar gelebilmiş ise bunun karşısında direnecek tek siyasi partide CHP'dir" diye konuştu.

HALKI TERÖRLE TERBİYE ETTİLER

İktidar gücü ile ülkeyi bir ticari şirket gibi yönettiğini vurguladığı AK Parti'nin de tek direniş gösterecek partinin CHP olduğunun farkında olduğunu söyleyen Karaca; "Hızla düştüklerinin farkında olan bu hükümet CHP'yi algı yönetimi ile elinde bulundurduğu havuz medyası ile algısını yöneterek iktidarda kalma mücadelesi veriyor. Yönetim önce CHP'yi terör örgütleri ile birlikte, terör örgütlerini destekleyen ve onlarla birlikte olan bir siyasi parti olduğunu iddia etti. Biz onlara şu cevapları vermek istiyoruz. Çözüm süreçleri adı altında yürüttükleri ama ne olduğunu hiç birimizin bilmediği o süreçte terörist başı ile mücadeleyi bırakıp müzakere eden mevcut hükümet AKP'dir. Müzakereden sonra teröristleri şehre indiren doğu ve güneydoğuda ki illerimizi bugün batıda ki birçok ilimizin bombalarla donatılmasına göz yuman CHP değil, AKP'dir, hükümettir. Teröristlerle 'Analar Ağlamasın' perdesi ile pazarlık edip oy devrişen ve halkımızı 7 Haziran seçimlerinden sonra terörle terbiye ederek iktidarda kalma yolunu seçen CHP değil AKP'dir" şeklinde konuştu.

CHP ASLA TERÖRİSTLERLE YAN YANA OLMADI

İktidarın çözüm dedikleri sürecin yaklaşık 3 yıldır Türkiye Cumhuriyeti için şehirlerin işgaline göz yumulan bir süreç olduğunu belirten Karaca şu ifadeleri kullandı: "Doğu ve güneydoğu da ki bir çok şehrimizin terör örgütlerince işgaline göz yuman mevcut hükümettir. CHP asla ve asla terörle ve teröristlerle yan yana görüntüsü verdirecek olan bu yalanın altında kalmayacak ve halkımızı kandıracak görüntülere izin vermeyecektir. Ankara da patlayan bombalarla sorumluluk üstlenmek yerine yüzde 4,5 oy arttırdığını iddia eden bir anlayışa CHP geçit vermeyecektir. Türk Milleti terörü destekleyen, terörle işbirliği yapan bugüne kadar iktidarını teröre borçlu olanın AKP olduğunu yakından bilmektedir. Bizlerle birlikte bunun halka anlatılıp 2019 seçimlerinde gerek genel gerekse yerel seçimlerde halkın iktidarını kurma yolunda birlikte olacağız."

BAKAN ENSAR VAKFINI KORUYOR

Gülizar İçer Karaca, CHP'nin Atatürk'ün kurup ilk Genel Başkanı olduğu "Yurtta barış dünya da barış" diyerek barış ve huzurun simgesi bir parti olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısını güven altına alan bunun mücadelesini yıllar boyu her şeye rağmen veren siyasi partinin CHP olduğuna değinen Karaca; "Algı yönetimi ardından herkesin yakından takip ettiği bir süreç yaşanıyor Türkiye'de. Ensar Vakfı denilen 45 tane 9-10 yaşlarında çocuğumuza taciz ve tecavüz faciası ile karşı karşıya kaldık. 25. Dönem Denizli Milletvekili bugün Parti Meclisi Üyesi olarak, bir Denizlili olarak utanarak ifade etmek zorundayım ki Sayın Denizli'li Aile Sosyal Politikalar Bakanı güya aileden sorumlu iken çıkıp 'Bir kereden birşey olmaz' diyerek bu vahim ve ahlak dışı olayın yaşandığı vakfı korumaya o vakfa kalkan olmaya kalkmıştır. Çocukları, kadınları, aile yapısını koruyup gereken tedbirleri almakla yükümlü olan bu bakan maalesef asli görevini unutmuş, kendisini bakan yapan iktidara yandaşlık yapan, iktidarın arka bahçesi olan bu malum vakfı koruma yolunu seçti” dedi.

KARACA ERTÜRK'E SORDU

Her bir yurttaşın Ensar Vakfı Karaman Şubesi'nde yaşanan ahlak dışı bir olaya karşı gereğini yapmakla sorumlu olan Bakanın mağdur çocukları korumadığını belirten Karaca şöyle konuştu: "Bakanın çocuklarımızı korumak yerine tecavüze, tacize uğrayan o 45 çocuğumuzun geleceğini karartan vahim olay nedeniyle en keskin mücadeleyi vermesi gerekirken 'Bir kereden birşey olmaz' diyecek kadar ahlak dışı tavır ve düşünce ile maalesef bizlerin karşısına çıkabilmektedir. Bununla da yetinmeyerek Sayın Başbakan yine malum vakfı korumaktadır. Cumhurbaşkanı malum vakfı koruyan açıklamalar yapmaktadır. Bizler Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan bireyler olarak onlara şunları sormak istiyoruz. 5 Nisan günü Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun grupta yaptığı konuşmadan bir cümleyi alarak parti binalarımızın önüne siyah çelenk koymak. Basın açıklamaları ile Genel Başkanımızı hakaret ve ifade edemeyeceğim söylemlerle karalamaya kalkanlara bizim sorularımız var. Bunlardan bir tanesi de AKP'nin Afyon İl Kadın Kolları Başkanına. Açıklamasını okudum, içimden şunları sormak geldi. Sayın Başkanım, AKP İl Kadın Kolları Başkanı sıfatınız ile sadece Mart ayında 31 kadın cinayete kurban gitti. Hiç sesiniz çıktı mı? 45 çocuğumuzun tecavüze uğradığı haberi yayıldığında bu vahim olayın üzerine gitmesi gereken düşünceler ifade eden bir açıklamanıza rastlamadık. Dört gün önce 3 yaşında ki bir çocuğumuz tecavüz nedeniyle hayatını kaybetti. Sayın İl Kadın Kolları Başkanı bu konuda bir tavır almadı."