Binali Yıldırım basın toplantısı düzenledi

Binali Yıldırım basın toplantısı düzenledi

AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 'Bizde liderlik kavgası olmaz' diyerek, Ahmet Davutoğlu'nu tebrik etti ve 'Bugüne kadar partim içerisinde bir göreve talip olmadım' dedi. Yıldırım, 'Farklı amaç ve niyet aramak isteyenler, AK Parti içine nifak sokmak isteyenler maalesef bu sefer de elleri boş dönmüştür' diye konuştu. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, genel başkan ve başbakan adayı olarak ismi açıklanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu ilk tebrik edenlerden biri olduğunu belirterek, "Bizde liderlik, benlik kavgası olmaz. Bir kırgınlık yok. Gönüllerde olmayı tercih ettim. Davutoğlu, oldukça çalışkan gayretli. Kendisine başarılar diliyorum. Genel başkan adayı olarak müstakbel başbakan adayı olarak ismine karar verilen Ahmet Davutoğlu kardeşimizi kutluyorum. Bu partinin bir milletvekili olarak, bugüne kadar olduğu gibi hiçbir görev ve mevki beklentisi içeresinde olmadan tüm desteğimi 62’inci hükümetin başarısı için gayret edeceğim" diye konuştu. "DAVUTOĞLU, OLDUKÇA ÇALIŞKAN GAYRETLİ BAŞARILAR DİLİYORUM" TBMM’daki basın açıklamasından önce salonda bulunan herkesle tek tek tokalaşan Yıldırım, Ahmet Davutoğlu ile birlikte aynı bakanlar kurulunda görev yaptığını hatırlatarak, "Davutoğlu, oldukça çalışkan gayretli. Kendisine başarılar diliyorum" dedi. "ACABA BİNALİ YILDIRIM NE DİYECEK?" "Aday açıklamasından sonra Acaba Binali yıldırım ne diyecek? Farklı bir görüş mü açıklayacak diye spekülasyon haberler vardı" diyen Yıldırım, "Yeni Türkiye’de hedef Büyük Atatürk’ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedeflerini gerçekleştirmek. Yeni Türkiye’de barış, kardeşlik var. Bugünlerde görüyoruz ki ülkemizde var etmeye çalıştığımız bu barış ve kardeşlik ortamını bozmaya çalışan bazı sorumsuz davranılışlar meydana gelmektedir. Esefle karşılıyoruz. Barış olacaksa bu ülkede kardeşlik olacaksa bu herkesin sorumlu davranması ile mümkün olacaktır. Bunun bir kez daha bilinmeli" diye konuştu. "ÇÖZÜM SÜRECİ ÖNE SÜRÜLEREK TÜRKİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TARTIŞMASI AÇILAMAZ" Çözüm süreci üzerinden Türkiye’nin toprak bütünlüğünün taştışma konusu olmayacağını söyleyen Yıldırım, "Çözüm süreci demek her şeyden vazgeçmek, Türkiye’nin değişmezleri, Türkiye’nin bu toprakların kuruluşundaki ilkelerinden vazgeçmek demek değildir. Tek millet, tek bayrak ve tek Türkiye. Bunlar vazgeçilmezimizdir. Hiç bir şart altında çözüm süreci öne sürülerek Türkiye’nin toprak bütünlüğü, tek millet özelliği üzerinden tartışması açılamaz. Buna hiç kimse de müsaade edemez. Şehitlerimizin hatırasını bu ülke için canlarını verenlerin hatıralarına hiç kimse ihanet edemez" açıklamasında bulundu. "CEMAATLER İRŞAT EDER SİYASET ÜLKEYİ İDARE EDER" Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu belirten Yıldırm, "Türk demokrasisi ve Türk siyasi hayatı maalesef, Son 60 yıl içerisinde, zaman zaman demokrasi dışı, milli irade dışı bir takım girişimlerle sekteye uğratılmıştır. Bu girişimler bazen açık bazen kapalı darbeler şeklinde olmuştur. Postmodern darbeleri bu ülke yaşamıştır. En son 17 Aralık sürecinde başlayan ve yeni bir milli iradeye ve ülkenin güvenliğine bir paralel darbe girişimini bu ülke yaşamıştır. 