Cezaevi cinayetinin davası başladı

Cezaevi cinayetinin davası başladı

Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi'nde kalan, uyuşturucu bulundurmaktan hükümlü İzmirli 35 yaşındaki Okan Kılkışlılar'ı, elişi kurslarında kullandıkları, kolay kopmayan makrome ipiyle boğup öldürdükleri iddia edilen koğuş arkadaşları Ç.K. ile R.U.'nun müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Sanıklardan R.U., Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile verdiği ifadesinde, başka cezaevine nakil isteği geri çevrildiği için bu suçu kabullendiğini söyledi. Geçen 10 Mart'ta, Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi'nde meydana gelen olayda, öğlen sayımına giren infaz koruma memurları, uyuşturucu bulundurmak suçundan 5 yıl 2 ay hapis cezası alan Okan Kılkışlılar'ı yatağında ölü buldu. Yapılan incelemede, Kılkışlılar'ın boğularak öldürüldüğü belirlendi. Cinayetin ardından cezaevi savcılığı da soruşturma başlattı. Araştırmalar sonrasında Okan Kılkışlılar'ın, koğuş arkadaşları Ç.K. ile R.U. tarafından öldürüldüğü saptandı. İki zanlının, koğuştaki arkadaşları havalandırma saatinde dışarıda olduğu sırada, kendilerine müdahale edilmemesi için koğuşun kapısını kapattıkları, ardından da yanına gittikleri Okan Kılkışlılar'ı, elişi kurslarında kullandıkları, kolay kopmayan makrome ipiyle boğdukları belirlendi. Kılkışlılar'ın sürekli kendilerini tehdit ettiği için bunu yaptıklarını öne süren Ç.K. ve R.U. hakkında, müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bu olayın ardından R.U. Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na, Ç.K. ise Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edildi. Afyonkarahisar 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın duruşmasına öldürülen Okan Kılkışları'ın aielesinin avukatları Serdar Işlak, Murat Tanılı ile sanıkların avukatları Şerife Korkmazoğlu ile Hamdi Zontur katıldı. Mahkeme Başkanı Şahap Mutlu, ayrı cezaevlerine nakledilen sanıkların SEGBİS sistemiyle ifadelerinin alınacağını belirtti. BAŞKA CEZAEVİNE GİTMEK İÇİN KABULLENDİM Sanık R.U., SEGBİS sistemiyle verdiği ifadesinde, olay tarihinden bir hafta önce C-5 koğuşuna geldiğini, diğer sanık Ç.K.'yı da bir ay önce aynı koğuşta kaldığı için tanıdığını belirtti. R.U., "Olayla benim hiçbir ilgim yoktur. Okan, ters bir yapıya sahipti, koğuştaki arkadaşlara psikolojik baskı yapıyordu. Olay günü arkadaşlarla birlikte koğuşu yıkıyorduk. Okan, Ç.K.'yi konuşmak için yatakhane bölümüne çağırdı. Lavaboya gittim. Yukarı çıktığımda Okan'ın merdivenin altında sırt üstü yerde yattığını gördüm. Ç.K. başında oturmuş bekliyordu. Okan ölmüştü. Bu cezaevi ortamından sıkıldım. Başka cezaevine gitmek istiyordum. Birkaç kez de nakil talebinde bulundum. Ancak talebim reddedildi. Başka cezaevine gitmek için bu suçu kabullendim" dedi. TEK BAŞIMA YAPTIM Ç.K. ise ölen Okan Kılkışlılar ile 1.5 ay önce aynı koğuşta kalmaya başladıklarını, ağızının bozuk, koğuş arkadaşlarının parasında ve giysilerinde gözü olduğunu söyledi. Ç.K., "Kendisini, bunları yapmaması için uyardım. Jiletle kendini kesip zarar veriyordu. Beni konuşmak için üst kata çağırdı. Bana, 'Sen benim işlerime neden karışıyorsun. Milletin avukatı mısın' diye çıkıştı. Sonra bana, 'Geçenlerde kendimi bu jiletle kestim. Bu jilet sonra kime döner belli olmaz' dedi. Kendisine eğer niyetin kesmekse hiç durma diye karşılık verdim. Önce ağız münakaşası yaptık. Sonra da olaya kimse karışmasın diye bahçe kapısını kapatıp tekrar yukarı çıktım. Küfür etmeye devam ediyordu. Ben de karşılık verdim. Göğüsüme vurdu. Bir anda nefesim kesildi. Boğuşamayacağımızı anlayınca, komidinin üzerinde duran ipi alıp, boğazına geçirdim. Ölmesine yakın ipi boğazına bağladım. Başında sigara yakıp oturdum. Bu suçu tek başıma işledim" dedi. AMAÇLARI CEZAEVİNDEN GİTMEKTİ Tanık olarak dinlenen başka suçtan hükümlü Y.G. ise sanık R.U'nun ifadelerini yalanladı. Y.G., “Cinayetin olduğu koğuşun üstündeki hücrede kalıyordum. Olay tarihinde ben hücre bölümündeydim. Sanık R.U., olaydan bir gün önce benimle hücrede birlikteydi. Cuma günü kurul dağılımı vardı. R.U., kurula çıktı. Yanıma gelip kendisini C-5 koğuşuna verdiklerini, o koğuşta kalan arkadaşı Ç.K'nın bir sorunu olduğunu söyledi. Okan Kılkışlar'ın ona baskı yaptığını, özellikle bu koğuşu istediğini, Ç.K. ile birlikte bu kişinin biletini keseceklerini belirtti. Ben de neden böyle bir şey yapmak istediklerini sordum. Kendisi, 'Abi ben sevke gidemiyorum. Beni buradan göndermiyorlar. Bu çocuğu öldürürsek, bizi buradan gönderirler' dedi. Bu adamı C-5'e vermeyin, orada cinayet işleyecek diye gardiyanlara bağırdım. Ancak beni dinlemediler. Memurlar bana 'Onlar kendi aralarında pisliğini hallederler' dedi. Amaçları buradaki cezaevinden gitmekti" diye konuştu. Mahkeme, heyeti başka cezaevine nakledilen diğer tanıkların SEGBİS sistemiyle ifadelerinin alınması için duruşmayı erteledi. Öldürülen Okan Kılkışları'ın ailesinin avukatları Serdar Işlak ve Murat Tanılı, olayda sorumluluğu bulunan yetkililer hakkında Adalet Bakanlığı'na şikayette bulunacaklarını söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.