SEYYİD ALİ SULTAN (KIZILDELİ)
Seyid Ali Sultan ve Vakayinameler (VI)
Dünkü Yazının devamı……. 1927 yılında Seyyit Ali Sultan (Kızıldeli) Vakfı hudutları içersinde 30 adet köy mevcut imiş.. 22/01/2012 tarihinde Seyid Ali Sultan Dergâhın’a yaptığım ziyaret esnasında Ruşenler Köyü sakinlerinden (1) dernek başkanı Ahmet Bey’den aşağıda vereceğim şu köylerin bugün hâlâ mevcut olduğunu ve bu köylerin tamamında Sünni inancına mensup halkla birlikte yaşadıklarını ve kendi inançlarını devam ettirdiklerini öğrendim. /2)
1) Ruşenler Köyü, 2. Babalar Köyü, 3. Hacıali Köy, 4. Demirören Köyü, 5. Karaören Köyü, 6. Küseler Köyü, 7. Kütüklü Köyü, 8. Mesimler Köyü, 9. Kamberler Köyü, 10. Ahlatçı Köyü, 11. Taşal köyü, 12. Yılanlı köy, 13. Büyük Dervent köyü, 14. Ebilköy, 15. Seçek Sırtı, (3) 16. Salıncak Köy, 17. Kaypak Köy, 18. Kartunca Köy.
Ortaköy, Yukarı ve Aşağı Yörükler köyleri de Seyid Ali Sultan Vakfı hudutları içersinde iken bugün Bulgaristan toprakları içersinde kalmıştır.
Modern tarihçiler içinde ilk olarak Seyyid Ali Sultan hakkında bilgi sunanların başında Bektaşilik üzerine esaslı bir monografi kaleme almış olan Amerikalı araştırmacı John K. Birge olmuştur. Birge’den sonra 1942 yılında kolonizatör Türk dervişlerini ele aldığı makalesinde Kızıldeli, tekkesi ve vakfına dair çok önemli iki tahrir kaydından bahseden Ömer Lütfi Barkan olmuştur.
Heterodoks, yani batıni (içsel) ve tasavvufi İslamdan söz edildiğinde akla ilk gelen isim İréne Mélikoff ve Ahmed Yaşar Ocak’tır. Her iki akademisyenin de Bektaşiliğin Rumeli’de gerçek temsilciliğini yapmış bulunan böylesine önemli popüler bir Bektaşi önderinden söz etmemeleri düşünülemezdi. Bektaşilik konusunda çok önemli çalışmaları bulunan her iki akademisyenin de Seyid Ali Sultan gibi çok önemli bir şahsiyet hakkında muhtelif çalışmaları mevcuttur. Ancak bu konuda makale ve kitaplarında kısaca bilgi vermekten ileri gidememişlerdir.
Şu bir gerçek ki, o yüce Veli’nin efsanevi yaşamı hakkında halkın ve halk şairlerinin düşünce ve inanç dünyasında oldukça zengin bir yeri vardır. Burada da önce Seyid Ali Sultan’ın kim olduğu hakkında kısa bir bilgi vermenin yerinde olacağı kanısındayım.
Ahmed Hamdi Zaze Paşa’nın Arapça kaleme aldığı eserinin 50. sayfasında Seyid Ali Sultan’ın adının “Hızır Lala Seyyid Ali Sultan” olduğu belirtilmiş, ayrıca resim altında da “Seyid Hüseyin Ataoğlu Seyyid Ali Sultan” ifadesi yer almış ve Hızır Lala diye lakaplandırılmıştır. Doğum yılı 710 ve ölüm yılı 805 (1310-1402) olarak kayıt düşülmüştür. Bir lakabı Hızır Lala olmakla beraber Kızıldeli lakabıyla şöhret bulmuştur. Dede Baba Bedri Noyan’da yukarıda verdiğimiz bilgileri teyit etmektedir.
Yukarıda Seyid Ali Sultan’ın Horasan erenlerinden Hüseyin Ata’nın oğlu olduğu belirtilirken kendi velayetnamsesinde ise Horasan erenlerinden Hasan Ata’nın oğlu olduğu söylenmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi lakabının Hızır Lala olmasına rağmen 1397 yılında Dimetoka’ya gidip Kızıldeli Irmağı’nın kıyısında, Tanrı Dağı üzerinde dergâhını kurarak kendi inancı ve düşüncesi doğrultusunda faaliyet göstermiş ve Kızıldeli lakabıyla şöhret bulmuştur.
“Kızıldeli” Meriç Nehri’nin kollarından birinin adıdır. Bu çay, XIV. yüzyılın sonunda ve XV. yüzyılın başında yaşamış olan Seyid Ali Sultan’ın kurduğu dergâha, adını vermiştir.
Kızıldeli Sultan’ın gerçek makamının Dimetoka’da olduğu bir gerçektir. Ancak Malatya’nın Yazıhan ilçesinin Fethiye köyünün mezrası olan Tenci’de de Kızıldeli’nin bir türbesi olduğu gibi, bugün benim defalarca ziyaret ettiğim posnişin olan dedenin evinde muhipleriyle birlikte sohbet ettiğim bir Kızıldeli türbesi de Kütahya’nın Çamlık Mahallesi’nde bulunmaktadır. (4)
Dimetoka Dergâhı, dünya üzerinde mücerret hilafet erkânı yapabilen beş büyük tekkeden biridir. Bu nedenle Arnavut muhiblerce “Trgejen Madh”, yani Büyük Tekke ismiyle anılır. Aşağıda her yıl Mürsel Bali Kasım kurbanı için gelenler yer alıyor
Yarın som bölümle devam edecek..
Hakkı SAYGI (BABA)
______________________
1) Dernek Başkanı Ahmet KaraHüseyin ve diğer köy sakinleri
2) Hakkı SAYGI
3) Bu köyün bulunduğu ve Seçek sırtı olarak bilinen bu bölge Kızıldeli zamanında ilk pehlivan güreşlerinin yapıldığı yerdir. Bugün bu güreşler, Kırkpınar’da yapılmaktadır.
4) Hakkı SAYGI