RUMELİ VE TÜRK ALP ERENLERİ
Demir Baba’nın Kutupluk Makamına Getirilmesi (IX)
Günlerden bir gün Akyazılı Sultan, Demir Baba’yı yanına çağırıp “Demir oğlum! Kutbiyetlik postu sana kutlu olsun, al emanetini, bundan böyle Hakk seninledir” dedi..
Hiç beklemediği anda böyle bir teklifle karşılaşan Demir Baba, derhal kalkıp o yüce velinin mübarek elini öptü, Akyazılı Baba Sultan da onun başını ve sırtını sıvazlayıp “Kutlu olsun” diyerek arkasından bir gülbank çekti. Bu olanlardan kısa bir müddet sonra da o yüce veli Hakk’a yürüdü.
Akyazılı Baba’nın Hakk’a yürüdüğünü duyan tüm muhip ve müritler toplanıp o mübarek veliyi defnettiler. Ertesi günü de bir araya gelip Akyazılı Baba Sultan için hatimler okudular ve ona olan bağlılıklarını ve görevlerini yerine getirdiler. (Sene M.1552) (1)
O Kutb’l-aktabın Hakk’a yürümesinden kısa bir müddet sonra Akyazılı Dergâhı tekke-nişini (post-nişin) Güç Bey Dede, bu âlemden Hakk’a yürüdüler. Güç Bey Dede’nin yerine Sarı Yusuf, tekke-nişin oldu. Ancak Demir Baba, Sarı Yusuf’un post-nişinliğini kabul etmedi ve orada bulunanlara da ona uymamaları için uyarıda bulundu.
Demir Baba’nın Kısa bir Hayat Hikâyesi
Daha önce Hacı Dede ve eşi Zahide Bacı’dan uzun uzun söz ettik. Bu evlilikte Demir Baba lakabıyla anılacak olan Kara Demir dünyaya geldi. Demir Baba dünyaya gelirken, er ve pehlivan olarak doğmuştur. Kısa zamanda serpildi, güçlü, kuvvetli, uzun boylu bir yiğit oldu. Herkes onu “Demir Pehlivan olarak” çağırırdı. Hatta bir ara güreşmiş ve kimse onun kolunu bükememiştir. Henüz genç yaşında iken Akyazılı Sultan’ın hizmetinde bulunmuş ve nihayet hilafet kisvesini, Akyazılı Sultan’dan teslim almıştır. Bundan sonra seyahate merak salmış, evela Zağra’da bulunan Kademli Baba Dergâhı’na varmıştı. Oradan ayrılıp Eflak ve Boğdan diyarını gezmiş, hatta oradan Rusya’ya geçmişti. Oralarda pek çok macera yaşamış, kerametler göstermiş, daha sonra da Budin’de bulunan Derbend’e dönmüş ve burada bir müddet kalmıştı.
Budin şehrinde iken Kanuni Sultan Süleyman’dan Budin Dergâhı’nın Akyazılı Sultan’a verildiğine dair bir mektup almıştı. Aynı gün anasından da bir mektup almış, anası onu çağırıyordu. Bu mektup üzerine Demir Baba, validesinin yanına gitmek üzere abdallarıyla birlikte yola çıkmıştı. Hırvatistan yoluyla gelirken yol üzerindeki Kızıldeli ve Otman Baba, dergâhlarını ziyaret ettikten sora Akyazılı Sultan Derrgâhı’na uğramış, daha sonra da validesinin bulunduğu kendi köyüne gelmişti. Ancak bu defa da halvet ve uzlete merak salmış olduğundan tekrar yola çıktı.
Demir Baba, 65 yaşına geldiğinde zahir ve batın ilmindeki şöhreti, dillere destan olmuştu. Bu sayede giderek dervişlerinin sayısı da çoğalmış, tekkesi dolup taşmaya başlamıştı.
Demir Baba’nın Ali Paşa’ya Yardım Etmesi
Ali Paşa’nın Demir Baba hakkında söyledikleri: “Budin (Buda) sınırında bir savaşa girmiştik, gaziler, göğüs göğse çarpışıyorlardı. Bu savaşta ben esir düştüm. Elimi kolumu bağlamışlardı. Allah’ın hikmetine bak ki, tam o sırada Demir Baba Sultan yanımıza gelip “Yakalayın şu Türk’ü” diye bağırdı ve kafama bir tekme vurdu. O anda bende öyle bir hal oldu ki, bir hamlede kollarımdaki bağları koparıp attım. Bu defa ben, beni bağlayanları tutup teker teker bağladım. Bize öyle bir güç ve cesaret geldi ki, düşmanı bozguna uğrattık.
Bu sırada Demir Pehlivan’ın yanında bulunan genç bir asker, Pehlivan, “Sipere gir, yoksa kâfir kurşunlarına hedef olacaksın” diye sesleniyordu. Bunu duyan Demir Pehlivan, “Ben Uhud gazasında iki cihan serverinin yanında savaşmış biriyim. Bana atılan kurşun geri dönüp atanı vurur” diyerek kendisinin nasıl biri olduğunu anlatmak istemiştir. (2)
Soldaki resim Dulova ve etrafındaki köylerdeki inanç önderleri ile birlikteyim. Sağdaki resim ise rahmetli Ahmed Hazerfen'le birlikte Demir Baba'nın huzurundayız.
Demir Baba S O N
Yarın Kız Ana Sultan ile devam edecek.
Hakkı SAYGI (BABA)
_________________________
1) Hakkı SAYGI, Demir Baba Velayetnamesi, Saygı Yay. s. 7’de Evliya Çelebi’den nakil; Demir Baba’nın 1530 yılında Kovancılar köyünde dünyaya geldiği yazılıdır. Yine aynı velayetnamenin orijinal 40. sayfasında 22 yaşında iken “kutupluk” makamına getirildiği belirtilmiştir
2) Hakkı Saygı: Türklerin Balkanlara Geçişi ve Alevi/Bektaşi Zümreler. Cem Vakfı yay. 16, s. 227, 2013/İstanbul.