SusuyorsunSusmak ölüme eş.Yunuslar nece konuşur enginde?Yosunların dili ne?Deniz neden kanar böyle kırmızı?Küsülü sözcükleri döktüm diye mi kirlendi sular?Balıkların gözleri ondan mı ölü bakıyor?Toprak neden böyle sancılı?Ormanı dağlayan mayınlar mı?Gecenin sesini ben mi kaçırdım içine?Saçlarını sen mi yoldun dağların?Biz mi yardık göğün bağrını?Onlar mı deşti, çiğnedihortlak dişleriyle yasasını doğanın?Kızılırmak hangi denize döktü yiğitlerin kanını?Hangi postal ezdi karıncaları?İlk buğdayı göçmen kuşlargetirmedi mi Karacadağ’dan?Ekmeği hangi eller yaptı?Hamuru nerenin suyuyla kardı analarımız?Fırat’ın suyuyla mı yıkadılar bebeleri?Ege’den mi gitti gemiler uzak savaşlara?Zeytin dalı ilk hangi barışın alnına kondu?Şarabı yapan üzüm kimin bağında bozuldu?Birdenbire mi düştü bu sızı içimize?Susuyorsun…Sen susuncaçocuklar ölüyor.kuruyor denizlerçatlıyor toprak. Kavgalı sözcükler barışsaBinseler denizin şiir atınaçıksalar Çarpanak koyunda karayanergis koksalar Mimas tepelerindeBörklüce Mustafa’nın sesindenözgür türküler sulasa toprağıüleşsek ekmeği, aşı, işi,gözümüz doysa ilkinsonra hep bir ağızdan söyleseksevda türkülerini…Susuyorsun…Saime Bircan Sak