“Artık herkesin aklını, başına alması lazım"

“Artık herkesin aklını, başına alması lazım"

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "HDP, yine yasa dışı yollara çağrı yapmıştır, insanları sokağa çağırmak bizim kanunlarımıza aykırıdır. Bunlar ve o insanların, sokağa çıkanların sorumluluğu, o çocukların sorumluluğu elbette HDP'nin üzerindedir. Biz kesinlikle bu çağrıya vatandaşlarımızın kulak asmamasını, uymamalarını arzu ediyoruz. Hiç kimsenin burnunun kanamasını arzu etmeyiz" dedi. Bakan Ala, AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın gerçekleştirileceği Afyon NG Güral Termal Otel'e gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ala, bir gazetecinin HDP'nin 1 Kasım'la ilgili sokağa çıkma çağrısıyla ilgili değerlendirmelerini sorması üzerine şunları söyledi: "HDP bir siyasi partidir, bir siyasi partinin yapması gereken şey miting düzenlemektir, mitingine katılan insanların güvenlik birimlerimizde tedbirlerini alır, güvenliklerini alır ve hangi mesajı oradan vermek istiyorsa, yasalara uygun bir biçimde, mesajlarını verir. Bunu yapmamıştır HDP, yine yasa dışı yollara çağrı yapmıştır, insanları sokağa çağırmak bizim kanunlarımıza aykırıdır. Bunlar ve o insanların, sokağa çıkanların sorumluluğu, o çocukların sorumluluğu elbette HDP'nin üzerindedir. Biz kesinlikle bu çağrıya vatandaşlarımızın kulak asmamasını, uymamalarını arzu ediyoruz. Hiç kimsenin burnunun kanamasını arzu etmeyiz. Bütün vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini temin edecek emniyet tedbirlerini elbette alacağız, alıyoruz ama insanlarımızın mal ve can güvenliğini tehlikeye düşürecek bu tür çağrıyı tekrardan yapmış olması ikinci büyük hatasıdır HDP'nin." "Türkiye bunu hak etmiyor" "Bu ülke hepimizin ve hepimizin üzerinde titremesi gereken sorumluluklarımız var" ifadesini kullanan Ala, şöyle devam etti: "O çocuklar sokağa çağrılarak gelecekleri karartılıyor, onların üzerinden siyaset yapılıyor, bunlar doğru şeyler değil. Dolayısıyla biz hiçkimsenin burnunun kanamamasını arzu ediyoruz, bunun için de herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyoruz. Tabi ki kamu düzenini sağlayacak, can ve mal güvenliğini temin edecek tedbirler alınacaktır, bunda hiç tereddüde mahal yoktur. Ama ailelere de çağrı yapıyorum, lütfen çocuklarınızı bu sorumsuz çağrıların aracı konumuna getirmeyin, onların geleceklerini karartmayın çünkü provokasyonlar devreye giriyor ve bu çocukların sırtından siyaset yapmak isteyenler, örgütlerin çeşitli amaçları yerine getirilmeye çalışılıyor, çocuklara yazık, insanlara yazık. Türkiye bunu hak etmiyor. Biz tabi kendi üzerimize düşeni yapıyoruz." Kobani'ye (Ayn el Arap) en fazla yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Ala, şöyle konuştu: "Şu anda bile ben gelirken mesaimin yarısını yolda, oraya yardıma, yardımı organize etmeye harcadım ve şu anda 180 bin kişi Türkiye'ye geçmiş durumda sadece oradan. 2 milyona yakın Suriyeli misafirimiz var. Bütün Avrupa'da bunun yüzde 10'u kadar, yüzde 5'i kadar ancak mülteci var. Bütün bunlar ortadayken, ta Kuzey Irak'tan Peşmerge getirilip, buraya yardım için çabalar sarf edilirken, başka yerlerden kuvvetler kaydırılırken, bütün insani yardım yapılırken bunların Türkiye içerisinde bahane edilerek, böyle faaliyetler yapılması kesinlikle ülke sevgisiyle, ülke sorumluluğuyla, siyasi sorumlulukla bağdaşmayan faaliyetlerdir. Bu bakımdan bu sorumluğu tekrar hatırlatıyorum, siyasi partiler, siyasi faaliyetlerde bulunurlar. İnsanı sokağa çağıracaksanız, çocukları bu tehlikelerin içerisine atacaksanız o zaman siz neden siyasi partisiniz, siyasi sorumluğunuz nerede, kime karşı?" "Biz OHAL'i kaldıran iktidarız" Bakan Ala, bir gazetecinin "Daha önce 6-7 Ekim olaylarında HDP’nin çağrısı olduğunda hükümet olarak siz o bölgede OHAL benzeri sokağa çıkma yasağı getirmiştiniz. Bugün Sayın Başbakan