ARAPMESCİT CAMİİ
ARAPMESCİT CAMİİ Abdülkadir KALENDEROĞLU Burmalı (Arapmescit) Mahallesi’nde, Arapmescit Caddesi ile Hacı Mahmut I. Kaya sokağının kesiştiği köşede olup 43. pafta, 574. ada ve 5. parselde yer alır. Cami, ilk önce minaresiz ve tek kubbeli bir mescit olarak M. 1433 – 1438 yıllarında “Arap Dede” adında bir kişi tarafından yaptırılmış, sonraki yıllarda onarılıp genişletilerek minber konmuş ve bugünkü şeklini almıştır. Bu onarımlarla ilgili olarak giriş kapısı üzerinde iki tane kitabe vardır. Caminin kuzey yönündeki giriş holüne doğu ve batı cephesindeki iki kanatlı ahşap kapılardan girilir. Doğu-batı doğrultulu ve iki katlı olan bu kısmın üzeri kadınlar mahfili olarak kullanılmaktadır. Kadınlar mahfiline kuzeydoğu köşedeki ahşap merdivenle çıkış sağlanır. Doğu yönündeki kapı, Ramazan aylarında kadınların girişi olarak, batı yönündeki kapı ise ana giriş kapısı olarak kullanılmaktadır. Giriş kapı üzerinde ikişer sütunlu ve beşer satırdan oluşan iki mermer kitabe yer alır. Birinci kitabede; Te’âla’llah zihî zibâ ibâdethâne ubbâde Bu dergâh-ı mu’alla beyt-i ma’mur oldu zühhâda Dil-i âşık gibi dehrin mürûr ile harâb iken İmâret eyledi Hacı Mehemmed tarz-ı ra’nâda Li-veçhi’llâh bu rütbe-i hayra sa’y ü ihtimâm etmek Tedârîk etmedin zad-ü zehâir yevm-i mî’âda Makâm-ı evliyâ’u’llâhı Hakka eyledi ihyâ Hudâ ecriyle me’cur eyleye dünyâ u ukbâda Duâ idüp görenler dediler ta’mîrine târîh Bu vâlâ secde-gâha vâkıf-i sâni Ömerzâde Sene 1224 Cemâziye’l-evvel Fî 21 (4 Temmuz 1809) yazılıdır.Birinci kitabeye göre mahallenin ileri gelen zenginlerinden Ömeroğullarından Hacı Mehmet Ağa H. 1224 / M. 1809 tarihinde caminin ilk onarımını yaptırmıştır. İkinci kitabede; Bu zîbâ Mescidi dâr-ı ibâdet Nümâyândır civârında kerâmet Harabe müşrif olmuş nice demler Çıkup bir ehli himmet itdi gayret Ömerzâde Hacı Mehemmed Ağa Kızı Fâtıma kadın ehl-i servet İdüp sarf-ı himem târihi içün Ne t’mir belki tecdiîd-i i’mâret Arap Dede dimiş tâ’rihin anın Vire ecrine Sübhân dâr-i Cennet 1269(M. 1852-53) yazılıdır.İkinci kitabeye göre; Hacı Mehmet Ağa’nın kızı Fatma Kadın H. 1269 / M. 1853 yılında ikinci onarımı yaptırmıştır.Son cemaat yeri, yan yana iki küçük kubbe ve bunların batısında yer alan kuzey-güney doğrultulu tonozla örtülü olup giriş iki kanatlı ahşap kapı ile sağlanır. İki kubbe ve tonoz birbirine ahşap gergilerle bağlı olup kubbelere geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Son cemaat yerinin üzeri kırma çatılı ve Marsilya kiremitle kaplıdır. Son cemaat yerinden harime iki büyük sivri kemerle geçilir. İki kemer arasındaki ayakta ve üstte ahşap korkuluklu müezzin mahfili vardır. Ancak bu müezzin mahfili kullanılmamaktadır. Harimi, mihrabın iki yanında dikdörtgen formlu birer, batı yönünde üstte yuvarlak kemerli bir pencere, altta ise türbeye açılan dikdörtgen formlu bir pencere aydınlatır. Hat yazıları ve Edirnekârî bezemeleri dikkat çeken caminin mihrabı mermer kaplamalı ve sade bir yapıda iken son restorasyonda mermer kaplamalar sökülerek şimdiki hale getirilmiş olup minber ise ahşaptır.Caminin batı yönündeki giriş kapısının iki kanadında “Accilû bissalâti gable’l-mevti ve Accilû bittevbeti gable’l-mevti”, harimde, kubbe göbeğinde “Besmele” ve “İhlâs Suresi”, kuşak uçlarında ise “Ashâb-ı Kehf”, kubbe kasnağı ile duvarlarda Elvâh-ı Celîle, yazılmıştır. Camideki Edirnekâri bezemeler, restorasyon sırasındaki raspalama sırasında ortaya çıkmıştır. Bu süslemeler, son cemaat yerinde, harim duvarlarında, kubbede, kubbeye geçişteki Türk üçgenlerinde görülür. Beyaz, mavi, kırmızı, sarı ve turuncu renklerin değişik tonlarında kök boya ile yapılan süslemelerde hat yazıları dışında bitkisel motifler, serbest manzara, vazolar, çiçekler, dökümlü perdeler selvi ağaçları işlenmiştir. Caminin beden duvarlarında bazalt taş, minarede ise tuğla kullanılmış, iç mekânı sade görünüşlü caminin kubbesi silindirik kasnak üzerine oturmakta olup üzeri kurşunla kaplıdır.Minare caminin kuzeybatı köşesinde ve harim ile son cemaat yeri arasında bulunur. Yarısı caminin ana mekân duvarıyla kaynaşmış minare, sekizgen formlu ve almaşık düzende yapılmış bir kaide üzerine oturur. Minare pabucu üçgenlerden oluşan kuşak şeklinde, gövde ise tuğladandır. Şerefe altı sarkıtlarla süslenmiş, korkulukları ise demir parmaklıklı ve kurşun levha ile çevrilidir. 1971 yılında petek yenilenmiş, külahı da cam bölmeli hale getirilmiştir. Caminin batı yönünde duvara bitişik olarak yapılmış “Arap Dede” veya “Muslihiddin Mısrî” hazretlerine ait türbe, kuzeyindeki hazirede ise biri kadına, diğeri erkeğe ait iki mezar vardır.Arap Dede’nin Asıl adının Alâeddin Ali olduğu, halk arasında Arap Dede ve Mısırlı Hoca adı ile anıldığı ve Karahisar-ı Sahip’te uzun müddet kadılık görevinde bulunduğu söylenir. Arapmescit Camii’nin 1971 yılında minaresi petek kısmına kadar yıkılarak yeniden yapılmış, külâhı ise camlı hale getirilmiştir. 08–09–1978 tarih ve A–1278 sayılı karar ile Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından tescillenerek koruma altına cami, en son 2015-2019 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yaptırılmıştır. Bu restorasyonda mihrap ve duvarlardaki mermer kaplamalar sökülmüş, kubbe kurşunları değiştirilmiş, çatısı aktarılarak yeniden ibadete açılmış olmasına rağmen şimdiden duvarlardaki sıvalar dökülmeye başlamış olup tekrar elden geçirilmesinde yarar vardır.