Sheley’in dediği gibi: Acayip şeyler, acayip düşüncelerden doğuyor. Fark etmişseniz, sizin de dikkatinizi çekmiş olabilir: Suçüstünde yakalanan bir hırsız polise umutsuzlukla nasıl bakarsa, başarısız bir yazar da eleştirmeciye öyle bakar. Çünkü eleştirmek, doğru yapmaktan çok daha kolaydır.Bazen yapılan tartışmalara bakar da, ülkede her şeyden önce ahlâki muhakemesi gelişmemiş insan sorunu olduğu düşüncesine kapılırsınız. “Ne olacak, hepsi ‘Z’ nesli bunlar” der geçersiniz. Oysa hiç biriniz, böylesi bir yetenek alanında eğitimden geçirilmeniz gerektiğini düşünmemiş olabilirsiniz.Araştırmalar sonucunda çocukların bu alandaki gelişme dönemlerinin üç düzey ve altı basamakta toplandıkları görülmüştür.Dışa bağımlı ve kişinin kendi ihtiyaçlarının ön planda olduğu Gelenek Öncesi Düzeyin ilk dönemini yaşayan 4-6 yaş arası çocuklar cezadan kaçındığı için kurallara uyar.2.Dönemin yaşandığı 6-9 yaş arası ise çıkara dayalı alış-veriş ilişkileri içinde ödüle ulaşmak için kurallara uymaktadırlar.Başka kişilerin ve grupların ihtiyaçlarını dikkate almaya ve geleneksel değerleri benimsemeye yöneldikleri zaman dilimi Geleneksel Düzeyin yaşandığı dönemlerdir.Bunun ilk dönemi; kişiler arası uyumun başladığı, iyi çocuk görünümünde olup başkalarının onayını almak için kurallara uyduğu 10-15 yaş arasıdır.Diğer dönem ise tüze ve düzen dönemidir. 15-18 yaş sürecinde çocukların otoriteye, sosyal kurallara ve kanunlara suçluluk ve dışlanma kaygısından dolayı uydukları zamanlar olarak yaşanır.İnsan haklarının gözetildiği evrensel değerlerin benimsendiği Gelenek Ötesi Düzey’ in 1.Dönemi, Sosyal Anlaşma Dönemi olarak adlandırılabilir. 18-20 yaşlarına gelen, Erinçlik Dönemine erişen genç artık davranışlarına insanlığın ortak mutluğu için gerekli olan değerlere yön verir hale gelmektedir.Ahlâki Muhakeme Gelişim Sürecindeki en son durak ise; insan davranışlarına “İnsan Hakları, Eşitlik, Demokrasi, Özgürlük gibi evrensel ilkelerin yön verdiği 20 yaş üstü zaman dilimi olup” Evrensel Etik İlkelerin gelişip yerleştiği, davranışa dönüştüğü, gelişim sürecinin en son basmağıdır.Bu süreçlerde aile ve çocuğun çevresindekilerin unutmaması gereken bir gerçek var:Homeros’un “Gençlikte ve güzellikte akıl aranmaz” diye nakledilen sözünü akıldan çıkarmamak gerek. Çocuklarımızın eleştirmecilerden çok, örneklere gereksinimi vardır. İşte öylesi bir süreci, güzel örneklerle yaşanılan bir örüntüye çevirmek sizin elinizde…