30 Mart’ta yapılan seçimler, tamamen bu paralel yapının bu milli iradeye karşı ortaya koyduğu bu girişimle mücadele ederek geçirmiştir. 30 Mart’ta paralel yapıya sandıkta gereken cevap verilmiştir. "Ben iradeyi kime verdiysem o iradeyi ancak ben alırım" dedi. Hiç kimse durumdan vazife çıkararak bu ülkeyi dizayn etmeye, hükümetler kurmaya, hükümetler yıkmaya yeltenmesin. Herkes kendi işini yapsın. Cemaatler irşat (Doğru yolu gösterme, uyarma) eder. Siyaset ülkeyi idare eder. Bunun bilinmesinde fayda var. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu mücadele bu hükümetin işi değil" ifadelerini kullandı. "BU İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİDİR" Yıldırım, "Bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklal ve istikbal mücadelesidir. Hiçbir kayıtsız örgüt, hiçbir yapılanma, milli irade adına güç kullanamaz. Güç kullanacak olanlar ancak ve ancak sandıktan milletin desteğini alanlardır. Onlar getirir gerektiği zaman da götürür. Millet getirir, millet götürür. Artık Türkiye bu dönemleri geride bırakacak demokrasi olgunluğuna erişmiştir" dedi. "AK PARTİ İÇİNE NİFAK SOKMAK İSTEYENLER MAALESEF BU SEFER DE ELLERİ BOŞ DÖNMÜŞLERDİR" Basın toplantısı yapmasına açıklık getiren Yıldırım, "Bu toplantıda bazılarının ümit ettiği gibi ellerini ovuşturduğu gibi herkesi şaşırtacak bir açıklama ne yazık ki yapamıyorum. Bu beklentide olanlar ne yazık ki kusura bakmasın. Amaç ve niyet aramak isteyenler AK Parti içine nifak sokmak isteyenler maalesef bu sefer de elleri boş dönmüşlerdir. Ak Parti bugün olduğu gibi yarın da ülkenin daha ileriye gitmesi ülkemizde elde edilen güven ve istikrarın kalıcı hale gelmesi için var gücüyle çalışacaktır" açıklamasında bulundu. "PARTİM İÇERİSİNDE GÖREVLERE TALİP OLMADIM" Partide görevlere talip olmadığını belirten Yıldırım, "Bugüne kadar partim içerisinde görevlere talip olmadım. Verilen görevleri layıkıyla yapma gayreti içinde oldum. Başbakanlık da çok onurlu bir görevdir, partinin düz bir neferi olmak da aynı derecede onurlu bir görevdir. 58’nci hükümette sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile kısa bir görev yaptım. Devam eden hükümetlerde toplam dört cumhuriyeti hükümetinde kesintisiz görev yapan 12 yıla yaklaşan görev süresi olan bir ulaştırma bakanıyım. Milletimizin bize verdiği destek, ülkemizde sağlanan güven ve istikrar, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın bize yol göstermesi ve liderliğinde ülkemizde kalıcı büyük eserleri yapan ekibin içinde yer almanın da onurunu yaşıyorum. AK Parti iktidarının sorumlu bir bakanı olmak benim için en büyük onur ve mutluluktur" ifadelerini kullandı. "AK PARTİ’DE BİR NEFER OLMAK DA, BAŞBAKAN OLMAK DA AYNI DERECEDE ONURLU" "AK Parti’de bir nefer olmak da, başbakan olmak da aynı derece onurlu" diyerek konuşmasına devam eden Yıldırım, "Kabinede görev kabul eder misiniz?" sorusu üzerine Yıldırım, "AK Parti’de bir nefer olmak da, başbakan olmak da aynı derecede onurlu bir görevdir. Hiçbir zaman görev beklentisi içerisinde olmadım. Düşündüğüm her şey benim için siyaset demek millete hizmet demektir. Eğer ucunda hizmet yoksa, milletin hayatını kolaylaştırmak yoksa, hızlı trenler yapmamışsanız, havayolunu halkın yolu haline getirmemişseniz, bakan olmuşsunuz neye yarar, başbakan olmuşsunuz neye yarar. Bu anlayışla çalıştım. Bu tip konular benim için hiç ama hiç önemli değil" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.