Hep etrafta kalemim ve kâğıdım yokken yazasım gelir. Nedendir hiç bilmem ama aslında mevzu bahis bu da değil.Sustuğum düşünceler bir kene gibi yapıştı tenime yine. Bir karabasan gibi uykularıma gelir, üzerime çöreklenir her seferinde. Bu sefer susma dedi deli gönül, al eline kâğıt kalemi bu suskunluk nedir? Bunca gürültü arasında kambersiz hiç düğün mü edilir?Sizler, yani insanlar, yani ben, öteki beri ki…Sandınız ki…***Dünya denilen şu koskoca pastadan en büyük dilimi yemek için didinipAllahtan başka hiçbir şeyi olmayana “ekmek yoksa pasta yesinler” deyip gülüp geçtiniz.Allah’tan başka hiçbir şeyi olmayanın her şeyi vardı aslında kördünüz, görmediniz.***
Sandınız ki, bildiğiniz her şey doğru
Bilmediğinizi biliyordunuz ama bilmediğinizi söylemedinizSizin gibi düşünmeyeni sevmediniz, istemediniz, öteledinizYeri geldi katlettiniz, ateşe verdinizYine bilmediğiniz bir şey vardıFarklı olan her şey güzeldi aslında kabullenemedinizSandınız ki ölünce bedenler, düşünceler de ölür
Öldüremediniz.
***Sandınız ki, bir tek sizler İslam, Vatanperver, Ata sahiplenendinizSamimi edilmiş bir duanınBin samimiyetsiz namazdanHer al bayrağa baktığında gözleri dolanın, vatanseverim narası atandanAtasını hayırlayanın, hayırla ananın, Ata sahiplenenden(!)Daha kıymetli olduğunu hiç bilmediniz.*** Sandınız ki,İşveren işgörenden daha mühim daha kıymetli
Öğreten öğrenenden veya öğrenen öğretenden daha az değerliParası olan güçlü, parası olan sevilesi,öpülesiMakamı mevkisi koltuğu olan, koltuğu deri olan daha önemliOysa İşgören olmasa işveren batarÖğrenen olmazsa öğretenin bilgisi ne işe yararÖğreten olmasa öğrenecek olan ne yaparHiç düşünmediniz…***Sandınız ki mutluluk sadece devlet kapısına sırtını dayamaktaMemur olmayana kız vermediniz, okutulmayan kızı küçümsedinizİnsanın sevdiği işte mutlu olacağını,Kendini daha çok geliştirip daha verimli olacağını göz ardı ettiniz.Belki amir memur değildi fakat delikanlının güzel bir yüreği vardıOkutulmayan genç kızın, okuma arzusu içinde bir öksüz sevda gibi yanar kanardıHiç bilmediniz, bilmek dahi istemediniz.***Sandınız ki diploma insanı adam eder,Dediniz ki çok duydum “diplomasız insan kaç para eder?”Cebinden çıkarırdı yerine göre diplomasız diplomalıyıSize göre diploması olandı hak eden saygıyıKibrinizden saygı göstermediniz.***Sandınız ki mühendis olmalı, doktor olmalı çocuklarSanatı, Müziği, Edebiyatı hor görüp küçümsediniz.Saz çalanı, şarkı söyleyeni, resim yapanı, şiir yazanı boş verdiniz.Saz çalanın yanında bir türkü tutturmayı,Şarkı söyleyeni yürekten alkışlamayı beceremediniz.Resim yapanın göze, şiir yazanın gönle dokunuşlarını hissetmediniz, hissizdiniz.***Sandınız ki, makamı mevkisi olana saygı duyulur bu erkân-ı dünyadaSokakta mendil satana, ayakkabı boyayana burun kıvırmayı maharet bildiniz fakatSon paranı başkasına vermenin huzuru nasıldır hiç bilmediniz.Ne yazık kiKorkarım kiBilmeden de göçüp gideceksiniz…***Sandınız ki, malı mülkü olunca zengin olur insan,Ne kadar çok varlığı varsa o kadar var.Zengindiniz belki, vardı ceplerinizde tomar tomar paralarAma bir yetimin başını okşamak nasıl bir duygudurBilmeyecek kadar fakirdiniz…