Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Reform açıklamalarına yanıt verdi“Polisi görünce namaza duran şark kurnazları gibi, AKP sıkışınca, REFORM yapacağını dillendiriyor”“Reform sözleri içi boş laflardır, iğdiş edilmiş sözlerdir”(DP Basın Merkezi – 26 Kasım 2020) Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan’ın ekonomi, adalet ve hukuk reformları hakkındaki açıklamalarına yanıt verdi. Uysal, “Cumhurbaşkanı eğer samimiyse önce bu konulardan reforma başlasın” diyerek önerilerde bulundu.“Sizin öğrenme maliyetlerinizi bu ülkenin karşılayabilme imkanı yok”Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yönümüz Avrupa’dır” sözlerine de yanıt veren Genel Başkan Uysal, “Bugün dışarıdan ve içeriden baktığınızda istikametini kaybetmiş bir Türkiye fotoğrafı var. En nihayetinde Ak Parti Genel Başkanı da çıktı bunu ikrar edercesine daha dün “yönümüz Avrupa’dır” dedi. Sizin öğrenme maliyetlerinizi bu ülkenin karşılayabilme imkanı yok, 300 sene ömrümüz yok ki bu milletin sizin deneme yanılma metoduyla beraber gerçekleri görmenize zamanı olsun” diye konuştu.“Keyfi rejimin tabii çıktısı her gün soframızdadır”Tek adam sistemi ile başlayan keyfi rejimin maliyetinin milleti canından eder hale getirdiğini belirten Uysal, “Bugün Türkiye, sistematik bir çöküşü yaşamaktadır. 16 Nisan 2017 Referandumuyla beraber yerli ve milli diyerek pazarlanmış, propagandasını yapanların bile içine sinmeyen, 2018’e kadar fiili, sonrasında resmi olarak uygulanmış keyfi rejimin Türkiye’ye ödettiği bedel ortadadır. Bu keyfi rejimin tabii çıktısı her gün soframızdadır. Bu keyfi rejimin ürettiği olumsuzluklar bu milleti canından etmektedir” dedi.Dış politikadaki yanlışlar silsilesinin sonucunda Türkiye’nin gitgide içine kapanan bir ülke olduğunu söyleyerek iktidara eleştirilerde bulunan Uysal, şunları kaydetti:“Türkiye’nin ihracat kapılarını kendiniz kapadınız”“Türkiye’nin bütün bu coğrafyaya ihracat kapılarını, yaptığınız dış politika tercihlerinizle, kendiniz kapadınız. Ne Suriye’ye ne Irak’a ne bütün bu coğrafyayı atlama taşı olarak kullandığınız bu sırla beraber Türkiye’yi kendi içine kapatır hale getirdiniz.“Reform sözleri içi boş laflardır, iğdiş edilmiş sözlerdir”Türkiye’yi yeniden kendi içine kapatarak kendi hedeflerine yürüyeceğini düşünenlerin bugün “reform” sözleri içi boş laflardır, iğdiş edilmiş sözlerdir. Bunları ben söylemiyorum, bu hükümetin Meclis Başkanlığını yapmış Sayın Cemil Çiçek söylüyor.Sayın Erdoğan’ın “reform” sözü tıpkı, “müflis tüccarın eski defterleri karıştırması”na benziyor.Bayraklaştırıp siyasi rekabette acımasızca kullandığınız ve bu ülkenin, bu milletin tüm ortak değerlerinin içini boşalttığınız gibi, “anlamını yitirmiş” bir “reform” kavramına sarıldınız!“Türk Milleti’nin Erdoğan’a verdiği kredi eksiye düştü”Polisi görünce namaza duran şark kurnazları gibi AKP tam da sıkışınca, tam da şimdi, güya REFORM yapacağını dillendiriyor. Bütün bunlar nafile çabalar! Türk Milleti’nin AKP ve lideri Erdoğan’a verdiği kredi bitti, hatta eksiye düştü. Türkiye’nin REFORM’dan daha esaslı olan, “Devrim yaparcasına bir kurucu irade ve ruha ihtiyacı var!”EĞER REFORM YAPILACAKSA;• Eğer Türkiye’de bir reform yapacaksa Sayın Cumhurbaşkanı önce şu anlamsız Kanal İstanbul inadından vazgeçmelidir.• Eğer Türkiye’de reform yapacaksa bugün maalesef sadece kendisini seçenlerin Cumhurbaşkanı olma noktasına gelmiş bu siyasal sistemden “parti genel başkanlığı” ile “cumhurbaşkanlığını” ayrıştırmak noktasında; hem parti üyeliğinden hem parti genel başkanlığından istifa etsin.• Eğer Türkiye’de bir reform yapacaksanız önce Türkiye’de Büyük Millet Meclisi’nin varlık sebebi olan ”bütçe hakkını” Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iade ediniz.• Eğer Türkiye’de bir reform yapacak iseniz önce Türkiye’nin en temel meselesinin hukuk olduğu, Türkiye’nin yetişmiş insan gücünün kendi geleceğini kendi ülkesinde görememesine sebep “Hakimler Savcılar Kurulu’nda siyasetin gölgesini” kaldırınız.• Eğer Türkiye’de reform yapacaksanız yedeğinize aldığınız medyanın mülkiyet yapılarını değiştirin. RTÜK, Basın İlan Kurumu, TRT ve Anadolu Ajansı’nı gerçek anlamda özerkleştirerek bu kurumların yönetimlerinin TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin eşit bir şekilde temsil edileceği ve azınlık hakkının teminat altına alındığı bir düzenlemeden başlayınız.• Eğer Türkiye’de bir reform yapacaksanız; seçimlerde milletvekilliğinin seçim bölgesini genel başkanların odası haline gelmiş bu siyasi partilerle seçim sisteminden vazgeçerek istinaf noktasını millet haline getireceğimiz, üyeliklerin seçim kurullarında teminat altına alındığı, ön seçimin tüm siyasi partiler için şart olduğu tercihi sisteminin olduğu bir seçim sistemini Türkiye’nin önüne getiriniz.