açıkladı, valiliklere gerekli talimatı gönderdi. Vatandaşlar olaki bu çağrıya uydu ve sokağa çıktı. Yine aynı durumun söz konusu olma ihtimali var mı" şeklindeki sorusu üzerine de şunları kaydetti: "Ben herhangi şiddet gösterisinde bulunmayacaklarını ve sokağa onların çağrısına uyarak çıkmayacaklarını temenni ediyorum ve düşünüyorum. Biz OHAL'i kaldıran iktidarız. Hiçbir zaman bunu telaffuz etmeyiz ama vatandaşlarımızın yine o bölgede veya başka bölgede can ve mal güvenliklerini sağlamaktan da sorumluyuz. Onu sağlamak için yetkilendirilmiş ve görevlendirilmiştir, güvenlik birimlerimiz. Hatta bu gösterilere, yasa dışı gösterilere katılanları engellemek, onların yasalara aykırı davranmasını önlemek onların lehinedir. Çünkü geleceklerine aktarılıyor, bu. Bu tür suçların içerisinde bulunmaları, bir çocuğun suça itilmesi ne demek, bir çocuğun suça çağrılması ne demektir? Onun geleceğine bir not değil mi? Yani geleceğinde karşısına çıkacak bir sorun değil midir? Bu kayıtlara girdiği zaman yazık değil mi, bu çocuklara? Onun için ben tabii bize düşeni yapıyorum. Şimdi çağrımı yineliyorum, zinhar bu yanlıştır, yasa dışıdır, kanun dışıdır. Buna cevap verilmemelidir. Bu çağrıya uyulmamalıdır." -"Herkesin aklını, başına alması lazım" "Eğer HDP yasalara uygun olarak, kanunlara uygun olarak bir miting düzenlemeyi arzu etseydi bunun önünde hiçbir engel yok" diyen Ala, şöyle devam etti: "Zaten engelleme yetkisi de yok, buna gerek de yok. Biz o zaman güvenliklerini alırız. Dünyaya, Türkiye'ye, kime ne mesaj vermek istiyorlarsa verirler ama kendilerini destekleyen insanların can güvenliğini tehlikeye atmadan verirler. Biz hükümetiz. Biz hem onların çağrıyı yaptığı insanların can ve mal güvenliğini korumaktan sorumluyuz hem de onların zarar verebileceği vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamakla ve korumakla yükümlüyüz. Bu kadar ağır sorunların yaşandığı bir bölgede, istikrarlı bir biçimde büyümeye çalışan ve demokrasisini geliştirmeye azmetmiş, kalkınmayı başarmaya çalışan, kalkınan Türkiye’de bunları yapmak, ülke severlikle, ülkesini sevmekle bağdaştırılabilecek davranışlar değildir. Artık herkesin aklını, başına alması lazım." Bakan Ala, "Türkiye bu kadar meselelerde inisiyatif alırken, yardımcı olunacağına Türkiye’nin alacağı inisiyatifleri zora sokacak, harcayacağı mesaileri buralara harcatacak yöntemlere başvurmak, hele hele şiddete kayabilecek bir takım yöntemleri çözüm yöntemi olarak milletin önüne sunmak, siyasi anlayışla, siyasetle bağdaşır iş değildir" ifadesini kullandı. "Sokağa çocukları çağırmak, sorumsuzluktur " Ala, başka bir gazetecinin, "Gösterilere katılanları engellemek bizim görevimizdir dediniz, bununla ilgili bir araya gelmelerini önleyici tedbir anlamında söylüyorsunuz" şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: "Bakın bu da önlem, buradan çağrı yapmam da önlemdir, bir önlemin ilk adımıdır. Biz arzu ediyoruz ki hiç suça bulaşmasın, çocuklarımız. Hiç suç unsuru olacak şeylerle uğraşmasınlar. Çocuklar okullarda olur, çocuklar sokaklarda olmaz. Sokağa çocukları çağırmak, sorumsuzluktur ve bunun provokasyon sonucu ortaya çıkabilecek neticelerin sorumluluğu, bu çağrıyı yapanların üzerindedir. Biz bize düşeni yapıp, hem tedbirlerimizi alacağız hem çağrımızı yapacağız ama herkes de bu ülkede yaşıyor ve herkes de üzerine düşeni yapmalıdır. Siyasi sorumluluk bunu gerektirir. Türkiye, bugün güneyindeki hem Suriye'de hem Irak'ta, başka bölgelerdeki sorunlarla uğraşırken bir de sorun üstüne çözüme katkıda bulunması gerekenler, bunu bahane ederek sorunları ağırlaştırıyorsa o zaman da biraz da oraların sorgulanması gerekir. Bunu milletimizle paylaşmak istiyorum." Bakan Ala, "HDP ile bir temasınızın olması söz konusu mu" şeklindeki soru üzerine de "Gereken yapıldı, söylenecek söz söylendi" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.