Öncelikle insanın temel anlam arayışının ilk adımının kendini tanımak olduğunu belirtelim. Kendini tanımak için de kişinin kendisini eleştirmesinin, sorgulamasının ve eksiklerini tespit etmesinin önemli olduğunu vurgulayalım. Kendini gerçekleştirmiş kişilerin de ilk önemli önkoşulları kendileriyle barışık olduğu gerçeğidir.Kendini geliştiren kişileri ise ortak özelliğini şu altı maddeyle özetliyorum:1. Temel değerleri olan,2. Emek ile alın teriyle kazanan,3. Onuruyla yaşayan,4. Değer yargıları olan,5. Kendilerine özel tarzları vardır ve6. Kendileri ile barışık olup başı dik dolaşırlar.Geçmişte ve günümüzde hayatın temel anlam arayışı duygusu hep araştırılıyor. İnsanın temel anlam arayışı duygusu olduğunu, bu duygunun insanlığın çok eski zamanlardan bu yana araştırıldığını hatta Sokrates’ in bu duyguyu ilk fark edenlerden biri olduğunu eklemek isterim. İnsanın hayattaki yaşamının amacı erdemli olmaktır. İdamına karar verilirken eşi, ‘İdama gidiyorsun, haksız değilsin. Neden itiraz etmiyorsun?” diyor. O da ‘Bir de onlar mı haklı olacaktı? Ne yani haklı yere mi asılsaydım’ diyor. O derece kendinden emin. İdama gidiyordu her şeye rağmen yalvarmıyor, özür dilemiyor, pişmanlık ifade etmiyor, ilkelerinden vazgeçmiyor. Çünkü ölümden sonraki hayat ve insanın, ruhun bekasına inanıyordu. Erdemli olmanın yaşam hedefi olduğuna inanıyordu. Bu da insanın kendini tanımasına önem veren bir yaklaşımdır. Öğrencisi Eflatun onun bu misyonunu devam ettirdi. Aristo biraz bozdu, daha sonra elitist bir felsefe geliştirdi. Aristokrat felsefe tarzında. Toplumu efendiler ve köleler diye ikiye ayırdı. Ondan 200 sene sonra ise Epikür insanın yaşam amacı haz peşinde koşmaktır dedi ve o felsefeyi daha sonra bozdu. O felsefeyi ilk ortaya çıkaran, Batı′da bilinen adıyla Alpharabius, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim insanı Farabi’ dir. Onun için Farabi’ ye ikinci Aristo diyorlar.
Ben kimim sorusu en önemli sorudur
Bütün felsefecilere bakıldığında hep anlam arayışı olduğunun görüldüğünü kaydetmekte yarar var. “Ben kimim? Nereye yönelmeliyim? Niçin sorularını insanoğlu sorar. Ben kimim ? sorusu en önemli sorudur. İnsan dışında hiçbir canlı ben kimim demiyor. Bir farenin, bir kedinin, bir köpeğin, atın, aslanın, öküzün hayal dünyasını düşünün; yemek, içmek, üremek ve barınmaktır. İnsanın hayal dünyasını düşünün bütün temel ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte burada kişinin ben kimim, nereye yönelmeliyim, hayatın amacı nedir, sonsuzluğun sonu nerede var gibi sorular soruyor. İnsan hayatta medeniyet oluşturuyor. Diğer canlılar medeniyet oluşturamamıştır.
Sokratik sorgulamayla insan hakikati arıyor
İnsanın zihinsel yapısının, genetik algoritmasının farklı olduğunu, bunun insanı diğer canlılardan ayırdığını not düşelim. Metakognisyon genleri denilen genlerden bahsediliyor. Mesela yeniliği arama geni, zaman algısıyla ilgili gen, anlam arayışı, anlam algısıyla ilgili gen, ölümü algılamayla ilgili gen insan dışında hiçbir varlıkta bulunmuyor. İnsandan başka hiçbir canlı öleceğini bilmez. Ölme konusunda bilinçsizdir. Bir saniye sonra öldürüleceğini bilse de otlamaya devam eder. Ama insan öyle değildir. Bu özellikler insanı sürekli tetikte olmaya, uyanık olmaya, sorgulamaya itiyor. Sokratik sorgulama dediğimiz sorgulamalarla hakikati arıyor. Hakikate önceden hikmet denilirmiş, hikmeti aramaktır.
Hedefe varmak için önce kendini tanımak lazım
İnsanın temel anlam arayışının ilk adımı kendini tanımaktır. Kendini tanımak neden önemlidir? Düşünün, önünüze bir tane harita aldınız. Bir yere gitmeye karar vereceksiniz. Navigasyonu işaretliyorsunuz ama önce nerede olduğunuzu bilmeniz lazım. İnsanın hayat yolculuğunda da aynı şekildedir. Önce kendini tanıması lazım. Buna öz bilinç deniyor. Öz bilinçten sonra öz yönetim, kendini yönetme, ondan sonra sosyal bilinç geliyor. Sosyal dokunun bir parçasısın. İnsan tek başına yaşamaya göre zihinsel olarak programlanmamıştır. Sosyal bilinçten sonraki adımda ilişki yönetimi ve insan ilişkilerini yönetebilmek geliyor. Bu çerçeve içerisindeki kişinin ilerleyebilmesi için de ilk adım kendini tanıma adımıdır.
