Bazı zamanlar akıl süzgecinden geçirmeden acele ediyoruz davranışlarımızda. Haklı durumlar bile olsa yapmamamız gereken davranışlarımız var kanaatindeyim. Mantıcımız "dur hele" dediğinde en azından yavaşlamamız gerekmez mi?
Şimdi hepimiz istisnasız vatanseveriz. Hepimizin vatan aşkıyla dolu olduğunu biliyorum. Kimimiz şu şekilde, kimimiz bu şekilde düşünüyoruz. Âlâ. Sınırsı hoşgörü demiyorum ama biraz hoşgörü lütfen birbirimize. Zira vatan savunması gereken bir dönemden geçiyoruz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın; vatan savunması öncelikli!
Hep söylüyoruz, hepimiz söylüyoruz "son kalemiz bu!" Son kalemizi iyi savunmalıyız yedi düvele karşı. Süslemeli laflara aldırmayalım; haçlı savaşı bu! Ve 3. Dünya Savaşı... Son kalemizi yitirdikten sonra ah etmenin ne faydası olur?
Şunun bunun dediklerine boş verelim. Savaş bitene kadar tek yürek olalım.
Ebu Abdullah'ın yaşadıklarını yaşamayalım!..
***
Ben-i Ahmer Devleti'nin son sultanı Ebu Abdullah, Granada'yı terk ederken, bir tepeden başkentine son kez gözyaşlarıyla baktığı Zaman yanında bulunan anası Ayşe, bu hazin manzara karşısında oğluna:
"Erkek gibi savunamadığın vatanın için, şimdi kadın gibi ağla!" Demişti.
***
Biz ağlamayacağız, tek yürek savunacağız son kalemizi.
Dargınlıkları, küskünlükleri unutarak, tek yürek!
MEHMET ÜNAL TAŞPINAR