Gazeteler çok dolu bu sıralar. Haberler, haberler, haberler… Haberler çıkınca köşe yazıları; yazılar, yazılar, yazılar… Birbirini teyit eden, birbirinin zıddı, birbiriyle kavga edercesine yazılar!Şu sıralar 5 gazete okumaktayım her gün. Önce haberleri, arkasından köşe yazılarını okurum. Özellikle takip ettiğim yazarlar var. Hatta ‘yarın ne yazacak?’ diye merakla yazılarını beklediklerim.Bazılarını not aldım. Altlarına da kendi notlarımı ekleyerek:
“EN İYİ TÜRK ÖLÜ TÜRK’TÜR”
Haberin özeti şu: Yunan Devleti’nin Sakız’daki bir numaralı temsilcisi Stamadis Karmancis Komandolarımızın “En iyi Türk ölü Türk’tür” sloganına katılıyorum. Barbar, kalleş, kültürsüz, gözü doymaz…” uzayıp gidiyor bu ifade.Partisinden ihraç edildiğini yazıyor aynı haberde. (16.4.2016 Yeniyüzyıl)
GEMİCİLER İÇİN FİDYE TALEBİ:
Nijerya açıklarında rehin alınan 6 denizcimiz için “Pazarlıklar Başladı” diyor gazete. Ama İngiltere’de bir hukuk firması arabulucu olarak pazarlık yapıyormuş. Korsanlar avukatlarla çalışıyor artık. Bir tarafta koşanların dünyası, bir tarafta medeni dünyada hukukçular!Barbaros Hayrettin Paşa’nın Akdeniz’i Türk Gölü haline getirdiği zamanları hatırladım nedense. (Karar Gazetesi- 14.4.2016)
CENAZEDE MARŞ:
MEVLANA İDRİS KARAR Gazetesi’ndeki, HAYÂL POLİTİK köşesinde şöyle yazmış:“Doğum, düğün, cenaze merasimleri dünyanın her yerinde farklı geleneklere göre icra ediliyor. Bunların bir kısmı bize tuhaf gelse de, dünya hiç bir zaman herkesin aynı şeyleri düşünüp uyguladığı bir yer olmadı ve olmayacak.” (14.4.2016-Karar)Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş aynı konuda açıklama yaptı:“Cenaze marşının kaldırılması: Bu konuyla ilgili atılmış bir adım yok. Chopin marşı çalınması yönetmelik gereğidir. Bunun değiştirilmesi konusunda bir çalışma yoktur.” Şimdi ITRÎ mi, Chopin mi? Olsun konuşuluyor.
IŞİD KONUSU:
(…) Konferansta yapılan sunumlar ve yaşanan tartışmalar şu soru üzerinde özellikle düşünülmesi gerektiğini ortaya koydu: Irak’ta doğan, Suriye’de serpilen, kurucu kompozisyon ve siyasal motivasyon açısından temelde Iraklı olan bir örgüt nasıl oluyor da global bir fenomene dönüşebiliyor? Bu örgüt, El Kâide ile onun öncüllerinin ve ardıllarının hiçbir tanesinin sahip olmadığı bir uluslararası ilgiye nasıl mazhar olabiliyor? Ulusal kriz ve mücadelelerin ürünü olan ve bu ulusal tonu üzerinde taşıyan örgütlerin global bir fenomene dönüşmeleri pek olağan bir durum değil. Boko Haram ve Taliban gibi ulusal bağlamların ürünü olan örgütlerin etki alanları genellikle sınırlı oldu. IŞİD, ulusal bir konteksin ürünü olmasına rağmen, global bir fenomene dönüşmesi nedeniyle diğer örneklerden ayrışmaktadır. Bu durumun birden çok sebebi olmakla birlikte, aşağıdaki üç başlığın özellikle irdelenmesi gerekir. (GALİP DALAY – KARAR/14.4.2016)Şu kısmı koyu renkle yazalım: “Irak’ta doğan, Suriye’de serpilen, kurucu kompozisyon ve siyasal motivasyon açısından temelde Iraklı olan bir örgüt nasıl oluyor da global bir fenomene dönüşebiliyor?”Bilgisayarla özellikle gençleri kandırıyor; taraftar ve eleman topluyorlar.MARC GODMAN GELECEĞİN SIRLARI kitabında şöyle diyor: “(…) Daha can sıkıcı olanı ise hackerların bu tür bilgileri birbirleriyle paylaşıyor olması.”
KİRALIK ARKADAŞLAR:
Japona’da son moda: Kiralık arkadaşlar. (Karar/11.4.2016)“Kendini yalnız hissedenlere…” diyor haberde. Bu zamanımızın sorunu. Her şey makine, sanal ortam olursa başka ne beklersiniz?
“PANAMA’DA DALLAS ENTRİKALARI”:
“Dünyada fırtına gibi esen belgelerde yalnızca vergi kaçırma olmadığı ortaya çıktı. Bir çok zengin işadamı eşlerinden servetlerini gizlemek için akla gelmeyecek dolaplar çevirmiş.” (Karar/14.4.2016)Bu konu çok uzun, çok derin. Bekleyelim daha. Bunun altında Rothschild var derler. RothschildAilesi… Bekleyelim bakalım.
UZADI…
Çok konu var. Daha sonra devam edelim.MEHMET ÜNAL TAŞPINAR