Kendini gerçekleştirme ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üstünde
Kendini gerçekleştirme kavramının ünlü psikolog Abraham Maslow’un oluşturduğu güzel bir kavram olduğunu tekrar hatırlamakta yarar var:Maslow 1900’ lü yıllarda psikososyal ihtiyaçlar hiyerarşisi geliştiriyor. O hiyerarşinin en temeline fizyolojik ihtiyaçları koyuyor. Yemek, içmek, üremek, sağlıklı yaşamak gibi böyle temel fizyolojik ihtiyaçlar, ikinci sırada güven ve güvenlik ihtiyacı geliyor. Güvenlik ihtiyacı, barınma, kendini güvende hissetme, bir çadır altında olma isteği, bir evde olma isteği bununla ilgili ihtiyacı var. Bu güvenlik ihtiyacının üzerinde bir de güven ihtiyacı var. Sağlık güvenliğinden tutun da ahlaki güvenlik, mülkiyet güvenliği, temel insani değerlerin olduğu güvenlik, temel değerlerin olduğu güvenlik. Bir insanın temel değerleri olmazsa temel değer duygusu gelişmiyor.
Aile karşıtı akımlar, insanın psikososyal doğasına aykırı
İhtiyaçlar hiyerarşisinin üçüncü basamağında “ ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi ” bulunduğunu gerçeğidir. Arkadaşlık, cinsel mahremiyet, aile… Bunlar da bir ihtiyaç. Aile olma ihtiyacı, Maslow ihtiyaçlar piramidinde önemli bir sırada. ABD’ de, Avrupa’ da, özellikle Kuzey Avrupa’ da çok fazla aile karşıtı akımlar var. Aile karşıtı akımlar, insanın psikososyal doğasına aykırı. Çünkü aile içerisinde insan kendini güvende hissediyor. Akşam eve geldiği zaman güvenli bir alan ihtiyacı var. Diğeri saygı görme ihtiyacı. Öz saygı, sosyal saygı, özgüven. Başkalarıyla saygılı ilişkiler kurabilme. Daha sonra en üst seviyede erdemli, yaratıcı, problem çözücü, adil olabilme gibi birçok özellikler burada ortaya çıkıyor.İhtiyaçlar hiyerarşisinin dördüncü basamağında saygınlık gereksinimi yani özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygı duymak, başkaları tarafından saygı duyulmak ve en üst basamakta kendini gerçekleştirme gereksiniminin yer aldığını bilmekte büyük yarar var…
Kişi kendini tanımak için hangi soruları sormalıdır ?
Kişinin kendini tanıması için kendine bazı sorular sorabileceğini ifade edelim: Psikososyal özelliklerden hangileri daha önemli? Kişide açık, şeffaf olma, dürüst, adil, sözünde duran, şefkatli, nazik, samimi, sabırlı gibi özelliklerin bulunması önemlidir. ‘Bu değerler ben de var mı?, Bu değerlerin ne kadarı bende var?’ sorularını sorabilir insan. Kendini tanımada, kendine soru sormak çok önemlidir. Sokratik sorgulamaya kendinden başlamak gerekiyor. Daha sonra kendinin güçlü ve zayıf yönlerini bulup, bir hedef belirleyip hedefte ilerlemek lazım. Ve bu hedefte ilerlerken rutin işlerini oyun gibi yapabilmek önemlidir.
Kişi zayıf yönlerini de bilmeli
İktisatçıların kullandığı SWOT analizinin kendini tanımada kullanılabileceğini ifade etmekte yarar var şöyle ki; güçlü yönlerimiz, zayıf yönlerimiz, gelecekle ilgili imkânlarımız ve tehditlerimiz nelerdir? SWOT analizini, insan psikolojik olarak kendi hayatına uygulayabilir. Bazı kişisel gelişim teknikleri var. O teknikler insanın zayıf yönlerini yok sayarak kişiyi motive etmeye çalışıyor. Başarı için başarı odaklı olabilen bu taktikler kişinin zayıf yönlerini yok sayıyor. Kişiyi o anda motive eden eksik teknik nedeniyle kişi, krizi yönetemiyor.
Kişisel gelişim tekniklerinin yanlış kullanımı insanları yalnızlaştırdı
Egosu yükselmiş bireylerin kimseyle ilişki kuramadığını, kendisine hayır diyeni düşman gibi görmeye başladığını kaydedelim. Hâlbuki insan sosyal bir varlık. İnsan kendini sosyal bir ortam içerisinde göstermesi lazım. Kişisel gelişim tekniklerinin yanlış kullanılması, insanları yalnızlaştıran bir etki yaptı. Kişisel gelişimde amaç, kendi olumlu, olumsuz, güçlü, zayıf yönlerini görüp ve bir hedef belirleyip psikolojik kaynaklarını yönetebilmektir. İnsan kendi kaynağını bilirse ancak psikolojik kaynağını bilir. Parasal kaynağı yönetmek ile kişisel kaynakları, psikolojik sermayeyi, sosyal sermayeyi yönetmek çok farklı değil.
Kaynak yönetimi nedir?
Girdileri kontrol edeceksiniz, havuzu büyüteceksiniz, çıktıları güvenli kontrol edeceksiniz.
Kendimizi gerçekleştirmek için neler yapmalıyız?
Kendini tanımanın yanında kendi duygularını tanımanın da önemli olduğunu bilmesine ek olarak kişinin yeteneğini, ilgi alanlarını, kendi değerlerini bilebilmesi çok önemli. İnsanın çok karmaşık bir yapısı var. Her insan orijinal, biricik ve eşsiz. Birbirine benzemeyen her şey orijinaldir. Her insan farklıdır. O yüzden kimseyi küçük görmemek gerekiyor. Değerlerden birisi de alçakgönüllü olabilmektir. Ne kendini başkalarından yüksek ya da düşük göreceksiniz. İnsanlarla eşit ilişki kurabilmek, bunu başarabilmek çok önemli. Yaşam kalitemizi bununla ancak yükseltebiliriz.‘ Kendimizi gerçekleştirmek için neler yapmalıyız? ’ diye sorulduğunda şu cevabı verebiliriz:1. Kendimizi değiştirmeye istekli olmamız,2. Yeni deneyimlere açık olmamız,3. Kendi hayatımızın sorumluluklarını alabilmemiz,4. Özgürlük-sorumluluk dengesini kurabilmemiz,5. Motivasyonumuzu test edebilmemiz gerekiyordiyebiliriz.
Motivasyonun formülü Nedir?
Motivasyonun formülü = İhtiyaç + istek + hedef + son tarihMotivasyon için istek gerektiğini ifade edersek; “İsteğinin olması için de önce ihtiyaç gerekir. İhtiyaç + istek + hedef + son tarih = motivasyon oluyor. İhtiyaç ve istek var ama hedef olmazsa kaynaklar boşa gider. Hedef belirlemek çok önemli. Bir insanın hedef belirlemesi ve o hedefe yönelik kaynak yönetmesi gerekir.
Kişinin kendine karşı dürüst olması ve kendini eleştirmesi de gerekirHayatta soyut hedeflerin de çok önemli olduğunu vurgulayarak şu soruları kendimize sormalıyız:“Hayatın sonuna geldiğin zaman nasıl anılmak istiyorsun? Nasıl bir insan olmak istiyorsun?Nasıl bir hayata imza atmak istiyorsun? Bu sorular önemli. Birçok entelektüel bunalımlar var, varoluş bunalımları var Batı dünyasında. ‘Her şeyim var ama mutlu değilim’ diyor. Çünkü anlam arayışını tatmin edemiyor. Motivasyon onun için önemli. Kendimize karşı da dürüst olmamız gerekir, sorgulamamız gerekir. Öz eleştiri yapabilmek, kendini tanımanın en önemli yöntemidir. Kendini üçüncü bir kişi gibi sorgulayabilmek, güçlü, zayıf yönlerini masaya yatırabilmek, kapsayıcı olabilmek önemlidir.
Kendini gerçekleştiren insan nasıl olur?
“Kendini gerçekleştirmiş olan bir insanı nasıl tanırız?” diye sorarsınız;“Bu kişiler kendileriyle barışık insanlardır. Sadece yemek, içmek, üremeyi düşünmek değil, hayatla ilgili konuları düşünürler. Mahremiyeti severler, başkalarına saygı gösterirler ve sadece teşekkür için değil, doğru olduğu için yaparlar. Muhakkak kendi etik ve ahlaki değerleri vardır. Kendini gerçekleştiren insanları özetle dört kelime ile tarif ediyorum: Temel değerleri olan, emek ile alın teriyle kazanan, onuruyla yaşayan ve değer yargıları olan. Bu tarzdaki insanlar kendisi ile barışık olur, başı dik dolaşırlar. Bu kişilerin bir özelliği de yalancılığa karşı çok hassastırlar. Mizah yaparlar ama yaparken başkalarını küçümsemez, değerlerine ve kişiliklerine saldırmazlar. Canlı, meşgul, spontane insanlardır. Kendini tanımayı, gerçekleştirmeyi tavsiye etmek ve bunu istemek kolay ama kendini gerçekleştirmek için çoğunlukla profesyonel yardım almak gerekiyor. Bize 0532 158 35 55 no’ lu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.