İLİŞKİ SORUNLARINI ÇÖZERKEN HAKLI OLMAK MI MUTLU OLMAK MI TERCİH EDERSİNİZ?

 Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem Çulfa, ilişkilerde haklı olabilmek için kalp kırmanın zararlarını anlattı, mutlu olabilmek için bilgiler verdi. İlişkilerde haklı olmayı mı mutlu olmayı mı tercih edersiniz? Uzun yıllardır aile evlilik çift terapisi ve ilişki uzmanlığı yaparken gördüm ki sağlıklı iletişim kuran kişiler gereksiz durumlarda hak savaşına girmiyorlar. Çünkü gereksiz durumlarda hak savaşına girmek ilişkileri ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Herkes kendi bakış açısından haklı olduğunu düşünüyor ve tartışmalarda kalpler kırılıyor. Üstüne üstelik kimse kimsenin ne istediğini anlamıyor ve tartışmalar boşu boşuna yapılıyor. Her zaman derim haklı olmak değil mutlu olmak amaç olmalı. Birliktelikte ortaklıklar kurmak, orta noktayı bulmak gerekiyor. Orta noktayı bulmayan bir ilişkide herkes “Ben” diyor. Oysa “Ben’ leri koruyarak Biz” bilincini oluşturmak gerekiyor. Tartışmalar bir illüzyon gibidir, herkes kendisinin o kadar haklı olduğuna inanır ki karşısındaki kişinin o anda ne düşündüğünü, ne hissettiğini önemsemez ve öfke ile canını yakmaya çalışabilir. Bu sebeple çiftler birbirine üzücü kelimeler cümleler kurulabilirler. Halbu ki herkes kendi yaşanmışlığı içinde, olaylar ona nasıl, ne şekilde yansırsa o tarafını görür ve ona göre davranır. Şimdi bir ilişki düşünün sürekli siz haklısınız, partneriniz haksız. Bu durumun size ne kazandırabileceğini düşünün. Sürekli haklı olduğunuzu düşünerek partnerinizin duygusal ve fiziksel ihtiyaçları konusunda onu kendinizden ne kadar uzaklaştırabileceğinizi düşünün. Sürekli haklı olabilmeniz Size ne hissettirdi? Uzun vade de bu şekliyle, sadece haklı olabilmek mantığıyla problemlerinizi çözebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? İlişkilerde zaman zaman problemler çıkar. Birlikteliğiniz içinde elbette yaşanan birçok probleminiz olacak ve hatta hayatın değişken akışı içerisinde problemleriniz hiç bitmeyecek, bambaşka konularda başka formlara dönüşüp farklı bir gündem halinde karşınıza gelecektir. Bütün olarak “ilişkide olma hali” problem çözme becerisi gerektirir. Çiftler tartışırlar. Sizde ilişkinizin hiç tartışmasız olabileceği gibi ütopik bir durum yerine tartışabilme becerinizin olmasını kazanmalısınız. Önemli olan tartışmamak değildir, tartışmalardan sonra problemlerin nasıl çözüldüğüdür. Siz partnerinizle sorunlarınızı, beklentilerinizi, rahatsızlıklarınızı konuşmazsanız, konuşmaktan kaçar sıkılırsanız ya da her şeyi yok sayarsanız gün gelir ilişki tıkanma noktasına gelir. Karşılıklı yıpranmalar başlar. Önemli olan çok sağlam bir zemin oluşturmaktır, ilişkinin gidişatını öngörüp dengeyi bulabilmektir. Gidişatı öngörenler ilişkinin motivasyonunu yükseltmek için çabalarlar. Bu çaba içinde daha sağlam zemin oluşturmak için yanlış gördüğünüz şeyleri rafa kaldırmak yerine söylemekte yarar vardır. Mükemmel ilişkiler tartışılmayan ilişkiler değildir, tartışmalardan sonra sorunların nasıl çözülebileceği bilinen ilişkilerdir. Saygı, sevgi ve hoşgörü çerçevesinde konuşabilmeli, en azından “seni anlıyorum, isteklerine duyarlıyım, sen önemlisin” mesajı verilmelidir. Her şey çözülmek zorunda da değildir, bazı problemler vardır ki hiç çözülmez ama her ne olursa olsun öfke, kızgınlık ve şişik egonun ağır basmasına izin verip karşı tarafı yok saymamak gerekir. Siniri ve öfkesi galip gelen kişiler anlık duygulara kendilerini kaptırıp ömürlük mutluluklarını tüketebilirler. Bu yüzdendir, insanların sıkılıp sıkılıp ilişki değiştirmeleri. Yeni birlikteliklerindeki insanlarla tartışma yaşanılmayacağı ütopyasını düşünürler. Yeni insanın daha doğru olacağı, onun aynı problemleri yaşatmayacağı, onunla ilişkide daha az sorumluluk alınacağı düşünülür. Oysa mevcut ilişkiye yapılacak duygusal yatırımlar kendi kendini sürekli farklı ilişkilerde anlatıp travmatize edebileceği gerçeğinden de korur. Bu düşünce tarzında “sıkılıyorum” kelimesini çok duyarsınız. Bu şekilde düşünen kişiler hayatta bir işe odaklanmada da bu sebeple zorluk çekerler. Mevcut olana yatırım yapmak yerine kendine benzeyeni seçebilmenin daha kolay olduğunu düşünürler. Oysa iyi bir ilişki yapıcı olarak, denge kurarak, etkili iletişim yöntemleri ile karşılıklı beklentileri anlayarak kurulur. Bu tarz dengeli, yapıcı karakterdeki kişiler karşınıza çıktıysa şanslısınızdır demektir. Bu bilinçteki insanlar her ne problem olursa olsun sizi, ilişkinizi toparlarlar. Karşınızdaki kişinin sizi önemsediğini bir tartışma anında kolayca anlarsınız. Bazen istemeden sizde onun kalbini kırabilirsiniz ama ne olursa olsun tartıştığınız gece asla küs uyumamayı kendinize alışkanlık haline getirirseniz, problemin kendisini çözmek ile kalmayıp daha sağlam bir ilişkiye sahip olursunuz. Tartışma sonrası küslüklerin uzaması, gurur yapmak, aramamak ya da eve gelmemek ilişkilerde güvensizlik oluşturur, ilişkileri sarsar ve araya soğukluk getirir. Bir sonraki tartışmada kişi her şeye rağmen yanındayım mesajını alamaz. Yerinin sağlam olmadığını hissettiği ilişki gerginlik verir, huzurlu hissettirmez. Bu sebeple tartışsak bile buradayım diyebilmek gerekir. Bunu başaran çiftlerin ilişkileri uzun ömürlü olur. Aksi takdirde ilk tartışmada ilişki çatırdar ve biter. Karşınızda kaybetmek istemediğiniz biri varsa yapıcı olun. Bazen ilişki kurabilmek kolay gibi görünse de nitelikli ilişkiler kurabilmek aslında hiç kolay değildir. Bu bilinci mümkün olduğunca her insana öğretmeye çalışırım, hala bilmeyenler varsa da öğretmeye bıkmadan devam edeceğim, yıllardır kaç evlilik ve kaç ilişki bu sayede kurtulmuştur sayısını bile bilmem ama bildiğim tek bir şey var ki her kim hak savaşına girmeyi diğer bütün değerlerin önünde görürse onun ilişkisi er ya da geç biter... İşte bu yüzden haklı olmak değil mutlu olmayı seçin...Her türlü aile, evlilik, çift ve ilişki sorunlarınız için bizimle 05447243650 iletişimde kalın.Sağlıkla kalın… Mutlu kalın…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri