Son zamanlarda Ak Parti'ye gönül vermiş kardeşlerimizin dillerinde bir slogan var sıkça rastladığımız; "Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Tayyip'i yedirmeyiz..." Peki hiç düşündünüz mü?, Menderes'i asan, Özal'ı zehirleyen ve Tayyip'i yiyecek olan kim???Dünyanın iliğini kemiğini kurutan "Rothschild Ailesi" varlığını devam ettirdiği müddetçe, kaos ve karmaşanın öncüsü olan suikast, darbe, savaş ve ayaklanmaların, sonu asla gelmeyecektir. Bu aile dünya üzerinde dolaşan paranın %60'ını, yani direkt veya dolaylı olarak 14 trilyon dolar'lık serveti yönetiyor. Muhkem temeller üzerine inşaa edilmiş bankalar, medya ve basın-yayın organları başta olmak üzere her yere el uzatmış Rothschild Ailesi, Adnan MENDERES'i iktidara getirdi. Evet, yanlış duymadınız! Adnan MENDERES, Rothschild'in adamıydı...Rothschild Menderes'e oluk oluk paralar akıtmanın karşılığında, Türkiye'nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömüreceği yasaların çıkmasını istiyordu. Fakat Menderes akıllıydı. Gelen paralarla fabrikalar ve camiler yaptırıyor, yasalar konusunda Rothschild ailesini sürekli oyalıyordu. Demirel'in "Ekonomik Birlik" diye herkesi aldattığı Avrupa Ortak Pazarı(Gümrük Birliği) konusunda bile hiçbir ödün vermedi. Çünki, Gümrük Birliği'nin, aslında bugünkü Müslüman ülkeleri içten içe çürüten kültür ve sömürge teşkilatı olduğunu çok iyi biliyordu...Öyle bir zaman geldi ki, Menderes artık aldığı paraların faizini ödemek için borç istiyordu Rothschild Ailesinden. Karşılığında, ülkeyi sömürge haline getirecek hiçbir kanun çıkarmadığı için ipi çekildi. Çalışma arkadaşlarının içinden sadece Celal BAYAR'a dokunulmadı. Çünki o da etkili bir Mason'du....ABD'ye gidip, Rothschild 'den darbe emrini alan Kenan EVREN sayesinde, en karanlık günlerini yaşayan Türkiye'ye geçici bir düzen ve ferahlık gerekiyordu. Ve bir de lider... Turgut ÖZAL, Devlet Planlama Teşkilatı'nın başında iken, ABD'li misafirlerini ağırlamakla da görevlendirilmişti. Kendi deyimiyle en çok hoşlandığı şey, "ABD'li misafirleri genelevlere götürmek" ti...Kısa sürede halka sempatik gösterilen Turgut ÖZAL'da Rothschild Ailesi tarafından başbakanlık koltuğuna oturtuldu. Fakat Özal, Menderes kadar akıllı davranmadı. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz Rothschild Ailesinin isteklerini yerine getirmeye başlamıştı. Bu zamana kadar, "Türkiye'ye teknoloji ve iletişim alanında çağ atlatan adam" olarak bildiğimiz Turgut ÖZAL, aslında Türkiye'yi maddi ve mânevi açıdan dış güçlerin ve Rothschild Ailesinin sömürgesi haline getiren adamın ta kendisiydi..."Nasıl olsa Avrupa Birliği'ne giremeyeceğiz, bari Gümrük Birliği'ne girelim!" düşüncesiyle hareket eden ÖZAL, belki Gümrük Birliği'ne üye oluşumuzu göremedi ama bütün altyapı işlemlerini fazlasıyla hazırlamıştı. Sanayi, finans, eğitim, medya, savunma, bankacılık, madencilik, AVM, petrol, borsa(İMKB)...vs her nevi alanda Rothschild'e ait kapitalist markalar Türkiye'ye akın ediyordu...IMF'nin direktifleriyle uyguladığı % 100'ü aşan develüasyon ile, dolar kurunu 16,5 liradan 35 liraya çıkararak, Türkiye'yi adeta intihara sürükledi. Paramız, tarihimizde eşi benzeri görülmemiş şekilde tam yüzde 4.500 değer kaybetti...Çamaşır makinasıyla, buzdolabıyla, bilgisayarla tanışan Anadolu insanı Turgut ÖZAL'a müteşekkirdi. Fakat ne kredi çektiği bankayı, ne de aldığı o ev eşyası fabrikasını ÖZAL kurmamıştı. Anadolu insanı Rothschild'e ait bankadan kredi çekerek, Rothschild firmalarının stoklarında çürüyen ev eşyalarını alıyordu...Bu ve daha sayamayacağım pek çok insafsızlık, meselenin maddi boyutu. Dostluk, saygı, hoşgörü, namus, ahlak gibi Türk Milleti'ni ayakta tutan bütün manevi kavramların iflas etmesine Turgut ÖZAL sebep olmuştur. Bir taraftan her türlü kumarı yasal hale getirip, en yeni kumar makineleri ithal ederken; bir taraftan da, "Benim memurum işini bilir!" gibi gayet talihsiz bir ifadeyle halkı rüşvet vermeden hiçbir resmi işini yaptıramaz hale getirmişti...Özal'dan önce el ele tutuşmaya utanan gençler, Özal iktidarı sayesinde dar pantolonla, mini etekle sokakta fuhuş yapmaya utanmıyordu. Homosexüellik ve fuhuş altın çağını yaşıyordu ülkemizde. Sadece bu kadar değil elbette. Özal'ın çıkarmış olduğu af sayesinde 70.000 mahkum özgürlüğüne kavuştu. Bu mahkumların arasında 4 çocuğa tecavüz eden sapıklardan tutun da, 8 kişiyi öldüren katiller de vardı. İdam edilmeyi bekleyen terör suçlularının idamı ise çoktan durdurulmuştu. Çıkarılan infaz kanunlarında ise, maddi suça hiçbir cezai yaptırım uygulanmıyordu. Yani, çalmak, soymak, gasbetmek serbestti. Silah almak ve taşımak ta...Pkk'da Özal sayesinde silahlandı ve eğitildi. Kuzey Irak sınırımıza konuşlanan "Çekiç Güç" komandoları tamamen yabancı askerlerden oluşuyordu ve bir taraftan PKK militanları eğitilerek, silahlandırılıyor, bir taraftan da Kürt köyleri yakılıp yıkılarak devlete isyana zorlanıyorlardı. Talabani ve Barzani Aşiretlerinin liderlerine diplomatik pasaport vermekle kalmadı, Türkmen Diyarı Musul ve Kerküğ'ü de bu iki aşirete hediye etti...Kuzey Kıbrıs'lı yurttaşlarımıza, "Çok konuşmayın, senede 200 milyona mâl'oluyorsunuz..." derken, Azeri kardeşlerimize ise "Onlar Şii'dirler. İran'a bizden daha yakındırlar..." gibi ahmakça ifadeler kullanarak, soydaşlarımızı yerden yere vurmuştur.Ve yine yasa değişiklikleriyle, yabancılara toprak alımını da serbest hale getirmiştir. Bu topraklar o kadar ucuza peşkeş çekiliyordu ki; ihtiyar bir Fransız ülkemize gelip emekli parasına boğaz veya deniz manzaralı istediği arsayı-evi satın alabiliyordu. Daha da kötüsü, Yahudiler'in kutsal saydığı GAP bölgesinin bütün toprakları da İsrail'e peşkeş çekiliyordu...Evet değerli okurlarım, sizlere daha sıralamak isterdim ama ben sıraladıkça sizler üzülecek ve kahrolacaksınız. Peki tüm bu yaptıklarından sonra, neden Rothschild'le ters düşerek zehirlendi? Evet, Özal gerçekten Rothschild Ailesine çok sadik bir isimdi ve kendisinden beklenilen herşeyi fazlasıyla yerine getirdi. Fakat öyle bir zaman geldi ki, Özal boyundan çok büyük işe kalkıştı. Orgeneral Eşref BİTLİS'in verdiği bilgiler sonucunda, "Çekiç Güçün ve ABD'nin Pkk'ya yardım ettiğini.." öğrenmiş, güçlendirip büyüttüğü terör örgütünü bu defa bitirmek için kolları sıvamıştı. Önce Eşref BİTLİS öldürüldü, sonra Turgut ÖZAL...Rothschild Ailesinin 200 yıllık hayali olan Türk-Kürt çatışması tam da istenilen kıvama getirilmişken, hiçkimse bu planı sekteye uğratamazdı. Bu yüzden öldürmek zorunda kaldılar en vefakar adamlarını...Rothschild'in tek felsefesi; "kaos ve düzensizlikten gelen düzen"dir. Onları görmek istiyorsanız, Diyarbakır'da bayrak indiren bir gence veya İzmir'de şehid edilen bir ülkücüye kıçınızla bakmayın! Herhangi bir eylemde sol yumruğunu havaya kaldıran gençler ağzından salyalar akıtıyorsa, işte orada Rothschild vardır. 5 başak tanesini tutan o yumruk Rothschild'in simgesidir...Peki Recep Tayyip ERDOĞAN'ın Rothschild'le alakası var mı veya o kimin adamı? Bunu da diğer yazımızda ele alalım...