Gazete yazarları, roman, hikâye, deneme, şiir yazanlar…Günümüzün gazete (medya demek lazım aslında) yazarlarının bir kısmının astronomik paralar aldığını biliyoruz. Medyada asgari ücretle çalışanları, (kaça çalıştıkları belli olmayan) stajyerleri,aniden işsiz kalan medya mensuplarını duyuyoruz…Milyonluk roman yazarlarını, kitabını bastıracak yayınevi aramaktan tabanları şişen yazarları… Çıkardığı derginin yaşaması için elindeki üç kuruşu derginin yaşamasına harcayan yazar, yayıncıları… Yazıları yayımlansın diye üste para verenleri…Ama yeni bir şey değilmiş. Bakın ERNEST HEMINGWAY[i] ne demiş:Bir yazarın para kazanması sadece tesadüftür. Yazarımız parayı bulunca yaşam standartları yükselir ve işte orada artık zokayı yutmuştur. Evini barkını, karısını vesaire elinde tutmak için çerçöp yazmaya başlar. Kasıtlı değil, acele yazdığı için kötü olur yazdıkları. Söyleyeceği bir şey olmadığı, ilham pınarı kuruduğu halde yazar. Çünkü gözünü hırs bürür. Kendisini iyice bir kandırdıktan sonra da bir mazeretin arkasına sığınır ve çerçöp üretmeye devam eder.[ii][i] ABD’li romancı, kısa hikâyeci ve gazeteci. (1899-1961)[ii] Yazmak Üzerine/Ernest Hemingway/Altıkırkbeş Yayın-2015/GreenHills Of Africa,s.23